Bülent KORUCU
Anayasa Mahkemesi, Sayıştay’ın kamuyu denetleme yetkisini sınırlandıran kanun maddelerini iptal etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemeyi yapıp nihayetinde raporlarını ona sunan kurumu sınırlandıramazsınız.
Bu, öncelikle Anayasa’nın 160. maddesinin açık ihlali olur. Esas olarak da parlamenter sistemin en önemli ayaklarından biri sakatlanır. Yeterince ön plana çıkarılmıyor; ancak sistemin özünde denetleme yetkisi en az yasama kadar önemli. Hatta yasama, denetleme ve frenleme mekanizmasının vasıtasıdır bile diyebiliriz.
Koalisyon pazarlıklarından kalan alışkanlığımız Meclis’in denetleme fonksiyonunu atıl bırakıyor. Soru önergesi gereksiz prosedür muamelesi görüyor. İktidar kadar muhalefetin de vebali var. İstatistik kabartmak için onlarca, yüzlerce soru önergesi veren milletvekilleri bulunuyor. Hal böyle olunca işin ciddiyeti kaçıyor. Araştırma önergeleri yakın tarihte hep sonuçsuz kaldı. Faili meçhuller ve Uğur Mumcu cinayeti gibi komisyon raporlarının bazıları Genel Kurul’a dahi inemeden kadük kaldı. İtiraf edeyim; Nimet Baş başkanlığında kurulan Darbeleri Araştırma Komisyonu’na da başlangıçta o gözle bakmıştım. ‘Yine nafile turlar atan bir komisyon tiyatrosu olur’ diye düşünmüştüm. Nimet Hanım ve komisyon üyelerini tebrik etmek lazım. Söz konusu kanaati yıkıp araştırma komisyonlarına iade-i itibar yaptılar. Komisyonun hazırladığı kapsamlı darbe raporunun yol göstericiliği kadar, bence bu yarayı tedavi etmeleri de önemliydi. Soruşturma önergeleri için de benzer tamir sürecine ihtiyaç bulunuyor. Aynı talihsizliği gensoru müessesesi de yaşıyor. Olur, olmaz her şeye gensoru veren muhalefet ve surda gedik açtırmamak üzere siper alan iktidar, sistemi tıkıyor. Normal demokratik ülkelerde gensoru verildiğinde kamuoyu günlerce tartışır. Biz farkına bile varmıyoruz. Gazetelerde kısa haber olarak geçiştiriliyor. Yürütme iktidar partisinin elindedir ama parlamento ortak platform ve bilhassa anamuhalefetin geniş yetkileri var. Meclis’e saygınlığını iade etmek büyük oranda muhalefetin elinde. Bunu yapmayıp denetim mekanizmalarını yalama eden partiler bindikleri dalı kesiyor. Açıkçası iktidar partilerinin de işine geliyor.
Devlet dediğimiz, aslında yürütme erkinin komuta ettiği bir cihaz. Onun malî denetimi ve bütçe yapımı parlamentonun en güçlü silahı. Kuvvetlerin sert ayırımı olan başkanlık türlerinde daha güçlü olsa da parlamenter sistemde de çok önemli bir yetkidir. Sayıştay aracılığı ile gerçekleşen denetim ‘verimlilik, etkinlik ve tutumluluk’ açısından sınırlandığında Meclis’i tamamen etkisiz elemana dönüşecekti. Denetlemeyi diğer araçlarda olduğu gibi komşular pazarda görsün seviyesine indirecekti. Parlamento, yasama ve denetleme yetkisini devredemez, bundan içtinap edemez. Anayasa Mahkemesi’nin kararı, basit bir kanun iptalinden öte anlamlar içeriyor. Sistemin rayından çıkması, parlamentonun el kaldırıp-indirme makinesine dönüşmesi önlendi. Yasamayı, yürütmenin güdümüne verdiği eleştirileri ile iyice hırpalanan parlamenter sistemin hayata tutunmasına vesile olabilecek ehemmiyette görüyorum kararı. Bu arada Zaman’ın içinde bulunduğu birkaç gazete ve Aksiyon Dergisi dışında konuyu gündeme taşımayan medyanın şaşırtıcı tutumu iptalde de yaşandı. Böylesine önemli kararlar neredeyse görmezden gelindi. Kendisi de denetleme mekanizması olması gereken medyanın hali içler acısı…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016