Alper GÖRMÜŞ
Halk TV’nin “Görkemli Hatıralar” programının dünkü bölümünü büyük bir merakla bekledim. Güldal Mumcu da çağrılmıştı çünkü. Acaba ne anlatacaktı? Eşinin ölümünün 19. yılında (2012) yayımladığı kitapta dile getirdiği o dudak ısırtan gerçekleri bir de Halk TV izleyicilerine anlatacak mıydı? Yayımlandığında laik-seküler basında sükût suikastına uğradığı için Halk TV izleyicilerinin bilmediği kitaptaki şoke edici gerçekleri anlatırsa şayet, 29 yıldır Uğur Mumcu’yu ‘Ortaçağ karanlığı’nın öldürdüğüne inanan Halk TV izleyicileri, ona nasıl bir tepki verecekti?
Güldal Mumcu, suikast davasının ilk savcısı Ülkü Coşkun’un kendisine söylediklerini anlatarak başladı hikâyesine:
“O dönem çok karanlık bir dönem… Kitapta da var, belki soracaksınız ama şimdi onu bir kısaca söyleyeyim. [Davanın ilk savcısı] Ülkü Coşkun benim bilgime baş vurmaya geldiği zaman, otopsi raporunu sordum. Raporda Uğur’un gözlerini mavi olarak yazmışlar. Onun dışında tutanaklarda, yer tespit tutanaklarında birçok hata var. Doğru düzgün yapılmamış, biraz baştan savma bir şey… Savcıya bunları sorup tartışınca, en sonunda ‘üstüme gelmeyin Güldal hanım, bu işi devlet yapmıştır, siyasi iktidar isterse çözer’ dedi. ‘Bunu basına söylerseniz de yalanlarım’ dedi. Ben de dedim ki, nasıl yani dedim, bu filmlerde izliyoruz, onun gibi mi, dedim. Amerikan filmlerinde izlenir ya, böyle bir yapılanma gelir hani… Sonra temizlikçiler… Bunun jargonu böyledir, izleri kapatmak için cinayet yerine yollanan adamlara deniyor. Onları da yolladılar mı dedim, ‘evet’ dedi, ‘ama basına söylerseniz yalanlarım.’
“Ve böylece gitti. Basına söylemedim uzun bir süre. Ama o gün yanımda üç kişi daha vardı, ikisi avukatlarım olmak üzere, onlar da tanık.
“Sonra Ülkü Coşkun başka bir yere tayin oldu. Olay da sürüncemede, hiçbir ilerleme yok. Bunun üzerine bir dilekçe yazdım ve o dilekçede Ülkü Coşkun’un bunu söylemiş olduğunu ifade ettim. Böylece devletin kayıtlarına girmesini, bu şekilde kayıt altına alınmasını sağladık. Sonra bana bilgi verilmesini talep ettim, soruşturma ne aşamada? Savcısı da tayin oldu, kim bakacak şimdi bu dosyaya?
“Ondan sonra Kemal Ayhan diye bir savcı atandı. Bir süre sonra Beyhan ablayla birlikte [Uğur Mumcu’nun ablası – A. G.] Kemal Ayhan’dan randevu istedik, yanına gittik. Dedik ki, bu soruşturma ne aşamada acaba, bize bilgi verebilir misiniz? Epey bir zaman geçti, bir şeye ulaştınız mı? Dedi ki, uluslararası istihbarat örgütleri, mafya ve karanlık güçler… İfadesi böyle. Ben de, sayın savcım dedim, bunu Ay’daki adamlarla yapmadılar herhalde, Türkiye’de belli insanlarla yaptılar. Bunlar kim? Mmmm falan dedi, biz böylece ayrıldık.
“Kemal Ayhan, savcı, bir müddet sonra evinde ölü bulundu. Kalp krizi geçirdi. Cumhuriyet Başsavcısı Nusret Demiral, dosyası onda, otopsi dahi yapmadan aynı gün defnettiler. Nusret Demiral’a sordukları zaman niçin böyle yaptınız diye, ifadesi ‘adam zaten şişmandı, kalp krizi geçirebilir’ şeklinde oldu. Yani her şişman kalp krizi geçirir, son derece doğal ve otopsisi de yapılmaz. Ölen de bir savcı.
