Mehmet TIRAŞ
Liglerin başlamasıyla Gezi ruhu tekrar stadyumların tribünlerinden duyulmaya başladı üç büyük kulübün taraftarları birbirlerinin maçlarını ortak izleyemiyorlar ama tarihe” Gezi Direnişi” olarak geçen, Gezinin ortaya çıkarttığı sivil itaatsizlik eylemi maçların 34.dakikasın da koro halinde tribünlerden GS,FB ve meşhur medarı iftiharımız olana BJK taraftarları “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” diye geziyi ortak ilke haline getirdiler ve unutturmuyorlar,unutturmayacaklar gibi görünüyor ve Gezinin kahramanları Ali İsmail Korkmaz,Abdullah Cömert,Ethem Sarısülük,Mehmet Ayvalıtaş,Mustafa Sarı ve İrfan Tuna maçların 34.dakikasında sırayla gollerini atmaya devam ediyorlar, hem de on binleri ayağa kaldırarak,Gezinin ruhunu artık insanlığın ruhuna dönüştürdüler ve insanlığın esin kaynağı oldular bu kahraman gençler.
Sıradan insan olandan farkı olanlar bedel ödeyenlerdir;bu bedel bazen bir sürgün olur,bazen kamusal haklardan mahrumiyet olur,özgürlüklerinizi elinizden alıp mahpuslara atmak olur ama en acısı hayatınızın baharında yaşamınıza mal olan ölümlerdir en ağır ve unutulmayanı;Gezinin kahramanları da böyle birileri olarak tarihe geçtiler ve boşuna da ölmediklerini futbol taraftarları her maçta ve maçın 34.dakikasında dakikalarca onların ve 40 gün her akşam sokaklara dökülen 2.5 milyon insanın umudu ve hayali olarak yaşıyor ve tüm insanlığa örnek bir direnişle anılıyor, her maç ve maçın 34.dakikası Erdoğan’ın ve onun yalaka medyasının korkusu olmaya devam ediyor.
Başbakan kendi dininden ve mezhebinden ölenlere ağladı ama Gezi de ölen gençlerin ailelerine bir baş sağlığı bile dilemedi;çünkü ölenler Aleviydi ,demedi mi Erdoğan Reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit oldu, Caminin dışında, Cem evlerini kastederek başka bir yeri ibadet yeri olarak tanımayız,her kürtaj bir Uludere,demesi üzerinden 34 kişinin katledildiği katliamın aydınlatılmaması kimin suçu?
Hüngür hüngür ağladın senin dininden ve mezhebinden olana ama; Gezide ve Roboski de katledilen insanlar için üzülmedin bile Başbakanım..Bunlar da birer anne yavrusuydu kaya koltuğundan çıkmadılardı,Cami avlusunda bulunmadılardı,bunları da evlerinde bekleyenleri, sevenleri vardı ama ölenler Alevi ve Kürtlerdi.
Gezi Olayları ilk önce Başbakanın kimyasını bozdu, ardından Erdoğan’ı saldırgan bir hale getirdi, peşinden de Gezi’ye içteki tam 79 ilden gelen kitlesel destek ve uluslar arası gelen dayanışma Erdoğan’ın demokrasinin seçim ilkesiyle yaklaşıp çoğunluk üstünden dini otoriterleşmeye yöneldiğini ortaya çıkarınca;ne kadar Milli görüş gömleğini çıkartım dese de AB’den uzaklaşıp Erbakan’ın fabrika ayarlarına dönmesi kendini ele verdi.
Geziyi ortay çıkartanları sıralayalım:
“Tek din,dindar nesil yetiştireceğim,neslimizi bozdular,yargıya talimat verdim,seçmeli kuran dersi,idamı yeniden tartışılmalı,İmam Hatipliler ve Milli görüş geleneğinden gelenlerden devlette kadrolaşmaya gitmesi,DİB’ lığının bütçesinin 11 bakanlığın bütçesine eşit olması,DİB’nına Erdoğan söylemlerini dini destek vererek açıklamalar yaptırması,Alkol yasasında dini referans vererek tanımlaması,demokrasinin kuvvetler ayrılığı ilkesi önümüze engel çıkartıyor,Gezi’ye alternatif olarak toplumu bölen tehditkar sözü;yüzde 50’yi evlerinde zor tutuyoruz,basına uyguladığı baskı ve sansür darbeler dönemini aratmadı;Darbecilerin harp okulu üzerinden devlette kadrolaşma projesinin yerini, Başbakan İmam Hatipliler üzerinden olacağını söyleyerek Kemalizm’in din versiyonunu uygulamaya geçti.
