Akif BEKİ

Bir hâkim Caprio'muz niye yok?
23.08.2025
177

ABD'nin 'babacan hâkim'i Frank Caprio ölünce yası Türkiye'de bile tutuluyor.

Oysa...

Dicle kenarında bir kurt bir kuzuyu kapsa ilahi adâletin dönüp onun hesabını yöneticiden soracağına inanan Hz. Ömer bizde.

Ömer'in adâlet anlayışına imrenmek, milli şairimiz Mehmet Akif'in dizeleriyle o anlayışı idealize edip yeni nesillere aşılamak bizde.

Güçlünün haklı olmadığı, haklının güçlü olduğu bir âdil düzen kurma iddiası bizde.

Batı'ya örnek olacak merhamet ve adâlet, zaten bizim medeniyetimizde.

Daha âdil bir dünyanın mümkün olduğunu haykıran, kitabını da yazan siyaset bizde.

Ama daha âdil hâkim denince aklımıza bizden, adliyelerimizden biri gelmiyor.

Türkiye Yüzyılı'nda, dünyada bizim devrimiz başlamışken dünyayla birlikte biz de bir ABD'li hâkimin ardından ağlıyoruz. ABD mahkemesinde, kimsesiz bir Türk öğrencinin trafik cezasını iptal ederken dahi dünyaya adâletin insani yüzünü gösteren adam, diye.

Tamam, TV ve sosyal medya yıldızıydı aynı zamanda. Fakat kararlarıyla, tavırlarıyla, ele alış biçimiyle parladı. En bariz özelliği, yargıladıklarına karşı kalpsiz, merhametsiz olmamaktı.

Hani vatandaşımız Mahmut Tokur’un şu park cezasını affetmişti ya, işte o sahne hafızalara kazındı.

Bir park cezası davasına insaf ve tebessüm damgası vurabilmişti.

Biri park cezasını iptal ettirse 'kesin adamını bulmuştur, mahkemede dayısı vardır, başka türlü olmaz' dedirten çatık kaşlı, asık suratlı yargı düzenlerinin temsilcisi değildi.

Caprio, adâletin gülen yüzü olarak tarihe geçti. Bizdeki "devlet gibi zat" tarifine uymayacak kadar espriliydi. Şefkat ve empati taşımıştı oturduğu hâkim kürsüsüne.

Ölüm haberi üzerine günlerdir burada gıpta ve sevgiyle anılıyorsa sebebi katı, acımasız olmamasıdır. Bizde eksik olanı bize hissettirdi.

Yalnız o mu!...

Massachusetts’te doktora yapan Rümeysa Öztürk'ün Amerikan adliyelerinde karşılaştığı hâkimleri alın.

25 Mart’ta arkadaşlarıyla iftara giderken maskeli ICE görevlileri tarafından gözaltına alınmıştı.

ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Gazze eylemlerine katılan 300’den fazla yabancı öğrenciyi Hamas destekçisi, İsrail karşıtı olmakla suçlayıp vizelerini iptal etmişti. Başörtülü Rümeysa da onlardan biriydi. Müslüman sevmeyen, göçmen düşmanı Trump'ın emriyle sınır dışı edilecekti.

Federal yargıç Denise Casper, karşı çıktı. "Hayır, sınır dışı edilemez, hukuka aykırı" dedi.

Tufts Üniversitesi Rektörü Sunil Kumar da öğrencisinin arkasında durdu.

Ne hâkim ne rektör dedi ki devlet böyle istiyor, milli güvenlik icabıdır, ülke çıkarlarımız öyle gerektiriyor, bunlar devletimize kafa tuttu, her muameleye müstahaklar...

Ve sonunda Vermont Federal Yargıcı William Sessions, kefaletle serbest bıraktı.

Rümeysa, 45 gün sonra mahkeme kararıyla özgürlüğüne kavuştu.

Kendi devlet yöneticilerine rağmen, iktidarın buyruğunu reddedip hukuku savunan hâkimler orada çıkıyor da bizde çıkmıyor mu? Çıkıyor elbette. Haklarını yemeyelim. Sadece öne çıkamıyor, sıyrılıp sivrilemiyor, kararları beğenilmediğinde başlarına geleceği biliyorlar. Göze alanlar, bedelini ödüyor da.

“Daha âdil bir dünya mümkün” diyoruz. Ancak daha âdil yargıç deyince aklımıza Frank Caprio geliyor o yüzden. Ona şapka çıkarıyoruz.

Kendi öğrencimizi sınır dışı edilmekten kurtaran vicdanlı hukuk insanları Casper’ı, Sessions’ı parmakla gösteriyoruz.

Adâleti devlete uydurmakla görevliymiş gibi davranmayan, iktidarın terazisini tutmayan, hakka ve hukuka saygılı hâkimler hepsi.

Ortak yanları, acımalarının olması. Devlete karşı bireyin hakkını korumayı kutsuyor, AK Parti'nin kuruluş yıllarındaki gibi insanı önceliyorlar, devleti değil.

Sorsanız; 'devletin dini adâlettir' şiarıyla yaşayan yöneticiler de hâkim ve savcılar da bizde.

Gıpta edilecek, ardından ağıt yakılacak hâkimler niye orada peki?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar