Aydın ENGİN
Halkın bilge sözlerindendir ve pek severim: Korkunun ecele faydası yok, der.
“Zorun neydi” ya da “Niye kıydın kendine” gibi alay ya da merhamet içeren laflar etmeyecekseniz söyleyeyim: Dün öğleden sonra, saatlerce Meclis televizyonundan torba yasanın içine sokuşturulmuş “İnternet Düzenlemeleri Yasası”na ilişkin görüşmeleri aralıksız izledim…
Torba yasa (yoksa çuval mı demeli?) tasarısının içine konan yasa ile “5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”da AKP elebaşıları önemli değişiklikler öngörüyorlar. Bu amaçla bir yasa değişikliği tasarısı hazırladılar. T24’de bu değişikliğin tam metnini bulabilirsiniz. Siz bulana kadar ekrandan düştüyse şurayı tıklarsanız bulursunuz...
Eh o takur tukur metni baştan sona okuyup, Doğan Akın’ın soru-cevaplarını da üstüne ekleyip ardından Meclis’teki o bitip tükenmek bilmeyen tartışmaları (tartışma?) izleyince kendimi dayak yemişten beter hissettim.
Muhalefet partilerinin tasarıya ilişkin bütün eleştirileri ve pek çoğu akla ve vicdana uygun değişiklik önerileri, otomatiğe bağlanmış AKP milletvekilleri tarafından cevap vermeye, lafı uzatmaya bile ihtiyaç duymadan reddedildi.
Ve “çuval”daki öteki yasa tasarı ve tekliflerinin de görüşmeleri bittikten sonra besbelli ki AKP’li "milli irade"nin içeriğini, o içeriğin yol açacağı sonuçları anlasalar da, anlamasalar da “yeni internet düzenini” onaylayacaklarını anlamak için zeka gerekmiyordu. Nitekim onayladılar da...
İçim karardı. T24’den çıktım. Beyoğlu’ndaki insan sellerine karışıp hedefsiz yürüdüm.
Nasıl içim kararmasın?
Bizim T24’ün bile kaderi bir bürokratın, emirkulu bir memurlar ekibinin iki dudağının arasında. “Özel hayata müdahale” dediğinde T24 için de “kapattım” demiş olacak. Ondan sonra biz o mahkeme kapısından ötekine bu kararı kaldırtmak için koşuşturmaya başlayacağız. Mahkemenin paraleline mi çatarız, paralelin paralelindeki ötekine mi toslarız bilemem. Yasak kararını yargı değil memur verecek; o memurun emir alarak verdiği kararı kaldırmak için biz mahkemelere başvuracağız. Yani tepetaklak edilmiş bir hukuk(suzluk) ensemize çökmüş olacak.
Üstelik okkanın altına gidecek olan elbette T24 değil; internet siteleri, bloglar, hatta e-posta yazışmalarımız yine o emirkulu memurların iki dudağı arasına hapsolacak.
En kestirmesinden söylersek: Halkın haber alma ve bilgi edinme hakkı, AKP elebaşılarının münasip gördükleriyle sınırlanacak…
* * *
Böylesine karamsar yürürken benim oğlanın ahbaplarından, benim oğlan gibi bilişim dünyasının, internet okyanusunun fırlamalarından biriyle karşılaştık. Bana yaşımı hatırlatan “Ooo Aydın amcacığım nasılsın? Suratını asmış, böyle nereye gidiyorsun” gibi selamlaşma faslından sonra suratımı niye astığımı birkaç cümle ile özetledim.
Sırıttı. Hınzırca sırıttı. Bilgiç bilgiç sırıttı:
- Amaaan Aydın amca kafayı taktığın şeye bak… O anlattıklarını Putin de, Çin Komünist Partisi de, Amerikan gizli servisleri de, Katar emiri de çok önceden denediler.
- Eeee ?
- E’si… Wikileaks’de ne yapabildilerse; Sonra Snowden’i ne kadar engelleyebildilerse Tayyip Erdoğan’ın elinden de o kadarı gelir. Ben o kadarından bile emin değilim ya…
Ardından aynı bilgiçlik ve ukalalıkla ekledi:
- Bunları korkularından yapıyorlar. But impossible… Hani sizin kuşak hep söyler ya, ecelin korkuya faydası yok dersiniz ya…
Çok sevimliydi. “Ulan o lafın doğrusu, korkunun ecele faydası yoktur” diye düzeltmedim bile. İkimize birer bira daha ısmarladım…
İçimden de Meclis’teki el kaldırıp interneti iğdiş etme yasasını onaylayan AKP milletvekillerine, ille de o yasayı hazırlayan elebaşılara da, hele hele kudretli Türk büyüğü Tayyip Erdoğan’a da bir selam yolladım ve ekledim:
- Beyler, halkın doğru haber almasından, doğru bilgi edinmesinden ölümüne korkuyorsunuz. Ama “ecelin korkuya faydası yokmuş” diyen bıyığı henüz terlemiş, ergenlik sivilcesi daha yok olmamış, gencecik bilişim hünerbazı kadın ve erkekler ile başetmeniz olanaksız…
Birada üçüncü tura geçtik.
İyi geldi…
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021