Ali BAYRAMOĞLU
İktidar 14 Mayıs’taki başarısını tekrarlayabilecek mi? Veya, tersen ifade edelim muhalefet 14 Mayıs eğilimini kırabilecek mi? 31 Mart Yerel seçimlerinin en önemli soruları bunlar.
Sandıktan 14 Mayıs’a benzer sonuçlar çıkarsa, lafı uzatmaya gerek olmaz, şimdiden iktidarın özgüveninin ileri derece de artacağını, mevcut düzenin derinleşmesine yol açacağını söyleyebiliriz.
Tersi olur, 14 Mayıs’ın aksi bir dalga ortaya çıkar, bir kırılma yaşanırsa, siyaset yeni tartışmalar, beklentiler ve hareketlilikler üretebilir.
Peki, hangi sonuçlar kırılma anlamına gelir?
1 *Türkiye genelinde AK Parti’nin yüzde 30’lara düşmesi, bunun ilk işareti olarak kabul edilecektir. Bu siyasi partinin 2019’de yüzde 42,7, 2014 seçiminde ise yüzde 43,4 oy aldığını hatırlatalım.
2 *İkinci işaret, İstanbul ve Ankara seçim sonuçlarında muhalefet lehine anlamlı mesafenin oluşmasıdır. Ankara’da Mansur Yavaş son yerel seçimleri yüzde 3,8 farkla kazanmıştı. Tekrar kazanması halinde -ki öyle görünüyor- rakibiyle arasındaki fark ondalık rakamlara çıkacak mıdır? Ekrem İmamoğlu iptal edilen seçimleri yüzde 0,38 puan önde bitirmiş, tekrarlanan seçimlerde rakibine yüzde 9 puan fark atmıştı. Bu kez arkasında bir siyasi parti ittifakı olmadığı halde, buna benzer oranı yakalayabilecek midir? Toplam seçmenin ¼’ünü kucaklayan ve simgesel olarak “hareket eden Türkiye’ye” vurgu yapan bu iki şehirde, böyle tecelli edecek sonuçların, ciddi bir siyasi anlam taşıyacağı muhakkaktır.
3 *Üçüncü işaret, “Türkiye genelinde başta CHP, muhalefet partileri çıkış yakalayabilir, kimi büyük şehirleri AK Parti’nin elinden alabilirler mi?” sorusuna sandığın vereceği yanıta bağlıdır. AK Parti’nin 818 belediyesine karşılık 232 belediyeye sahip ana muhalefetin performansında anlamlı bir artış, kırılma halini destekler.
Sahadan ve araştırmalardan gelen son haberler böyle kırılmanın mümkün olduğunu söylüyor.
Ayrıca araştırmacılar, muhalif kesimde siyaset hevesinin kaçmasına rağmen, katılım oranın düşük olmayacağını, yüzde 85 civarında seyredeceğini düşünüyor. Mesut Yeğen’in ifadesiyle, muhalefet seçmeninin seçimler yoluyla kaderine hükmetmek arzusu çok zayıflamış görünmüyor”… Sandık sonuçları itibariyle ben de bu istikamette bir gelişmeyi mümkün görüyorum.
Ancak böyle tecelli edecek sandık sonuçlarının siyasi karşılığı ne olur meselesi, ayrı bir tartışmadır.
Bu konuda iki görüş olduğu söylenebilir.
Daha “olumlu” olan ilk görüş şu varsayımlar üzerine dayanıyor. 1. Büyük kentlerde seçmen, sandık başı ittifaklarla, kendi partisinin dışında, umuda, bu çerçevede muhalefette kazanacak olana oy verecektir. 2. Bu seçmen davranışı, muhalif toplumsal kesimin siyasete ağırlığını koymasını, onu ve İmamoğlu gibi taşıyıcılarını yönlendirme, siyasetten içini doldurma ihtimaline işaret eder. Bu ihtimal ise partiler düzeyinde veya onların dışında yeni araçlarla siyasetin yenilenmesine yol açabilir.
Somut olarak İmamoğlu merkezli bir yenilenmeyi ve toplum-siyaset ilişkisi tazelenmesini ima eden bu varsayım, topluma ve toplumun yönlendiriciliğine, siyaset kuruculuğuna anlamlı, güçlü ve desteklenesi inancı barındırmaktadır.
Ancak, toplum-siyaset ilişkilerinin son yıllarda yaşadığı tahribatın yapısal derinliği bu konuda temkinli olmayı beraberinde getiriyor. İkinci, daha “olumsuz”, en azından tereddütlü doğrusu okuma da burada karşımıza çıkıyor. Ben de bu görüşe yakınım. Bu köşeyi takip edenler bilirler, Türk siyasetiyle ilgili yaptığım son dönem tespitler iktidardan muhalefete genel bir “siyasetsizlik” haline, bu halin sürekli ve düzenli biçimde her düzeyde köpürmesine işaret eder.
Siyasetsizliğin en önemli unsurlarından birisi, toplum-siyaset bağındaki kopuştur. Kurumların, aracıların, katmanlı ve interaktif temsilin devre dışı kalarak yerlerini şahsilik, şahıslaşma, güç ve siyasi iradeye bırakmaları, tekil siyasi iradenin toplum kurucu ataerkil bir işlev üstlenmesi, bu kopuşun kritik göstergeleridir.
Kopuş, hem temsili demokrasinin krizinden üremekte, hem popülist bir enjeksiyonla temsili demokrasiyi biraz daha tahrip etmektedir. Nitekim İmamoğlu gibi liderleri üreten esasen siyasi blokajlardır, istenmeyenin bertaraf edilmesi arayışıdır, güç, kazanma ve umuda yapılan yatırımdır.
Denebilir ki dünyanın gidişi budur. Belki, ama ifade etmeliyim ki, ben bu siyaset tarzını hayırhah bulmuyorum. Toplum-siyaset ilişkisinin siyasi parti, kurum merkezli ve katmanlı olması ile demokratik arayış arasında bir bire bir ilişki olduğunu düşünüyorum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
8.11.2025
6.11.2025
1.11.2025
30.10.2025
25.10.2025
23.10.2025
28.09.2025
20.09.2025
18.09.2025