Fehmi KORU
Dış politika benim ilk göz ağrımdır; günlük siyasi gelişmelere gözlerimi kapamasam da dünyada ve çevremizde neler olup bittiğini sürekli izler, bizim dış politikamızı da yakın takip altında tutarım.
Şu sıralarda beni şaşırtan iki dış konu var; onları paylaşmadan edemeyeceğim.
Önce Kosova konusu…
Dedem mübadele sırasında çoluk çocuğunu alarak Türkiye’ye gelmiş. Kosova/Prizren’den. Babam yeni yerleşilen ülkede, İzmir’de, doğmuş. Ailenin geride kalmış kolları var. Kosova Yugoslavya’nın bir parçası iken giden-gelen çok olurdu. Son yıllarda trafik daha da arttı.
Kosova’ya ilgimin olması doğal.
Bu sebeple bugün gazetelerde yer verilen “Dışişleri Bakanlığı Kosova’yı en güçlü şekilde kınadı” haberi beni herkesten fazla ilgilendirdi.
Türkiye Kosova’yı İsrail’in başkent ilan ettiği Kudüs’te büyükelçilik açtığı için kınıyor.
Müslüman nüfusun yoğun olduğu bir ülke Kosova ve Kudüs’te büyükelçilik açan bu özelliğe sahip ilk ülke oluyor.
Yine de anlayamadığım bir nokta var: Kosova’nın İsrail’le yakınlaşması ve Kudüs’te büyükelçilik açma niyeti dün ortaya çıkmadı. Uluslararası arenada tutunacak dal arayan Kosova çok önce İsrail ile yakınlaşma girişiminde bulundu, Kudüs’te temsilcilik açma niyeti de en az iki yıl öncesine ait.
Arşivimde İsrail kaynaklı –Jerusalem Post gazetesinde çıkmış- konuya ilişkin çok sayıda haber var.
İlki Eylül 2018’e ait. Donald Trump aniden ABD adına Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan edince, bu gelişmeye ilk olumlu yaklaşım gösteren ülkeler arasında Kosova’nın olduğuna dair bir haber bu. Haberde ülkenin cumhurbaşkanı Haşim Taçi’nin İsrail ile diplomatik ilişki kurmaya ve Kudüs’te büyükelçilik açmaya hazır olduğu açıklamasına yer veriliyor.
Daha sonra (16 Ağustos 2020) iki imzalı bir makaleyle Kosova’nın önemi İsrail kamuoyuna aktarılıyor. Yazarlardan biri Kosova başbakanının danışmanı, diğeri İsrail ile ilişkili bir Amerikalı.
Bu yıla geldiğimizde, konuyla ilgili haberler birbiri ardına aynı gazeteye yansıyor. 31 Ocak, 14 ve 21 Şubat 2021 tarihli Jerusalem Post’ta Kosova’nın niyetiyle ilgili haber ve makaleler yer alıyor.
Anlamadığım nokta şu: Kosova’nın Türkiye ile başka bütün ülkeleri kıskandıracak kadar olağanüstü yakın ilişkisi var. Orada bir Türk askeri birliği de bulunuyor. Eğer Türkiye dost ve kardeş Kosova’nın İsrail ile diplomatik ilişki kurmasını ve ilişki kuracaksa bile büyükelçiliğini Kudüs’te açmamasını istiyor ve bunu kınanacak bir gelişme olarak görüyor idiyse, neden bunu iki yıl içerisinde dostça engellemeye çalışmadı?
Kosova ile bunu sağlayacak kadar bir yakınlığı yok mu Türkiye’nin?
Herhalde neden şaşırdığımı anlamışsınızdır.
Ve Mısır konusu
Son zamanlarda iyi gözle bakmadığı bazı ülkelerle Türkiye’nin yakınlaşma politikası var ve ben de bu yeni açılımı tasvip edenlerdenim. Dış politika duygularla yürütülmez, her ülke kendi çıkarları istikametinde başka ülkelerle ilişkilerini saygı zemininde yürütür. Bazen aralar şekerrenkleşse bile, geriye dönüş ve ilişkileri olumlu hale getirmek için kapı her zaman biraz açık bırakılır.
Mısır’la aramız Abdülfettah el-Sisi’nin bir darbeyle iş başına geldiği 2013 yılından beri açık. Mısır denildiğinde hepimizin aklına “Rabia” sözcüğü ve o sözcüğün devlet yetkilileri tarafından kullanıldığı sert açıklamalar geliyor.
Olsun, yine de arayı düzeltmek iyi bir şeydir.