Bir devlet, hukuk devleti olmadıkça yani evrensel hukukun ilkeleriyle toplum yönetmiyor ve devlet aklı evrensel hukukun ipiyle bağlanmıyorsa, o ülke de sokaklarla devlet arasında hiç bir zaman kalıcı bir barış sağlanamaz ve bu çevresinde olan komşularıyla da probleme dönüşür.
Sokaklar ve meydanlardır aslında demokrasinin güvencesi..
Sokağı azınlıklar korur,azınlıkların güvenlik alanlarıdır sokaklar ve alanlar.
Sokaklar da inancınızdan,düşüncenizden kısacası kültürünüzden dolayı sokaklarda sorgulanıyor,linç ediliyorsanız; sizin çoğunluğa uymayan bir yaşamı seçtiğinizden için kamusal alandan çıkartılıyorsanız o ülkede iç barışı olmaz.. Bizim başbakanın ve onun yandaş medyasının politikası bunu dayatıyor; yüzde 50’nin üzerinden çoğulculuğun tanınmadığı yerde birey olamazsınız,birey de değilseniz kendinizi yaşamaz, meşhur o mahalle baskısıyla kendinize yabancılaşırsınız.Bir başkasını yaşarsınız bireysel özgürlüklerin olmadığı yerde.
Gezi olaylarının çıkış nedenlerinden biri de; özel hayata müdahale ve çoğunluğa uymayan bir sosyal hayatı Başbakan din v e mezhep üzerinden zabturap altına almaya kalkmadı mı?
İçki içenleri aşağılayan sözleri aksırana –tıksırana kadar içiyorlar, içkilerini gitsinler evlerinde içsinler, kadınalrın kıyafetinden şikayetçi olması gençlerin flörtlüğünü fuhuş gibi tanımlaması kabul edilir bir durum olmasa gerek..Gezi durduk yerde çıkmadı ve hala da maçlara giden ‘A’ politik değerlendirilen binlerce futbol taraftarlarını birleştiren ortaklık ruhu olarak doğmadı mı?
İnsanlık birey olmadan yola çıkıp toplumsal bir ortaklık için mücadele vermiyor mu; demokratik sistem taleplerin birleştiği başta gelirken bunun yanında kendince değerli gördüğü,düşünce ve ifade özgürlüğü,inanç özgürlüğü, kimlikler talebi, sınıfsal kavgalar yok sayılmadan ortaya çıkmadı mı?
Gezinin kahramanlarının gollerini anlatmaya dönersek:
Gezi olaylarından olaylara bakan Başbakan spor müsabakalarında siyasi sloganları yasaklama getirdi, uymayanlara ceza verilecek dedi ama ilk önce kendisinin sembolize etiği Rabia işaretini bazı yalaka futbolcuların yapmasını insani görürken;Gezinin sloganlarını ise darbecilerin sloganı olarak suçlamasını yapıyorlar.Ne kadar adil bir hükümet politikası uyguluyor Başbakan v e onun yandaş medyası görüyorsunuz değil mi?
Gezinin kahramanları bütün suçlamalara rağmen gollerini sıralıyor,binlerce taraftarda coşuyor “Her Yer Taksim Her Yer direniş,sık bakalım” diye, tüm stadyumlarda maçların 34.dakikasın da yankılanırken, dalga dalga yayılıyor ses koro halinde Meksika dalgası gibi.
Gezi olaylarını darbecilikle suçlayan başbakan ve onun tetikçi yazarları Mısır da ki askeri darbeden yola çıkıp,meşruiyet mağduriyetini oynuyorlar ama iş demokratikleşmeye gelince, diktatörleşmelerini de gizlemeye çalışıyorlar kusursa bakmasınlar; amiyane tabirle “ yemezler” bizde güzel bir deyim vardır “geçti borun pazarı sür eşeğini Niğde’ ye”,diye.
Çoğulcu katılımcı çağdaş bir demokrasi başka alternatifi yok.
Haberiniz olsun, önleminizi alın!..
Çapulcular tribünleri doldurdu taraftarlara yer kalmadı.
Maçın sonucu Gezi 1 AKP 0.Gol: dakika34 Ali İsmail Korkmaz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları












































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025