Aydın ENGİN
Ha.. Ha.. Haaacet kalmayacak...
5.02.2018
851
Kekeme sıkışmış, birine “En yakın helâ nerede” diye soracak; gel gör ki helâ’nın H’sinden öteye gidemiyor.
-He... Heee... Haa... H...
Artık tutamamış, hepsini donuna boşaltmış; aynı anda dili de açılmış...
-Ha.. Haaacet kalmadı…
CHP’nin seçimin hemen ardından düştüğü durum bana ha bire bu fıkrayı hatırlatıyor.
Tırmık’ta çok yazıldı çizildi, CHP’nin elli yıldır (sahiden elli yıldır. 1967’den bugüne), tek parti döneminden kalma kabuğunu kırıp bir sosyal demokrat partiye dönüşme süreci yaşadığı ve elli yıldır bunu bir türlü başaramadığı çok yinelendi.
Son günlerde patlak veren parti içi fırtına sosyal demokrat partiye dönüşme çabalarına ebelik edebilir, katkıda bulunabilir mi, yoksa “Eski hamam eski tas, sadece tellaklar değişti” halk deyişine hak verdirtecek bir parti içi itiş kakış mı yaşanacak?
Kişisel olarak benim umudum yok. Ama yine de falcılık yapmayalım. Bekleyelim.
***
Ancak vahim ve trajikomik bir durum var:
CHP sosyal demokrat bir partiye dönüşmeye çabalıyor ama dünyada, özellikle anavatanı Avrupa’da sosyal demokrasinin hali yürekler acısı.
Bir gazete yazısında sosyal demokrat hareketin kısacık da olsa tarihçesini aktarmak elbete mümkün değil.
Olsa olsa Avrupa sosyal demokrasisinin, özellikle bütün sosyal demokrat partilerin anası sayılan Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD) kuruluş ilkelerinden ayrılışının dönemeçlerine kısaca değinilebilir.
Kuruluşu tümüyle Marksist ideolojiye dayanan ve kapitalizmi aşmak, üretim araçlarının özel mülkiyetini ortadan kaldırmak hedefini benimseyen Avrupa sosyal demokrasisi, özellikle bu hareketin lokomotifi Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) komünist hareketten kendini “Kapitalizmi ortadan kaldırmayı bir devrim ile birdenbire değil, demokrasinin kuralları içinde adım adım başarmak” diye özetlenebilecek bir vurgu ile ayırıyordu. Parti temel belgelerinde ideolojik dayanağın Marksizm olduğu açıkça belirtiliyordu.
Marksizmden ilk kopuş 1. Dünya Savaşı’nda sosyal demokratların Alman militarizminin yanında yer almasıyla başladı.
Ardından çok keskin bir kopuş, 1959 Bad Godesberg Kongresi’nde yaşandı. SPD kapitalizmi aşma hedefini terk etti ve kapitalizmin insancıllaştırılmasını, sosyal devlet ilkelerinin hayata geçirilmesini temel hedef olarak benimsedi.
1998 ilkbaharında Leipzig’de toplanan kurultayında ise SPD, Avrupa Birliği’nin “Serbest piyasa ekonomisi” ilkesini (dilerseniz liberal kapitalizm diye de okuyabilirsiniz) benimsediğini, buna ilişkin itirazlarını geri çektiğini ilan ederek Marksizmle son bağını da koparmış oldu.
Nitekim bu yıl, yani 2018’de Marx’ın
250. doğum yıldönümünde konuşan SPD lideri Andrea Nahles “SPD
Marksist ideolojiyi benimseyen bir parti değildir” diyerek noktayı koydu.
***
İyi de Avrupa sosyal demokrasisinden geriye ne kaldı, diyecek olursanız?
Valla, demokrasiyi sandıktan ibaret bir oyun olarak görmeyen ilkelere güçlü bir bağlılık kaldı.
Başka?
Kapitalizmin insana aykırı yanlarını (sanki mümkünmüş gibi) törpüleme yönünde iddialar kaldı.
Başka?
Orta sınıfların refah düzeyini yükseltme, gelir eşitsizliğini olabildiğince dengeleme hedefi kaldı...
Dikkat edilirse kuruluşundan itibaren sosyal demokrat hareket adım adım temel ilkelerinden koparak bugüne geldi.
Bundan sonra hangi adımları atarak köklerinden daha da kopacak bilemem. Bildiğim, o zamana kadar Türkiye’de CHP sosyal demokrat partiye dönüşme çabasını eğrisi doğrusuna gelir de başarırsa galiba yazının başındaki kekeme fıkrası iyiden iyiye anlam kazanacak.
CHP sahiden de sosyal demokrat bir partiye dönüşebilirse o sırada çağdaş sosyal demokrasiye bakılacak, bakılacak ve korkarım:
-Haaa... Haaa... Hacet kalmadı, denecek...
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021