Akın ÖZÇER
İlerlemiş kanser hastalığı nedeniyle dönemini tamamlaması imkânsız olduğu halde 7 ekimde dördüncü defa başkanlık seçimlerine sokulan Chávez’in yaşam savaşını birkaç ayda yitirmesi “devrimci”arkadaşlarını sıkıntıya soktu belki ama kimse için de sürpriz olmadı. Beklenen son biraz erken gelmiş, Chávez’in anayasa uyarınca yemin etmesine bile imkân tanımamıştı. Ancak hasta hâliyle Büyük Vatansever Cephe’nin (GPP- Gran Polo Patriótico) adayı olarak muhalefetin dinamik adayıHenrique Capriles’i nasıl saf dışı bıraktıysa, yarattığı efsane de ölümünden sonra yardımcısıNicolas Maduro’nun önünü açıyor. Anketlerde sağlığında Capriles’e karşı kaybeden Maduro yenilenecek başkanlık seçimlerinde ise rakibine yaklaşık 15 puan fark atıyor.
İktidar savaşı
Haziranda konuyla ilgili olarak yayımladığım bir yazıda, “Chávez sonuç itibariyle efsane bir isim; Chavizm ise bu isim etrafında oluşmuş bir ideoloji. Kısacası Chavizm için Chávez’in altı yıl boyunca bu görevi fiilen yürütmesi şart değil ama bir kez daha seçilmesi önem taşıyor” demiştim. Ülkede yerleşik düzeni temsil eden Chavizm, Chávez’in hastalığını önce saklamak, sonra hafifmiş gibi göstermek ve belki ölümünü gizlemek için çaba harcadı. ABC, Chávez’in Havana’da öldüğü, daha sonra Caracas’a getirildiği ve ölümünün bir süre daha halktan gizlendiği iddiasını sürdürüyor.
Anayasaya göre, Başkan’ın daha yemin etmeden ölmesi hâlinde otuz gün sonraki seçimlere kadar vekâlet Meclis Başkanı’na (Diosdado Cabello), yeminden sonra ölmesi hâlinde ise Yardımcısı’na (Maduro) geçiyor. Chávez yemin etmeden öldü ama Anayasa Mahkemesi yemin zorunluluğunu ortadan kaldırarak, Maduro’nun önünü açtı. Bu anayasaya uygunluğu tartışılır karar, Chávez’in arzusunu yerine getirmekle kalmıyor, Chavizm içindeki iktidar kavgasını da erteliyor.
Venezuela’nın geleceği
Maduro başkanlığında seçimlere ve olasılıkla altı yıllık yeni bir döneme hazırlanan Venezuela’da“Bolivar Devrimi”nin ya da Chávez’in 2005’te ilan ettiği “21. Yüzyıl Sosyalizmi”nin geleceği parlak görünmüyor. Bir kere, karizması, halkçı retoriği ve üstün ikna yeteneği ile sandıktan ardı ardına galip çıkan efsane Başkan’ın yerini doldurmak kolay değil. Tıpkı ülkenin kurtarıcısı Bolivar gibi, Chávez artık O’nun için yaptırdığı ama ne yazık ki tamamlandığını göremediği anıt kabirde ve O’nun yanında, resmî ağızların deyişiyle “Chávez al Panteón, junto con Simón” yerini alacak.
İkincisi ve kuşkusuz daha önemlisi, Chávez’in petrol gelirlerini kullanmadaki savurganlığının doğurduğu ekonomik krizin altından popülist politikalarla kalkmak mümkün değil. Konuyla ilgili önceki yazılarımda vurguladığım döviz kıtlığı ve karaborsası son devalüasyona karşın giderilemedi. Dört ayrı kurun kullanıldığı ülkede dolar karaborsada resmî kurun dört katına el değiştiriyor.
Devalüasyon baskısının tetiklemeye devam ettiği yüksek enflasyon bir yana, resmî kurdan döviz alma hakkına sahip olanların edindikleri haksız kazanç da işin yolsuzluk boyutunu gösteriyor. Altını her fırsatta çizdiğim gibi, ülkede iktidara yakın durmaktan ötürü ayrıcalıklar edinmiş yeni bir oligarşi (boliligarquía) oluşmuş durumda. Yolsuzluk ve yoksullukla mücadelede sağladığı başarıyla dünya solunun bağrına bastığı Chávez rejiminin geldiği bu nokta, gelecek için hiç umut vermediği gibi, yaptığı devrimin amaçlarıyla da örtüşmüyor.
Chávez, dünyadaki popülaritesini, içeride kısmen başarılı olmuş ama giderek iflasa sürüklenen bu“devrimci” uygulamalardan çok, ABD karşıtı politikasına borçlu. Bu karşıtlığın bazen ölçüyü kaçırmasını, Washington’un geçmişte Monroe Doktrini doğrultusunda Latin Amerika’ya yaptığı kabul edilemez siyasi ve askerî müdahalelere tepki olarak değerlendirmek mümkün belki ama sürdürülebilir olmadığı bir gerçek. Tıpkı ekonomi politikası gibi... Chávez’in genç sayılacak yaşta vefatı kimbilir belki de efsane bir başkan olarak tarihe geçmesini sağlıyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025