Yıldıray OĞUR
Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü açılımına partiye yakın muhalif medyadan eleştiriler gelirken, CHP’li parti yöneticileri ve milletvekillerinin de çoğu sessiz kalmayı tercih etti.
En erken desteklerden biri ise CHP Erzurum İl Başkanı Suat Dülger’den geldi.
Dülger şöyle bir tweet attı:
“Özgürlüklerden korkmamalıyız ve özgürlükleri güvence altına almalıyız, sosyal demokrat bir parti olarak bu konuda en büyük görev bizimdir, bu bağlamda Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü konusundaki açıklaması çok önemlidir.”
Dülger, aslen Ardahanlıymış. Kars’ta büyümüş. Mimar Sinan Üniversitesi’nde felsefe okumuş ve felsefe öğretmeni olmuş. Erzurum’da Socrates Akademi adlı sınavlara hazırlayan bir dershane sahibi. 2009’da üye olduğu CHP’nin geçen aydan beri il başkanıymış. Bir önceki başkan yanında çalışan çaycı kızı tacizden 9 yıl hapis cezası alınca bu göreve gelmiş.
Erzurum’da felsefe öğretmeni, Socrates adlı dershane sahibi bir Ardahanlı olarak, üstelik bir taciz skandalının üzerine gölgesi düşmüş bir partide, işi hiç kolay değil.
Ama işini bütün bunlardan daha fazla zorlaştıran, CHP il başkanı olması.
500 bin seçmenin oy verdiği altı milletvekili olan Erzurum’da CHP’nin 2018’deki oy oranı yüzde 4.4. Son yerel seçimlerdeki oy oranı ise yüzde 2.42.
CHP 2015’deki çifte seçimlerde 7 Haziran’da yüzde 3.07, 1 Kasım’da yüzde 3,3 oy almış.
Yani CHP istikrarlı biçimde Erzurum’da yüzde 5’in altına demirlenmiş bir parti.
Bu sadece son 21 yıllık AK Parti iktidarı dönemindeki seçimlerde böyle değil.
CHP Erzurum’da 2002’de yüzde 5,8, 1995’de yüzde 4,5 oy almış.
Ama bu kaçınılmaz tarihsel bir durum da değil.
Örneğin CHP’nin Cumhuriyet tarihinde bir demokratik seçimde en yüksek oyu gördüğü (yüzde 41.4) 1977 seçimlerinde Erzurum’dan yüzde 21,7 oy almış.
Yani Erzurum ne kadar sağın kalesi olsa da CHP’ye eli oy vermeye gitmiş insanların da yaşadığı bir şehirdi.
Ama 90’lardan sonra muhtemelen laiklik krizlerinde CHP’nin aldığı tavırlar sonrası şehirde CHP silindi.
Sadece Erzurum’da değil.
2018 genel seçimlerinde CHP Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki 14 ilde yüzde 5’in altında bir parti.
Doğu, Karadeniz ve İç Anadolu’daki 6 ilde yüzde 10’un, 17 ilde yüzde 15’in altında bir parti.
En yüksek oylar aldığı Batı’da da Sakarya, Afyon, Kütahya gibi illerde yüzde 15 civarlarında oy alabilen bir parti.
Yani Türkiye’nin 40 şehrinde CHP seçimlere milletvekili şansı olmadan giriyor.
Ankara’nın doğusunda CHP’nin yüzde 20’yi geçebildiği Artvin, Ordu, Sinop dışındaki illerin ortak özelliği ise Alevi nüfusa sahip olmaları (Amasya, Çorum, Tokat, Erzincan, Kırşehir)
Bu sadece bu son seçimde böyle olmuş değil.
90’lardan bu yana son 10 seçimdir manzara böyle.
2007, 2011, 2015 seçimlerinde neredeyse oyları sabit kalan CHP, 2015 7 haziran seçimlerinde 23 ilde yine yüzde 10’un altında kalmış, bu illerin 13’ünde yüzde 3’ü bile geçememişti.
Yani ortada matematiksel, sosyolojik bir hakikat var.
CHP çok uzun süredir bir Türkiye partisi değil. Belli bölgelere sıkışmış ve buralardan aldığı oylarla ana muhalefet olan ama her seçimde ülkenin en az 30 şehrindeki seçimlere kazanamayacağını bilerek giren bir parti.
Toplumu kutuplaştırdığı, siyasal İslamcılığa doğru çekildiği söylenen AK Parti ise Türkiye’de en düşük oy aldığı Tunceli’de bile yüzde 15’i zorlayan CHP ve HDP’nin gerisinde kaldığı illerde yüzde 20’nin üzerinde oylar alabilen gerçek bir Türkiye partisi.
Tarihsel olarak böyle bir yükün üzerinde olduğu CHP gibi bir partinin lideri olsaydınız, elinizde iki seçenek vardı.
