Fehmi KORU
Bir dostum anlatmıştı.
Siyasi parti liderlerinden biriyle sohbet ederken, lider, dış politika alanında bilgi sahibi tanınmış birinin kadrolarında bulunmadığından şikayet etmiş… “Haklıydı, ben de kendisine akademik unvanı da bulunan, partiye de yakın durduğunu bildiğim birini tavsiye ettim” diye aktardı dostum sohbetin aldığı biçimi. Liderin cevabı kendisini çok şaşırtmış.
Dostuma, “Sadık mıdır, ihanet etmez değil mi?” sorusunu yöneltmiş lider…
Partiler için bilgiden, yeterlilikten önce sadakat geliyor; o liderin tavrı tekil değil, buna inanın.
Haksız da değil.
Rahmetli Osman Bölükbaşı, kendi karizmasıyla her seçimde partisine grup kurabilecek kadar milletvekili çıkartabildiği en güçlü olduğu dönemde, Meclis’e gelenlerin iktidardan aldıkları teklifleri değerlendirip birer birer partisinden ayrıldıkları gerçeğiyle karşı karşıya kalırdı.
Bir ara, aday yaptıklarından partiden ayrılmayacağına dair noter tasdikli belgeler, üzerinde “Partimden ayrılırsam karım boş olsun” yazılı taahhütnameler almıştı Bölükbaşı. Noter belgesinin veya yazılı taahhütnamenin altına imza atanları bile partisinde tutamamıştı.
Kendisini yattığı Ankara’daki Bayındır Hastanesi’nde ziyaret ettiğimde, o günlerde yaşadıklarını anlattıktan sonra, herkesin bildiği ünlü benzetmesini bir kez daha tekrarlamıştı: “O kadar ihanet gördüm ki, bağrım Karacaahmet mezarlığı gibi…”
O benzetmeyi Süleyman Demirel ile görüşürken, onun partisinden ayrılanlardan şikayet ettiği bir ortamda yaptığı bilinir. Şöyle: “Süleyman Bey, üzülme; benim bağrım, ihanetler yüzünden Karacaahmet Mezarlığı’na döndü, senin bağrın ise henüz köy mezarlığı.”
Yine aynı konuda “Düğünü biz yapıyoruz, gerdeğe başkası ile giriyorlar” da demişti Bölükbaşı.
[Demokrat Partili babam, en sert muhalefeti fıkra destekli en kırıcı cümlelerle yapan Osman Bölükbaşı’nın mitinglerini kaçırmazdı. Birkaçına birlikte gittiğimizi ve onun “Ednan Bey, Ednan Bey” veya daha sonra “Sülüman Bey, Sülüman Bey” diye başlayan zehir zemberek cümlelerine eşlik eden fıkra tadındaki takılmalarına kahkahalarla güldüğünü, eve döndüğümüzde anneme de anlattığını hatırlarım.]
Siyaseti 1973 seçimine bir ay kala bırakırken, “Neden?” diye soranlara şu cevabı vermişti Bölükbaşı:
“Yüzünde göz izi yok sanarak, siyaset denilen Leylâ’ya gönül verdim. Sonradan anladım ki, benden önce kırkbin kişinin nikâhından geçmiş. Erciyes Dağı kadar derdim var; artık gemi aslanı gibi lider olmak istemiyorum.”
Partilerin içleri nasıl karıştırılır?
Milletvekilleri, siyasetin kritik mevkilerinde yer alanlar partilerinden ayrılmaz mı? Elbette ayrılır.
Parti zemininden kayar, kendisi tek başına yerinde kaldığını görür, ayrılır.
Lider yanlış işler yapmaya başlar, onu ve yanında yer alanları uyarmaya çabalar, başarılı olamaz, son uyarı olarak istifasını sunar, ayrılır.
Ayrılması bir anlam taşıyacak kişiler sonraları genellikle bir köşeye çekilir, yanlışlıklar vahim hal alana kadar da seslerini çıkarmazlar.
