Yıldıray OĞUR
İki hafta önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Saraçhane’deki binasının önünde bir protesto gösterisi vardı.
Milli Beka Hareketi üyeleri Ekrem İmamoğlu’nun Fatih Sultan Mehmet türbesindeki davranışlarını protesto ettiler.
Protestoculara göre İmamoğlu, 29 Mayıs günü Fatih Sultan Mehmet türbesine girerken ellerini arkadan bağlamış, hatta türbeye tekme atarak saygısızlık yapmıştı.
Protestolar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin resmi hesabından paylaşılan İmamoğlu’nun 29 Mayıs günkü Fatih Türbesi ziyareti görüntülerini, Pelikan olarak bilinen gruba ait bir internet sitesinin alıp “İmamoğlu’ndan Fatih türbesine büyük saygısızlık” olarak yayınlamasıyla başlamıştı.
Görüntüler hızla sosyal medyada yayılmış, aralarında gazetecilerin, siyasetçilerin, sosyal medya trollerinin olduğu binlerce kişi içinde Pontus, Rum, Bizans geçen ifadelerle hakaretler etmiş, İmamoğlu “Bunu ancak kripto bir Rum yapar”, “Meydan okuyor, intikam alıyor” diye suçlanmıştı.
Aslında görüntülere dikkatli bakınca İmamoğlu’nun elleri arkada karşısında yürüdüğü türbenin Fatih’in değil, Fatih Camii yanındaki aynı hazire içinde bulunan türbelerden eşi Gülbahar Hatun’un türbesi olduğu görülebiliyor. “Tekme attı” dedikleri de bu türbe. Yine dikkatli bakınca tekme atmadığı, ayağındaki bir şeyi silmeye çalıştığı görülüyor. Ayrıca neden Gülbahar Hatun’un türbesine tekme atsın ki? Üstelik görüntülerin devamında İmamoğlu’nun Fatih türbesinin içinde okunan Kuran ve duaya katıldığı da görülüyor.
Ama bütün bu makul açıklamalar, İstanbul Belediye başkanının 29 Mayıs günü kameraların önünde Fatih’in türbesine hakaret ederek tarihin intikamını almaya çalışan kripto bir Rum olduğuna inanmak isteyenleri durdurmaya yetmedi.
En fazla ‘bir türbe haziresine girerken ellerini arkadan bağlamak yakışık almaz’ denip geçilecek bu görüntüler üzerine binlerce tweet atıldı, gazetelerde ve televizyonlarda haberler yapıldı, hatta bir grup gidip bunun için belediye önünde protesto gösterisi bile yaptı.
Peki insanların böyle ırkçı bir komplo teorisine inandıran bu derin öfke nereden geliyor?
Cevap basit; bir yıl önce açılan sandıklardan.
Yarın 23 Haziran.
Bundan bir yıl önce Türkiye siyasi tarihinde eşi benzeri az görünen siyasi bir propagandayla iptal edilen İstanbul seçimleri için İstanbullular ikinci kez sandık başına gittiler.
Herhalde bugün çok az kişi sadece bir yıl önce o seçimi iptal ettirebilmek uğruna neler söylenip, yapıldığını hatırlıyor.
31 Mart gecesi Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasındaki fark kapanırken Anadolu Ajansı’nın veri akışını kesmesi, AK Partililerin çıkıp zaferlerini ilan etmesi, ertesi gün İstanbul’un AK Parti’nin zafer ve teşekkür afişleriyle donatılmasıyla başlayan skandallar serisi, YSK Başkanı’nın az farkla İmamoğlu’nun kazandığını açıklamasından sonra 2 Nisan günü düğmesine basılan “seçimlerde hile yapıldı” kampanyasıyla sürmüştü.
Seçimlerde hileyle ilgili saatlerce süren basın toplantılarında, manşetlerde, köşe yazılarında, televizyon tartışmalarında neler neler söylenmemişti ki!
En akıllarda kalanlarından bir kaçını hatırlayalım:
“Sandıkta darbeyi kim örgütledi. Türkiye tıpkı Gezi kalkışması, 17/25 Aralık, 15 Temmuz’da olduğu gibi 31 Mart’ta da sandık üzerinden darbeye maruz kaldı. Kirli ittifak yürüten organize çete hile ve hırsızlıkla sandıkta millet iradesine darbe yaptı.”
“Bu meselenin arkasından farklı şeyler çıkacak. Sandık başkanlarından FETÖ’den ihraç edilen var mı? Muhtemelen bir stratejik akıl, belli kesimleri güçleri birleştirdi.”