Birincisi Baykal gibi yapmaktı.
Durduğu yerde en keskin biçimde durup yüzde 25 ve Ankara sivil-asker bürokrasisindeki müttefiklerle iktidar olmaya çalışmak.
Ya da size ısrarla oy vermeyen yüzde 75’e neden ulaşamadığınız ve nasıl ulaşabileceğiniz üzerine düşünmek.
Birincisinde ideolojik huzur, süper ve tarihüstü bir haklılık iddiasıyla teselli bulmak mümkün.
İkincisinde ise çileli, baş ağrıtacak ama sonunda selamete çıkmayabilecek bir yol var.
İkinci yol için ne yapılması gerektiğini anlamak için siyasetin pratiği dışında herşeyini bilen siyaset bilimci, yanılmaz anketçi, büyük mütefekkir olmaya gerek yok.
Sadece Türkiye seçim haritasına bir kez bakmak yeterli.
O haritada nerede Kürtlerin, nerede Alevilerin, nerede dindarların nerede laiklerin yaşadığını çıplak gözle 10 saniye içinde görmek için de bir ay Türkiye’de yaşamış olarak yeterli.
Hoşunuza gitsin ya da gitmesin siyasi oy verme davranışlarının temelini kimliklerin oluşturduğu bir ülkeden bahsediyoruz.
Bu yüzden 30 senedir HDP gibi bir parti var, bu yüzden laikler ve Aleviler CHP’ye dindarlar AK Parti’ye, milliyetçiler MHP ve İYİ Parti’ye oy verirken çok düşünmüyor.
Bu gerçeği teoriye uymadığı, sevmediğiniz için değiştiremiyor, bununla kavga etmek gibi deneyenlerin hepsinin yenik çıktığı beyhude savaşlara da girmiyorsanız yapacağınız tek bir şey var: Esnemek, değişmek, kendini sorgulamak.
Kılıçdaroğlu belki büyük bir siyasi deha, bir düşünce adamı, teorisyen değil ama bu açık gerçeği görecek kadar siyasetin içinde ve seçim matematiği anlayacak kadar seçime girmiş ve tabii pek çok partidaşı gibi köşeli bir ideolojik katılığın içinde olmayan pragmatik bir siyasetçi.
Ama aynı zamanda kendi tabiriyle Türkiye’nin en muhafazakar partisinin lideri.
Muhafazakarlara ve Kürtlere ulaşmaya çalışırken, karşısında CHP’nin eski bagajı kadar, değişmek için bir neden görmeyen, kendini haklı geri kalan herkesi haksız, geri, cahil olarak bellemiş bir ideolojik kibri de buluyor.
Mehmet Bekaroğlu ile Sezgin Tanrıkulu’nu bile CHPlilere kabul ettirmek için 10 yıldır uğraşıyor.
Son başörtüsü açılımında da karşısında iktidara gelmek ama bunun için hiçbirşey yapmak istemeyen, hatta karşı taraftan nedamet getirip haklılığını teslim etmesini bekleyen bu muhafazakar direnci buldu.
Onlara göre CHP tarihinde helalleşecek bir şey yapmadı, Kürtlere ve dindarlara doğru atılmış her adım da gereksiz tavizler.
Biraz daha kibarları ve entelektüelleri kimliklerin artık öneminin kalmadığını söyleyerek bu tarihsel haklılık iddiasını meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
“Zaten ne yaparsanız yapın Erzurumlular asla CHP’ye oy vermezler” diyorlar.
Belki Tunceliler de AK Parti’ye oy vermezler ama Erdoğan bu en statükocu haliyle bile Alevi açılımı yapıyor.
Belki oy vermezler ama kalpler yumuşar, dışarıdan bakanların sıkılı yumrukları gevşer, ortam yumuşar, yüzde 5 oylar yüzde 15 olur, günün sonunda bu biriken sular iktidar havuzuna akar.
Ama siyaseti başkalarını ikna etmek, rızalarını kazanmak yerine onları yok etmek, tasfiye etmek için yapanlara, kendisinin haklı, düşmanların haksız çıkmasını iktidar olmaya tercih edenlere bu çabalar beyhude gelebilir
Halbuki önüne seçim sonuçlarını alan, 21 yılda 14 seçimde aynı taktikle kaybetmiş, 15’cisinde yeni bir taktikle seçim kazanmış bir siyasetçi kimliklerin önemini görüyor ve partisini bu tarihsel kapandan çıkarması gerektiğini anlıyor.
Onu da en iyi bu yüzden Erzurum’daki CHP İl Başkanı anlıyor.
Yazarlar
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları








































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025