Mal meydanda oldukça o tür ayrılmalara ve sonradan yaptıkları çıkışlara kimse fazla bir şey diyemez. Diyenler de ciddiye alınmaz.
Osman Bölükbaşı’nın kendisi de 1946’da saflarına katıldığı Demokrat Parti’den “Bunların yaptığı muhalefet mi, muvazaa partisi bu” diyen bir grupla birlikte katılmasından iki yıl sonra ayrılmıştı.
İtirazı, muhalif bilindikleri için kendilerine milletvekili olma imkanı tanınmış, ama Meclis’e girer girmez iktidara yandaş olmakta sakınca görmeyen omurgasız tiplerin davranışlarınaydı Bölükbaşı’nın…
Son 40 yılda o kadar çok karşılaşıldı ki öyle tiplerle…
Karşı saflarda kolayca ikna edilebilecek birilerinin varlığını keşfeden iktidar sahipleri, hele o tiplere ihtiyaç belirsin, bir bakmışsınız, ellerini uzatarak partilerin içlerini karıştırır, bir gün öncesine kadar sakin deniz gibi görünen siyasi iklimi allak bullak ediverirler.
Siyasetin masumiyet çağından bir örnek
Türk siyasi tarihi açısından en anlamlı seçimlerden biri 1973 genel seçimiydi. Necmettin Erbakan’ın kurulduktan sonra 1971 askeri müdahalesi ortamında Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmış Milli Nizam Partisi yerine oluşturduğu Milli Selamet Partisi (MSP) ilk kez o seçime katılabilmiş ve CHP ile ortak hükümet kurabilecek bir güçle sandıktan çıkmayı başarmıştı çünkü.
Bir sonraki seçim (1977) öncesinde MSP’nin içi karıştı. Önemli isimler seçime beş kala teker teker istifa ederek partiden ayrıldılar.
Önceki seçimde 48 milletvekili çıkaran MSP 1977’de sandıktan ancak 24 milletvekili çıkarabildi.
“Nasıl oldu da önemli isimler böyle bir iş yaptılar?” sorusunun peşine düştüğümde, kısa süre önce “Ben artık yokum” diyerek kendi partisinin kapısına kilit vurmuş olan bir siyasi liderin, yeniden iktidar olmak üzere kollarını sıvamış Süleyman Demirel adına MSP’nin içine el attığını öğrenmiştim.
Hisleriyle oynayarak, “Sizler aslansınız, kaplansınız” türü cesaret verici sözlerle gayrete getirerek MSP’nin içini karıştırmayı becermişti o siyasetçi.
Ve günümüz
Bu yazıda şimdiye kadar sizlerle paylaştığım örnek olaylar siyasetin masumiyet çağına ait.
Günümüzde siyaset daha başka türlü yapılıyor ve o yüzden de seçimlerin sonucu önceden tahmin edildiği, hatta sağlıklı araştırmalara yansıdığı gibi çıkmayabiliyor.
Kıbrıs’taki seçimle ilgili bir araştırma firması sahibinin ekranlardan girdiği iddiadan yüzü kara çıkmasının sebebi bu.
ABD’de bütün araştırmalar Donald Trump’ın rakibi Joe Biden’ın açık ara önde gittiğini gösteriyor. Ancak “Kim kazanacak?” sorusuna muhatap olan siyasi gözlemcilerin hiçbiri “Joe Biden tabii” cevabını veremiyor.
Algılarla kamuoyları etkileniyor.
Her düzeyde ayak oyunları çok daha keskin ve sonuç alıcı.
Bizde de durum farklı değil.
“Nasıl değil?” derseniz, bu yazıyı baştan tekrar okumanızı ve anlattıklarımı günümüzün şartlarına uyarlamanızı tavsiye ederim.
Göreceksiniz, seçime kadar daha neler neler olacak, partilerin içleri nasıl karışacak…
Yazarlar
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025