Ahmet ALTAN
Şu son bir yılda yaşadığımız ürkütücü tuhaflıkların nedenini anlayabilmek için, daha önce de sormaya çalıştığım bir soruyu sormamız gerektiğine inanıyorum.
Genel seçimlerde yüzde elli oy almış bir başbakan neden İdris Naim Şahin gibi bir politikacıyı “İçişleri Bakanı” yapar?
Bilgisinden, birikiminden, yaratıcılığından, toplumdaki güven verici imajından, demokrasi ve hukuk yandaşı olmasından yararlanarak ülkeye barış ve özgürlüğü getirmek için mi?
Yoksa “muhafazakâr milliyetçi” bir fanatizmin etrafında taraftarlarını toplayıp, “öbürlerine”ülkeyi dar etmek, Alevi-Sünni, Kürt-Türk gerginliğini derinleştirip memleketi kesin bir kutuplaşmanın batağına sokmak için mi?
Başbakan Erdoğan, Şahin’i İçişleri Bakanı yaptığında onun kim olduğunu, kapasitesini, ideolojik duvarlarını biliyordu, bilerek seçti onu.
Şimdi artık biz de Şahin’i tanıyoruz.
O zaman bu sorunun cevabı ne?
İdris Naim Şahin’i İçişleri Bakanı yapan bir iktidarın, “işkencecilikten” mahkûm olmuş, kendi aleyhinde tanıklık edecek birini mahkemeden iki gün önce ekibiyle “alarak” işkencede “boynu kırılarak öldürülmüş” olarak morga teslim etmiş bir polisi “terfi” ettirmesi ve bu polise, dolayısıyla da işkenceciliğe sahip çıkması şaşırtıcı mı?
Sadece Şahin’in varlığı, kimliği ve makamı bile ne tür bir iktidarla karşı karşıya olduğumuzu bize anlatmıyor mu?
Bugün Malatya’da “Alevi-Sünni” çatışmalarının ürpertici “işaretlerini” yaşamamız, bilinçli bir tercihle hazırlanmış politikaların sonucu olarak ortaya çıkmıyor mu?
“Suriye’de Kürt oluşumuna müdahale ederiz” diyebilen bir çılgınlığın ülkedeki Kürt-Türk gerginliğini yaygınlaştıran politikalarının kökünde Şahin’i bakan yapan anlayış yok mu?
Bugün yaşadıklarımız, yüzde elli oyla gelen bir “ikbal” delirmesinin gözü kararmış kutuplaşmalarının sonucu.
Kürtleri savaşla da tehdit eder, Alevilerin haklarını da yok sayar, işkenceciyi terfi de ettirir, poşu takanı, pankart açanı hapse de atar, “diktatörler” topluluğu olan Şanghay Beşlisi’nin üyeliğine 28 Şubat’ın generalleri gibi adaylığını koyan “latifeler” de yapar, toplumun içindeki gerginliği derinleştirdikçe de derinleştirir.
Bütün bunlar AKP iktidarının son dönemdeki bilinçli tercihleri.
Bütün toplumu ateşe atacak kadar pervasız, taraftarlarını utandıracak kadar vicdandan yoksun.
Muhafazakârlar bugün “iktidarda” olmaktan ne kadar memnunsa, bir “vicdansızlığın” savunucusu durumuna düşmekten de o kadar rahatsız.
İşkenceciyi terfi ettirmeyi nasıl savunacaklar?
Uludere’yi nasıl savunacaklar?
Şike yasasını nasıl savunacaklar?
Son dönemlerde AKP iktidarının her yaptığı, muhafazakârların başını öne eğmesine neden oluyor, savunamıyorlar, mazlum olmaktan zalim olmaya geçişi içlerine sindiremiyorlar.
İktidar olmak istiyorlar ama saygıdeğer de olmak istiyorlar, iktidar olmak istiyorlar ama huzurlu da olmak istiyorlar, iktidar olmak istiyorlar ama güvencede olmak da istiyorlar, iktidar olmak istiyorlar ama başı dik de dolaşmak istiyorlar.
Başbakan Erdoğan son bir yılda ülkeyi de, AKP tabanını da fazlasıyla yordu.
Kendinden başka hiçbir şeye önem vermemesi, işkence gibi çok hassas konularda bile vicdanları çiğneyebileceğine inanması, sözlerinin “kesin emirler” olduğunu sanması herkesi bunalttı.
Tam da böyle bir zamanda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün basın danışmanı Ahmet Sever Vatangazetesinde Ruşen Çakır’la yaptığı gerçekten çarpıcı söyleşide, “Gül’ün cumhurbaşkanlığına yeniden aday olabileceğini” söyledi.
AKP’nin yönetimindeki bazı isimlerin “Gül’ün önünü kesmek” için yaptığı açıklamaları eleştirdi, Gül’ün adaylığını önlemek için çıkarılan yasayı kınadı.
Cumhurbaşkanı Gül, çok dikkatli ve “zamanlama” konusunda ustalaşmış bir politikacı bugüne kadar görebildiğimiz kadarıyla, şimdi bu çıkışı yapması sanırım Erdoğan’ın bütün toplumda ve özellikle AKP tabanında yarattığı “bunalma” duygusunu saptamasından.
Yapılanlardan çok rahatsız olan ama “Erdoğan’dan başka kimi destekleyeceğiz” diye çaresiz kalan tabana “ben buradayım” diyerek “çaresiz” olmadıklarını söylüyor.
Erdoğan’ın ve çevresinin çok sevdiği “rakipsizlik” imajını önemli biçimde kırıyor ve siyasi tabloya kuvvetli bir “alternatif” olarak adını yazıyor.
Bunu, tabanın görüşünü araştırmadan, duygularını ve düşüncelerini dinlemeden yaptığını sanmam, tabandan “gerekli” işaret gelmiş olmalı.
Sadece “şiddet” dilini kullanan Erdoğan’ın ve ekibinin yarattığı hoşnutsuzluğa partinin kurucularından birinden gelen güçlü bir cevap olarak okudum ben o açıklamaları.
Cumhurbaşkanı Gül, sadece Çankaya’ya değil, “işkenceci ve şiddet yanlısı” bir politikanın“panzehiri” olmaya da adaylığını koymaya hazırlanıyormuş gibi geldi bana.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018