“Sonra başka bir savcı atandı, Hamza Keleş… Daha sonra Meclis’te komisyonlar kuruldu falan ve nihayet iddianame hazırlandı. Savcı Hamza Keleş bizi makamına çağırdı. Uğur’un abisi Ceyhan bey, Beyhan abla ve ben üçümüz gittik. Üçümüze birer iddianame verdi. Ne var bu iddianamede diye sorunca, şöyle bir ifadesi oldu, kitapta da ayrıntılarıyla anlatıyorum, ‘bu devletin yeşil pasaportları kullanılmış, ancak böyle yapabildim, ne de olsa devletin savcısıyım’ dedi.”
9 yıl önceki kitaptan onun da yeni haberi olmuş
Tam bu anda programın sunucusu Serhan Asker uzun bir “ooooooo” çekiyor ve Güldal Mumcu’yla arasında absürt diyebileceğimiz şu konuşma geçiyor:
- Güldal Hanım uzun uzun ilk kez anlatıyor, içten bir şekilde…
- Evet, benim için de biraz zor olduğunu size itiraf etmeliyim. Kitabı yazmam da 20 yıl sürmüştü. Ama en sonunda dedim ki, bu konuda tarihe ve Türk topluma karşı sorumluluğum var, ne kadar zorlansam da ne kadar içim acısa da yazmak zorundayım. Böyle dedim ve 20 yıl sonra yazdım. Bu sefer de dedim ki 30 yıl oluyor, insan ömrü sınırlı, bazı şeyleri konuşmak lazım.
- Zaten ben de bunları soramazdım size, anlatır mısınız diyemezdim. Kabahat sizde, kitabı söyleyince anladım, anlatmışsınız her şeyi. Ben de, kitapta anlattıysanız ne olur burada sesli de anlatın dedim ve kırmadınız bizi.
Neden mi absürt bu konuşma? Şundan: Düşünün, Türkiye’yi sarsan, üzerine yeni bir rejim oluşturulan (bunu yarın anlatacağım) büyük bir siyasi suikastin üzerinden 19 yıl geçtikten sonra (2012), suikastte hayatını kaybeden kişinin eşi nihayet o âna kadar anlatılanların masal olduğunu söyleyen ve meselenin hakikatini anlatan bir kitap yayımlıyor ve Uğur Mumcu’yu kendisine rehber edindiğini her fırsatta söyleyen bir gazetecinin bundan haberi olmuyor. Ta ki, usta bellediği gazetecinin 29. ölüm yıldönümünde ona adadığı programa kadar… Ve 9 yıl önce yayımlanmış kitaptan, ancak programdan birkaç gün önce, yazarının uyarısı sayesinde haberdar oluyor.
O öyleyken, programı TV’den izleyen Halk TV izleyicilerinin duydukları karşısında nasıl şaşırdıklarını tahayyül edebilirsiniz.
2013’teki sükût suikastı
Yine de Serhan Asker’in kısmen mâzur olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Güldal Mumcu’nun 2012’de yayımladığı “İçimden Geçen Zaman” başlıklı kitabı laik-seküler gazeteciler arasında tam bir sükût suikastine uğradı. Oradaki ‘cız’ bilgiler maalesef laik-seküler kamuoyuna ulaşamadı.
Düşünün ki daha geçen yıl, bu gazetecilerin önde gelenlerinden biri, üstelik Güldal Mumcu’nun kitabını okuduğundan emin olduğum biri, Sedat Peker’in Güldal Mumcu’nun anlattıklarına benzer şeyler söylemesinden sonra şunları yazabilmişti:
“Peker’in 7. videosunda Mehmet Ağar hakkındaki iddiaları önemli… Kıbrıs’taki muhalif gazeteci Kutlu Adalı cinayeti hakkındaki bilgi de yeni ve önemli. Ama bazıları doğru değil. Örneğin; Uğur Mumcu suikastını İran istihbaratı ve siyasal İslamcılar yaptı. Yakalandılar.” (Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ).
İnsan biraz kuşku duyar; bunun, aziz bildiği bir meslektaşının hatırasına saygının icabı olduğunu bilir. Fakat hayır, mademki polis birilerini Uğur Mumcu’nun katili olarak yakalamış, mahkeme de “evet, katil bunlar” demiş; bu, bazılarına yetiyor, nasıl bir ülkede yaşadıklarını bilmiyorlarmış gibi. Hadi eşinin anlattıklarını duymazdan geliyorsunuz, bari o ülkeyi içeriden anlatan, olayların içinde yaşamış biri bu kadar kirli çamaşır ortaya dökmüşken yapmayın bunu.
Yarın: Güldal Mumcu’nun anlattığı “Yeşil’in ziyareti” ve: Uğur Mumcu suikasti üzerine bir rejim inşa edildi.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025