Aydın ENGİN
Mısır Çarşısı'ndaki patlama 9 Temmuz 1998’de oldu. 2012’deyiz Temmuz’u bitirdik, Ağustos’tan gün yiyoruz. Pınar Selek’in hayatından da 14 yılı bitirdiler, 24. günü yiyorlar...
Genç bir kadını, öyle evde oturup koca bekleyen bir genç kadını değil, yaşadığı günlerin her anını izlemesi insanı yorgunluk veren bir etkinlik içinde geçiren, mağdurların safında yer alıp mağdurlar yorulduğunda bile yorulmayan bir genç kadını tam 14 yıl 24 gün yaşam boyu hapis cezasının tehdidi altında yaşatan bir yargı sistemine ne denir?
Cevabı ben vermeyeceğim. Basın savcısından korkuyorum. Sanık bölümünde adımın yazıldığı ve “Yargı erkinin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif etmekten...” diye başlayan bir iddianame okumak istemiyorum...
Yargı erki devleti oluşturan erklerden biri; devletin bir bileşeni. Ötekiler hükümet (yürütme) ve yasama (TBMM).
Peki, kendisine bağlı polis örgütünün Mısır Çarşısı patlamasını (patlayanın bomba olmadığına ilişkin polis uzmanlarının raporuna rağmen) Kürt sorununda duyarlığına diş bilediği bir genç kadını hem savcının, hem medyanın önüne “İşte bombayı koyanı yakaladık” diye çıkaran İstanbul emniyetinin elebaşılarına sesini çıkarmak ne söz, sırtını sıvazlayan bir yürütme erkine (Hükümet’e) ne nedir?
Cevabı ben vermeyeceğim. Basın savcısından korkuyorum. Sanık bölümünde adımın yazıldığı ve “Hükümetin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif etmekten...” diye başlayan bir iddianame okumak istemiyorum...
Peki, bir genç kadını tam 14 yıl 24 gündür yaşam boyu hapis cezası tehdidi altında yaşamını düzenleyemez, geleceğe ilişkin hiç bir plan yapamaz, yarınını düşünemez hale getiren bir yargı erkinin oyuncağı kılan yasaları olduğu gibi koruyan, bu saçmalığı sonlandırabilecekken kılını bile kıpırdatmayan, “Geç kalan adalet adalet değildir” evrensel ilkesinden haberi olmadığı düşünülemeyeceğine göre gerekli yasal düzenlemeleri taammüden yapmayan bir yasama erkine (TBMM) ne denir?
Cevabı ben vermeyeceğim. Basın savcısından korkuyorum. Sanık bölümünde adımın yazıldığı ve “TBMM’nin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif etmekten...” diye başlayan bir iddianame okumak istemiyorum...
Pınar Selek’i yargılayan özel yetkili 12. Ağır Ceza Mahkemesi “Patlamanın bombadan kaynaklandığına ilişkin somut veri ve kanıtlara ulaşılamamıştır” gerekçesi ile Pınar Selek için iki kez beraat kararı verdi. Yargıtay’ın “ünlü” 9. Ceza Dairesi iki kez mahkeme kararını bozdu ve Pınar Selek’in ömür boyu hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Mahkeme iki kez verdiği beraat kararının doğru olduğuna inanarak direndi, yani Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararına uymadı.
Yargıçlık mesleğinde verdikleri kararlar Yargıtay tarafından sık sık bozulanların terfisinde, meslekte yükselmesinde bir “eksi puan” oluşturduğuna ilişkin ve bu güne kadarki uygulamaların da doğruladığı bir anlayış vardır. Yani Pınar Selek’le ilgili Yargıtay 9. Ceza Dairesinin ancak “Devlet kini” gibi bir terimle açıklanabilecek inadına direnen ve beraat kararında ısrar eden yargıçları buradan selamlamak boynumuzun borcudur.
Peki, mahkemenin beraat kararını iki kez bozan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin “yüksek” yargıçları ve son olarak da yine ömür boyu hapis cezası verilmesinde ısrar eden Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu için ne diyeceğiz ?
Cevabı ben vermeyeceğim. Basın savcısından korkuyorum. Sanık bölümünde adımın yazıldığı ve “Yargıtay’ın manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif etmekten...” diye başlayan bir iddianame okumak istemiyorum...
Dünkü savcı izinde olduğu için duruşmanın 22 Kasım’a ertelenmesi üstüne Pınar Selek “Sözüm yok” dedi.
Neme gerek...
Benim de yok!..
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021