Halil BERKTAY
Marksizmin hele Leninist varyantının çok “sert çekirdekli” bir ideoloji olması; ihtilâlcilik ve dolayısıyla dar, kısıtlayıcı bir “doğru çizgi” anlayışı; “bilimsellik”ten ve “tarihin yönü”nün “bizden yana” olmasından kaynaklanan aşırı epistemolojik özgüven; partinin merkezî önemi ve otoritesi; özel bir kuşkuyla bakılan aydınları mânen ezme, burunlarını sürtme kapasitesi...
Bütün bunların yanyana gelmesinin, geride bıraktığımız 20. yüzyılda komünist partilere katılan aydınlar açısından kötü sonuçları oldu.
Uluslararası komünist harekete mensubiyet, KP’leri “muhalif Marksizm”le birlikte “iktidar Marksizmi”ni de savunmak zorunda bıraktı. Bu da onları âdetâ Sovyet iktidarının paydaşı, parçası, temsilcisi haline getirdi. Soğuk Savaş koşulları bu özdeşleşmeyi iyice koyulaştırdı.
İki yıl önce ölen Tony Judt çok önemli bir tarihçiydi. (Türkçeye de çevrilen) Postwar’unda 1945’ten sonra gelişen koşulları çok iyi tahlil ediyor. Çok sert bir kutuplaşma oluştu. Bir yanında komünistlerin ve diğer yanında anti-komünistlerin yer aldığı “kültür savaşları” ara zemin diye bir şey bırakmadı. Alternatifler bunlar olunca, pek çok aydın komünist olmasa bile anti-anti-komünist olduğu için, KP’lerin yanında veya çevresinde yer aldı. Ya da girmiş oldukları KP’leri terkedemedi. Bütün toplumun gözü, faşizme karşı mücadelenin de onurunu taşıyan bu kamusal aydınların üzerindeydi. Ne ki onlar, statüko, sağ, kapitalizm veya faşizm hakkında değil, sosyalizm ve Sovyetler Birliği hakkında söylenen büyük partisel yalanlara dahil ve taraf oldular. Arka çıktılar, savundular, toz kondurmadılar. Bunun bir değil birkaç nesli nasıl lekelediği, bugün çok daha iyi görülüyor.
Bunları hatırlaması acı, ama hatırlamak zorundayız maalesef. Paul Eluard “Biz utancı yenmek için utanca güvendik” diye yazmıştı bir şiirinde. Kastettiği utanç Fransa’nın yenilmesi ve teslim olmasının, işbirlikçiliğin, Mareşal Pétain’in, Vichy’nin utancıydı. Utancı yenmek ise Rezistans anlamına geliyordu.
Gelgelelim, bizler gibi, benim kuşağım gibi (büyük bölünmenin ister SBKP, ister Maoculuk yanında kalmış olan) eski komünistlerin de utanca güvenerek yenmesi gereken başka utançlar var. Eluard’ın kendisi Ekim 1948’de Bükreş’te dinleyicilerine şöyle demişti : “Ben artık kimsenin gülmediği, şarkı söylemediği bir ülkeden geliyorum. Fransa’yı gölgeler kapladı. Oysa sizler Mutluluğun günışığını keşfetmiş bulunuyorsunuz.” Ayıp. O sırada Romanya’da, bir zamanların küçücük KP’si, hemen sadece Kızıl Ordu’nun varlığı sayesinde, çok daha güçlü Sosyalistleri kendisiyle “birleşme”ye zorluyor; hükümette içişleri, adalet ve tarım bakanlıkları gibi kilit mevzileri ele geçirerek devlete hâkim olup, rakiplerini öldürüyor veya hapse atıyordu. Eluard ertesi yıl, yani 1949’da da Budapeşte’de Macarlara “Yeter ki bir halk kendi ülkesinin efendisi olsun; birkaç yılda Mutluluk en yüce kanun ve Neşe her yeni günün ufku olup çıkacaktır” diye seslendi. Ayıp. Macaristan’ın gerçek efendisi “kurtarıcı” Sovyet işgal birlikleriydi ve tam o 1949 yılında Laszlo Rajk’ın yargılanıp idamına, yerine Matyas Rakosi’nin getirilmesine yol açan düzmece raporlar, Sovyet gizli servislerince fabrike ediliyordu.