“Karanlık ve kirli bir organizasyonla karşı karşıyayız Bu karanlık organizasyon FETÖ’yü bile aşar.”
“Şunu söylemem mümkün tam burada, gerçekten demokrasi tarihimizin en büyük şaibelerinden birisidir desem herhalde fazla abartmış olmam.”
“31 Mart'ta Türkiye'ye, seçimler üzerinden, açık bir darbe yapıldı. Bu, seçim hilesi ve yolsuzluk değil, çokuluslu müdahaledir. Operasyon FETÖ ve kripto PKK'lılar üzerinden yürütüldü. Ama arkasındaki akıl, 15 Temmuz aklıdır.”
“ “Karşımızdaki suç örgütü sadece FETÖ'den ibaret değil. Onun legal ve illegal partnerleri de ortaya çıkacak. PKK ve diğer sol örgütleri FETÖ, Saadet ve İYİ Parti'yle birlikte CHP çatısı altında birleştiren dış kaynaklar da deşifre olmalı.”
Bu propaganda bombardımanı eşliğinde seçim kurullarından çıkarılan kararlarla yüzbinlerce oy yeniden sayılmış, aradaki fark bir türlü kapanmayınca bu sefer Büyükçekmece’de organize hırsızlık olduğu iddiaları ileri sürülmüş, siyasetçiler televizyonda saatlerce Büyükçekmece’deki usulsüzlük iddialarının anlatıldığı basın toplantıları düzenlemiş, ilçede binlerce evde polis vatandaşları sorgulamış, tutuklamalar yaşanmıştı.
İl ve ilçe seçim kurullarındaki hakimler ve memurlar hakkında ‘İlçe seçim kurulları soruşturulmayacak mı’ ‘Hakiminden memuruna kim varsa tek tek alınıp bu çete tüm bağlantılarıyla deşifre edilmeli.” “FETÖ müdür yoksa başka bir şey mi bu millet bilmek istiyor” yazıları eşliğinde başlatılan FETÖcülük suçlamalarını kaldıramayan İstanbul Seçim Kurulu Başkanı emekliliğini istemek zorunda kalmış, diğer ilçe seçim kurullarındaki hakimler, memurlar ifadeye çağrılmış, isimleri, ifadeleri ertesi gün gazetelerde suçluymuşlar gibi yayınlanmıştı.
Kısa bir süreliğine belediye başkanlığına oturan İmamoğlu’nun belediyenin verilerini kopyalayıp, PKK’ya ve FETÖ’ye servis ettiği hatta bir hotelde buluştuğu bir yabancı devletin ajanına verdiği ciddi ciddi yazılıp, konuşulmuştu.
Nihayet bütün bu tazyik sonunda Yüksek Seçim Kurulu, başkanının bile şerh koyduğu bir kararla sandık başkanlarının atanmasıyla ilgili teknik bir gerekçeyi ileri sürülerek seçim iptal etti.
23 Haziran’daki ikinci seçime giderken tümüyle kayış koptu, İmamoğlu’nun otoparkları PKK’ya söz verdiğinden, seçilmesine en çok Yunanlıların sevindiğine kadar zembereğinden boşalmış iddialar ileri sürüldü.
Bir İçişleri Bakan yardımcısının “Bir Yunan'ın İstanbul'a başkan olmasıyla ekonomi düzelmez” diye tweet attığına, İstanbul Ticaret Borsası Başkanı’nın İmamoğlu’na destek verenleri Pontuslu olmakla suçladığına, eski bir milletvekilinin İmamoğlu’na “Kommenoslar'ın yiğit evladı” dediğine, Ankara’nın eski belediye başkanının “kökeninizde Rum’luk var mı?” diye sorduğuna şahitlik etmiştik.
Cumhurbaşkanı ise çıtayı yükseltip “Bu Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz” dahi demişti.
Haftalarca İmamoğlu PKK ve FETÖ’yle işbirliğiyle suçlandıktan sonra seçime günler kala Öcalan’dan HDP’lileri seçimlerde tarafsız kalmaya çağıran mektup dahi alınmasına rağmen İmamoğlu bu kez 800 bin fark atarak belediye başkanlığını kazandı.
Seçimin ardından ilk günlerde iktidar ve çevresi sanki bütün bu yaşananlardan ders çıkaracakmış, kendi içinde bir hesaplaşma yapacakmış zannedildi.
Ama hiçbiri olmadı.
Seçimlerde hile kampanyasını başlatan il başkanı hala görevde, o kampanyada saatlerce ekranlara çıkarak sonra yalan olduğu ortaya çıkan iddiaları tekrarlayan parti yöneticileri ve sözcüleri hala partinin yöneticisi ve sözcüsü. Herhalde bir tek seçimin iptaline pek de sıcak bakmadığı bilinen Binali Yıldırım kaybetti. Meclis Başkanlığı’ndan ayrılarak girdiği seçimlerden bir yıl sonra artık sade bir milletvekili.
