Atilla YAYLA
Türkiye 15 Temmuz 2016’da sarsıntıları hâlâ devam eden müthiş bir olay yaşadı. Yargı tarafından FETÖ adı verilen, bünyesinde terör unsurunu da barındıran, İslâmî görünümlü, totaliter bir ezoterik örgüt, uluslararası ortaklarıyla birlikte, ülkenin parçalanmasıyla, işgal edilmesiyle, iç savaşla da sonuçlanabilecek bir darbe teşebbüsüne girişti. Bu, “darbekolik” ülkemizin şimdiye kadar gördüğü en sofistike darbe girişimiydi. Püskürtülmesi de âdetâ bir mucize oldu. Başarılı olsaydı, şimdi ya bambaşka ve muhtemelen cehenneme dönmüş bir Türkiye’de yaşama çalışıyor olacaktık, ya da hattâ Türkiye diye bir ülke kalmamış olacaktı. Kahraman milletimiz, siyasilerin de sağlam duruşuyla bu darbeyi önledi.
15 Temmuz darbesinin önceki darbelerle benzerliklerinin yanında farkları da vardı.
En önemli farklardan biri teşebbüsün ağırlık merkezinin bulunduğu yerdi. Önceki darbelerde ağırlık merkezi daima (bir bütün olarak veya içindeki bazı unsurlarla) orduydu. Bu sefer ordu mensupları darbenin bileşenlerinden biri olmakla beraber, darbenin beyni sivil toplum içinde gömülüydü. Darbeci askerler totaliter yapılanmanın “imam” adı verilen sivil parçalarının kendilerine verdiği emirleri gerçekleştirmeye çalıştı
Darbe teşebbüsünün bir diğer farklı özelliği ideolojik rengiydi. 15 Temmuz’a kadar tüm darbeler Kemalist askerler tarafından ve Atatürkçülük adına yapılmıştı. 15 Temmuz’a da seküler bir görüntü vermeye çalışıldı, ama bu sefer fail “dinî” bir gruptu. İslâmî bir retorik kullanmakta, mensuplarının itaatini dinsel motivasyonlarla sağlamaktaydı. Buna rağmen laik çevrelerde ve dünyada daha geniş destek bulmak ve toplumu yanıltmak için Kemalist çağrışımlar yapan öğeler kullanıldı. Darbenin görünen yüzü olması planlanan “Yurtta Sulh Konseyi”nin, 1960 Darbesi’nin “Millî Birlik Komitesi” gibi 38 üyeden oluşması, darbe bildirisinde laikliğe ve Batı ittifakının öğelerine sadakate özel vurgu yapılması bunun örnekleriydi.
Son olarak bu darbenin uluslararası bağlantıları evvelkilerden daha güçlü ve açıktı. Cumhuriyet Türkiyesi’nde vuku bulan her darbede özellikle ABD’nin payı olduğu artık genel bir kabul. Ama bunun delilleri sınırlı. Buna karşılık 15 Temmuz’da ABD’nin ve/ya NATO’nun katkısı açık. Son olarak, ABD İstanbul Başkonsolosluğu’ndaki bazı görevlilerin FETÖ elemanlarıyla hayatın akışına aykırı bağlantıları ortaya çıktı. Bu da darbenin uluslararası bir tezgâh olduğunu ve FETÖ’nün aslında bir taşeron kimliğiyle hareket ettiğini kanıtlıyor.
15 Temmuz olayı, gerek toplum içinde, gerekse bu vakaya daha büyük önem vermesi ve didik didik incelemesi gereken akademi ve medya çevrelerinde tüm boyutlarıyla incelendi mi? Bu soruya maalesef gönül rahatlığıyla evet cevabı veremiyorum. Bu, her bakımdan üzücü ve korkutucu. Sebep olabileceği İlk problem 15 Temmuz’un mahiyetinin tam olarak anlaşılamaması. İkinci problem FETÖ’nün ne olduğunun ve hangi özellikleri bulunduğunun tam olarak kavranamaması. Bunlarla bağlantılı üçüncü sonuç, FETÖ ile hakkıyla mücadele edilememesi.
Olay elbette ceza yargısını ilgilendiriyor. Birçok dâvâ aynı anda yürütülmekte. Bazı dâvâlarda, beklendiği gibi, ağır mahkûmiyet kararları çıktı. Diğer dâvâlar da yakında yine ağır cezalarla biteceğe benziyor. Ancak, olayı sadece hukukla anlamak ve çözmek imkânsız. Çok yönlü ve gayet karmaşık bir vakayla karşı karşıyayız.
Akademik dünyada konuya ilişkin çalışmalar var. Ancak bunların çoğu yetersiz; hiçbir yeni bilgi ortaya çıkarmayıp malûmu tekrarlamakta. Medya çevrelerinde de durum çok parlak görünmüyor. Medyanın bir kısmı, belki de medyanın tabiatı icabı, olayın çeşitli unsurlarını ya magazinleştiriyor ya da abartılı, vakanın özünün göze kaçırılmasına katkı sağlayabilecek haber ve yorumlara malzeme yapıyor.
Bu korkutucu ortama bir istisna geçenlerde geldi. 26-28 Ekim’de memleketimizin güzel köşelerinden Kartepe’de, İzmit Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde bir 15 Temmuz zirvesi düzenlendi. Çok sayıda yerli ve yabancı akademisyen, uzman ve gazetecinin sunuşlarıyla katıldığı “Uluslararası 15 Temmuz ve Darbeler Sempozyumu”nda aynı anda dört salonda birbirinden ilginç paneller gerçekleştirildi. Paneller çok sayıda katılımcı tarafından izlendi. Panel başlıkları bile sempozyumda 15 Temmuz’un ne kadar etraflı biçimde ele alındığını göstermeye yeterliydi. 15 Temmuz’un iç ve dış medyaya yansıması; genel olarak dış dünyanın, spesifik olarak AB, NATO, Almanya, ABD gibi aktörlerin darbe esnasında ve sonrasındaki tutumları; darbenin taşeronunun karakteristik özellikleri; darbenin ekonomi üzerindeki etkileri; Türkiye’de darbelerin ve darbeciliğin tarihi…
İzmit Büyükşehir Belediyesi’ni ve ortaklarını tebrik ediyorum. Emeği geçen her kişi ve kuruma da teşekkürlerimi iletiyorum. Bu verimli ve yararlı çabanın hak ettiği ilgiyi görmesi için, tebliğlerin hem basılı olarak hem de hazırlanacak özel bir web sitesiyle sanal ortamda kamuya sunulmasının çok yerinde olacağı kanaatindeyim.
Kartepe Zirvesi’nin benzer toplantılar için örnek teşkil etmesini dilerim.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları






































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019