Nitekim, AK Parti’nin itibar ettiği gazetelerde “Oldu, olacak” haberleri çıkıyor, muteber köşelerde ve TV ekranlarında da ilişkilerin düzeltilmesinin yararları anlatılıyor.
Keşke öyle olsa.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da, dün, aynı konuda şu sözleri sarf etti:
“Mısır’la istihbari, diplomatik ve ekonomik olarak zaten işbirliği sürecimiz devam ediyor. Bunda herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. En üst düzeyde değil de en üst düzeyin şöyle bir tık altında bu devam ediyor. Tabii gönlümüz özellikle ister ki, Mısır’la olan bu süreci çok daha güçlü bir şekilde devam ettirelim. Onun için de yapılan bu istihbari, diplomatik, bunun yanında siyasi görüşmeler netice verici olduktan sonra biz bunu çok daha ileri kademelere taşırız; çünkü Mısır halkıyla Türk milletinin ayrı olması söz konusu değil. Herhalde Mısır halkını Yunanistan’ın yanına yerleştirmek mümkün değil.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Rabia” sözcüğünü kullanmıyor bu açıklamasında.
[Türkiye ile Mısır arasındaki istihbarat işbirliği iki ülke arasındaki ilişkilerden bağımsızdır. İki ülkenin istihbarat örgütleri yöneticileri, aralarında ABD’nin, Avrupa’dan Fransa’nın ve bölgemizden de önemli birkaç ülkenin istihbarat örgütlerinin kurduğu Safari Kulüp üyeleridir ve ara sıra görüşürler. Safari Kulüp ile ilgili 10 Ekim 2017 tarihli yazımı okumanızı tavsiye ederim.]
İyi de, Türkiye’nin Mısır’la yakınlaşma arzusu neden o ülkede bizdeki kadar heyecanla karşılanmışa benzemiyor?
Nereden mi biliyorum? Medyadan. Dün ve bugünkü el-Ahram gazetesine bu gözle baktım, Türkiye’nin Mısır’la diplomatik ilişkilerini yenileme arzusuna dair haberlerle karşılaşmadım.
Kendisinden devlet ve hükümet bağları sebebiyle hep ‘yarı resmi’ diye söz edilen bir gazetedir el-Ahram. İçinde Türkiye’nin anıldığı iki yazı var bugünkü el-Ahram’da, ikisi de Türkiye’nin Suriye politikasını eleştiren yazılar…
Konuya ilişkin göz açıcı bir yazı dün Suud sermayeli Şark’ul Avsat gazetesinde çıktı. Tarık el-Humayed imzalı “Türkiye… Ve ağaçtan düşmek…” başlıklı yazıya garip bir üslup hakim. [Yazı gazetenin Türkçe sitesinde “Türkiye’nin dönüşü” başlığıyla yer alıyor]
Okuyalım:
“Türkiye yeni bir yol tutturmak istiyor, ama arzu yeterli değil; esas soru şu: Türkiye uluslararası yasalara, iyi komşuluk ilişkileri kurallarına uyacak ve bölge ülkelerinin iç işlerine müdahaleden vazgeçecek mi?”
Yazar sonra Türkiye’nin Mısır’ın da içinde yer aldığı bölgeye dair politikasının kökünden değişmesi gerektiğini ileri sürüyor. İran’la yakınlıktan ve Müslüman Kardeşler örgütünü desteklemekten vazgeçilmesi de şartmış.
“İyi niyet yetmez” dedikten sonra böyle durumlarda kullanılan “Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir” sözünü de tekrarlıyor yazısında Tarık el-Humayed.
Bu yola girildiğinde ilişkileri iyileştirmenin böyle şartları olabileceği herhalde hesap edilmiş, karar vericiler konulara kendilerini ısıtırken danışmanlarından görüş almışlardır.
[Tarık el-Humayed birkaç gün önce de (7 Mart tarihinde) “Sayın danışman.. Yavaş yavaş” başlıklı bir yazıyla Cumhurbaşkanı başdanışmanı unvanı da bulunan Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay’ın 3 Mart tarihli yazısına cevap veriyordu.Başlıktaki ‘yavaş yavaş’ sözcükleri Türkçe’den aynen alınmaydı.]
Kınamalar son zamanlarda sıkça yapılıyor; Kosova’yı hedef alan bir ilk değil. Kosova yönetimi Türkiye ile ilişkilerini İsrail’in gönlünü yapmak için herhalde bozmaz.
Mısır konusu daha da önemli. Umarım, hayal kırıklığı yaşanıp ara daha da fazla açılmaz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025