Mehmet TIRAŞ
Türkiye’de gündemi yakalamak için maraton koşucusu olsanız yetişemezsiniz.
Ancak fikri bir takip yaparak yol alabiliyor ve hatırlatarak yazacağınız konuya dönebiliyorsunuz.
Cemaat medyası diye bilinen Zaman gazetesine el konulması, cemaate destek verdiği iddia edilen Kayserili iş adamları BAYDOK’lara yapılan hukuksuz operasyonlar, gözaltılar ve tutuklamalar birbirini takip ederken; ülkenin bir bölgesinde tam bir iç savaş yaşanıyor,ülke de tek adam diktatörlüğüne doğru da adım adım ilerliyoruz.Suriye bataklığıyla başlayan dış politikada ise duvara toslamış durumdayız.
Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesinin(AYM) tutuklu Gazetecilerden Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliye kararından sonra,bu mahkemenin kararını tanımıyorum ve uymuyorum diyerek; ülkeyi hukuksuz ve yargısız yönetmek istendiğinin itirafına tanıklık etmiş olduk.
Erdoğan doksanlı yılları aratır bir adım daha atmaya hazırlanıyor o da HDP’li bazı milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırmak için,denenmiş bir yolu bir daha seçecek gözüküyor ama seçtiği yol geri dönüşü olmadığı gibi, yolun sonu tam bir uçurum bunu da bilmeli.
Biz yazıya başlık seçtiğimiz konuya dönelim; Erdoğan’ın tarihi konuşmasına ve Güney doğu da süren devlet terörünün önlenemez vahşetine..
Dönemin Başbakanı bugünün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dersim olayları gündeme gelince elinde devlet arşivinden aldığı bir belge ile 23 Ekim 2011 Tarihinde TBMM’nde Kürsüden yaptığı konuşmasında: ”Dersim katliamını kastederek eğer devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ve böyle bir literatür varsa,ben özür dilerim ve diliyorum” der.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na dönerek; sen de partin adına yaptığı bu katliamdan dolayı özür dileyecekmisin” diye ülke gündemini belirleyen medya da geniş yankı bulan ve manşet olan,popülist bir konuşma yapmıştı.
Aslında ogün Erdoğan devlet adına Dersim katliamında yapılan olaydan dolayı özür dilemeden çok; CHP’nin Genel Başkanlığına yeni gelen Alevi ve Dersimli olan Kemal Kılıçdaroğlu’nu parti içinde Alevilerle partideki Sünnileri karşı karşıya getirmeyi hedeflemişti.
Bu kadar Alevileri düşünen bir Erdoğan neden, Alevilerin ibadet yeri olan Cem Evini tanımıyor ve bir gün olsun ziyaret etmeyi akıl etmedi? İktidarında Alevi kökenli ne bir Vali atadı ne de bir üst düzey bürokrat.
Diyanette çalışan 130 bin kişiden bir tane Alevi kökenli olmaması tesadüf olabilir mi?
Erdoğan’ın bu dersim katliamı için özür dilemesinin foyası kısa bir süre sonra ortaya çıktı..
Erdoğan meydanlarda tam yedi il de Kemal Kılıçdaroğlu için,Alevi ama Aleviyim diyemiyor diye, binlerce kişiye Kılıçdaroğlu’nu mitinglerinde yuhalatarak nefret suçu işledi ama bu ülke de yargı bağımsızlığı olmadığı için yargıda devreye girmedi.
Irkçı ve mezhepçi nefret suçunu kapsayan politikasını Erdoğan açıktan devam etmeye başladı ‘Reyhanlı’da benim 52 Sünni vatandaşım şehit oldu’ diye konuşmalar yaptı.
Cizre,Nusaybin,Sur ve İdil’e dördüncü ayına giren devlet saldırısının vahşete dönüştüğü, Dersim olaylarından kat be kat fazlası varda eksiği yoktur.
Peki bu ilçelere yapılan bir devlet vahşeti ve katliamı değil mi?
Bu ilçelerde yapılan devlet terörünü ,Dersim olaylarından dolayı devlet adına özür dileyen Erdoğan yaptırmıyor mu?
Dersim’de de halk hukuksuzluğa karşı direnme hakkını kullanmadı mı?
Bu ilçelerdeki yapılanların Dersim olaylarından farkı ney?
On bin ordu ve özel tim, keskin nişancılarla ilçeleri abluka altına alıp dış ve iç dünyayla irtibatını kestiniz, aç susuz günlerce evlerini hapsedip,evlerini başına yıktığınız insanlara bu yaptıklarınız Dersim’i aratmıyor mu?
Birde yandaş medyanın tetikçi esnaf takımı yazarlar,güney doğuda devlet katliamını öyle bir övgüyle haber yapıyorlar ki,sanki Sur,Cizre ve diğer ilçeler Suriye’deki görüntülerden farklıymış gibi;güvenlik güçlerinin operasyonu Nobel ödülüne layık görülecek kadar başarılıymış.
Peki bu vahşeti kim yaptı?
İnsan biraz utanır,İnanların bombalarla evlerini barklarını başına yıkacaksınız, güvenlik güçlerinin öldürdüğü genç kadınları çırılçıplak soyup sokağa atacaksınız,öldürdüğünüz erkekleri zırhlı araçların arkasına bağlayarak sürükleyeceksiniz,savunmasız öldürdüğünüz insanların cesetlerini defnedilmesine müsaade etmeyecek, yakınlarına vermeyeceksiniz,tanınmaması içinde cesetleri yakacak ve hastanelerin morguna kaldıracaksınız;adli tıpın DNA testiyle tespit edilemeyecek bir duruma getirip,kimsesizler mezarlığına defnedip;utanmadan kalkıp bu katliamları bir de Nobelli bir operasyon diye manşetler atıp,yorumlar yapacaksınız… Pes vallahi.
Artık insanlar demokratik hakları olan özgürlüklerini ve mal varlıklarını aramak şöyle dursun, can güvenliklerini koruyamaz duruma düşmüşler.
Güneydoğu da insanlar gözaltılar ve tutuklanmaları artık bir güvence olarak görüyorlar.
Batı da bu duruma gelinmediyse bunun da işaretleri gözükmeye başladı.
Bir ülkede düşünce ve basın özgürlüğüne getirilen yasakların ve yargı kararlarının uygulanmaması,mal varlıklarına hukuksuz el konuluyor ve olağan bir hale geldiyse,sıra can güvenliğinize gelmiş demektir.
Dersim olayları bir devlet katliamı olduğunu kabul edip devlet adına özür diliyor Erdoğan, Cizre,Sur ve diğer ilçelerde yaptıklarınız ne oluyor peki?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları













































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025