1930’ların Moskova duruşmaları ve Ekim Devrimini yapmış kuşaktan tonla eski Bolşevik liderin işkenceyle alınmış ifadelerle idamı karşısında sustuk. Ayıp. Sovyet kamp sistemi (Gulag) karşısında sustuk. Ayıp. 1939’da Molotov-Ribbentrop paktı ve gizli protokolü karşısında sustuk. Ayıp. Polonya’nın paylaşımı karşısında sustuk. Ayıp. Katyn ormanı katliamı karşısında sustuk. Ayıp. Troçki Meksika’da göz göre göre bir Sovyet ajanı tarafından öldürüldü ve sustuk. Ayıp. Stalin terörünün ikinci dalgası 1948-53’te Doğu Avrupa’yı vurduğunda (ve meselâ Koestler Darkness at Noon’u kaleme aldığında) da sustuk. Ayıp. Macaristan (1956) ve Çekoslovakya (1968) işgal edildiğinde de sustuk, hattâ destekledik. Ayıp. Mayakovsky ve Yesenin intihar ettiğinde “küçük burjuva bunalımları” dedik. Ayıp. Şostakoviç belki de ikide bir kültür apparatçik’lerinin tokadını yemekten şizofren oldu ve gıkımızı çıkarmadık. Ayıp. Pasternak’a Nobel zorla geri verdirtildi ve hakkındaki “anti-Sovyet” yargısını paylaştık. Ayıp. Maocular olarak Çin’in “Kültür Devrimi” sırasında Mao’ya muhalif “revizyonist”lere uyguladığı linç veya yargısız infaz politikalarını, Kamboçya’daki soykırımcı Pol Pot rejimini, gene Çin’in Vietnam’a saldırısını destekledik. Ayıp. Stalin ödüllerini kimler aldı, Asya-Afrika Yazarlar Birliği toplantılarına kimler gitti, şimdi kimse hatırlamıyor, çünkü pek çoğunun kalıcı bir değeri yoktu. Ayıp. Gerçekten büyük, kendi bireyliği ve özerkliği içinde üretip yaratmış sanatçılar, diyelim Picasso partiye intisap ettiğinde, hemen başına bir bekçi, bir siyasî komiser diktik, “yanlış” şeyler söylemesin diye. Ayıp. Aziz Nesin Jivkov rejiminin Türkleri zorla Bulgarlaştırma politikalarına karşı çıktığında, “Aziz Nesin, sen ...nesin ?” diye tempo tuttuk. Ayıp ki kelime anlamıyla ayıp.
(BDP’liler, siz de şimdi partisel yalanlar içindesiniz, en basiti şu “boykot son derece haklı, onurlu ve meşru bir karardı” inadınızla. Söyleyiş tarzınız kendinizin bile inanmadığınızı gösteriyor. Bir gün gelecek, sizler de bunun ve daha birçok şeyin utancını yaşayacaksınız.)
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSarkozy hapiste 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkumuş hainler ülkeden kaçıyor! 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENVe casusluk hikâyesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMuhalefetin gerçeklikle bağı koparsa… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTGöbeklitepe… Urfa İzlenimleri – 2 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDem Parti’ye çullanmanın hafifliği 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Türk soylu yabancı” mı, “herkes Türktür mü (vatandaş?) daha doğru? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yerli ve demokratik çözümün yol haritasını hazırlamalı 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNMadencilik yasasının gölgesinde hasat: Çatalağaç zeytin taşınamaz 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTürkiye’nin dilleri, İslam’ın lehçeleri, Allah’ın ayetleri 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRMilyonlarca dolarlık LPG filosu ve otel zinciriyle Paramount operasyonunun en dikkat çekeni: Şaban K 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERFransa’yı krizden kurtaran emeklilik hakları 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024