Bu bir yıl içinde seçimlerin iptaline karşı çıkan Yüksek Seçim Kurulu başkanı emekli olurken, kurulun başkanlığına seçimler iptal edilmeli diyen üyelerden biri seçildi, yine seçimleri iptal ettiren YSK üyelerinden biri Danıştay Başkanlığı’na getirildi.
Seçimlerde aldıkları kararlar iktidarı kızdıran ilçe seçim kurullarındaki hakimler ise kararnamelerle cezalandırıldı.
25 yıllık kesintisiz bir iktidar döneminden sonra adı sanı duyulmamış bir ilçe belediye başkanının İstanbul Belediye Başkanlığı koltuğunu AK Parti’den alması asla affedilemedi.
Yalan çıkan onca iddia, suçlama ve bomboş bir seçim iptali kararına rağmen 800 bin fark atarak ikinci kez seçimi kazanan İmamoğlu’na karşı en ufak bir mahcubiyet duyulmadan, en azından bir kaç aylık bir kredi dahi verilmeden ilk günden itibaren yaptığı, yapmadığı her şey mercek altına alınıyor, hakkında her gün yeni bir haber, iddia ileri sürülüyor.
Daha göreve yeni başladığı günlerde yaşanan sel felaketinin hesabı bile ona soruldu, bir ilçede patlayan su borusu manşetlere çıkarıldı, Haliç’in mevsimlere göre değişen rengi yüzünden dahi suçlandı.
İstanbul’daki deprem, pandemi toplantılarına çağrılmadı, elinden Galata Kulesi bile yüzyıllar önceki vakıf defterleri açılarak alınmaya çalışıldı, Sirkeci, Haydarpaşa Garları ihalelerinden dışlandı.
Tabii ki genç bir siyasetçi olarak kendisi de hatalar yaptı. Deprem bölgesinden kar tatiline gitmesi, belediye otobüslerindeki yoğunluğu komplo teorisiyle açıklamaya çalışması akla gelen ilk örnekler.
Ama İmamoğlu’na yönelik eleştirilerin çoğu gıcıklık, takıntı hissi veriyor.
Herhalde Türkiye tarihinde ilk defa bir belediye başkanının attığı bütün adımlar sürekli kontrol altında, her an bir gazetenin manşetine haber oluyor.
Aslında ilk defa diyemeyiz. Bir örneği de 1994 yılında yaşanmıştı. Yine sürpriz biçimde İstanbul’un belediye başkanlığına seçilen genç siyasetçi Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını da o dönemin devleti ve medyası yıllarca içine sindiremedi, hakkında sürekli kara propaganda haberleri yapıldı, ona da hiç kredi açıkladı, şimdi iktidar medyasının İmamoğlu’ndan “Ekrem” diye bahsettiği gibi, ondan da “Tayyip” diye bahsedildi. Bugün siyasetteki Erdoğan imajı da sonu hapisle biten o adaletsiz saldırılarla ortaya çıktı.
Ama geçtiğimiz bir yıl gösterdi ki iktidar, bizzat kendisinin yaşadığı bu tecrübeden bir ders çıkarmadığı gibi, 23 Haziran’dan da hiçbir ders çıkaramadı.
Dersi bırakın ülkenin eski başbakanının, meclis başbakanının, siyasi hikayesi İstanbul’da başlamış Cumhurbaşkanı’nın meydan meydan dolaşmasına rağmen, isimsiz genç bir siyasetçiye iki kez seçim kaybedilmesi büyük bir travmaya neden oldu.
23 Haziran’dan bu yana, iktidarın pek çok icraatında ve söyleminde bu post travmatik seçim bozukluğunun etkisi görülebiliyor.
Bu travmanın etkisiyle bir ilçe belediye başkanı olan İmamoğlu, bir yıl sonra bugün, ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefet blokunun en iddialı adaylarından biri.
Halbuki seçim sonucunu demokratik olgunlukla kabul edip, seçilmiş bir belediye başkanıyla medeni ilişkiler kurulmuş olsaydı, İmamoğlu İstanbul’un devasa sorunlarıyla boğuşan, muhtemelen pek çok da hata yapan bir belediye başkanı olarak kalacaktı.
Demokrasiyi içine sindirememenin maliyeti böyle ağır olabiliyor.
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları






































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025