Celal BAŞLANGIÇ
Meclis Genel Kurulu’ndaki kürsünün üzerinde bir tomar fotoğrafla birlikte bir de sarı şemsiye koydu.
Fotoğrafları tek tek gösterip konuşurken eline sarı şemsiyeyi alıp açtı.
Bayağı, bildiğiniz “cart” sarı bir şemsiyeydi Meclis kürsüsünde açtığı.
Gören de koskoca Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin damı akıyor zannedecekti. Ama anlattıkları Meclis’in damının akmasından daha vahimdi.
Kürsüde konuşurken elindeki sarı şemsiyeyi açan HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerliolu aslında TBMM’nin değil, AKP-MHP iktidarının yönettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin damında koskocaman bir delik olduğunu gösteriyordu örnekleriyle.
21 Mart günü Kocaeli-Gebze’deki Newroz kutlamalarında yaşanan trajikomik olayları sarı şemsiyeyle birlikte getirdiği fotoğrafları tek tek göstererek anlatıyordu Gergerlioğlu.
Sarı, kırmızı ve yeşil renklerden örülmüş bir bere miting alanına sokulmamıştı.
Hadi bu “üçü bir yerde”ye uygulanan zulme onlarca yıldır binlerce defa tanık olmuştuk.
Ancak belli ki AKP-MHP iktidarı kendinden önceki hükümetlerden bir adım daha ileri giderek, bir arada olmasalar bile tek başlarına bütün sarılara, kırmızılara ve yeşillere karşı tedbir almıştı.
Kocaeli Emniyeti’nde görevli polisler kırmızı mont giyeni Newroz alanına sokmamıştı.
Yeşil kazak giyen başka biri de girememişti alana.
Hatta sarı başörtülü kadını da sokmamışlardı…
Alana sokulmayanlardan biri de Gergerlioğlu’nun TBMM kürsüsünde açtığı sarı şemsiyeydi.
Kırmızı montluyu, yeşil kazaklıyı, sarı başörtülüyü alana sokmayan Kocaeli Emniyeti’nin başında 3,5 yıldır Veysal Tipioğlu vardı. İl Emniyet Müdürü Tipioğlu, AKP’den milletvekili aday adayı olmak için birkaç gün önce görevinden istifa etmişti. Bu, müdür Tipioğlu’nun görevinden ikinci istifasıydı. Daha önce de 7 Haziran 2015 seçimlerinde yine AKP’den milletvekili adayı olmak için Muğla Emniyet Müdürlüğü görevinden istifa etmiş, seçilemeyince görevine geri dönmüştü.
İşte 21 Mart’ta Kocaeli-Gebze’de Newroz alanına sokulmayan sarı şemsiye, milletvekili adaylığı için istifa eden Kocaeli Emniyet Müdürü’nden önce TBMM kürsüsüne kadar gelmişti Gergerlioğlu’nun elinde.
Erdoğan’ın tek adam rejimine son verilince, Cumhur İttifakı iktidarı kaybedince Kocaeli’ndeki Newroz alanına sokulmayan bu sarı şemsiye 14 Mayıs seçimlerinin en gözde simgelerinden biri olmaya kesin aday.
Seçim öncesi yaşanan kaotik ortam giderek yerli yerine oturuyor, iktidara aday olanların gücü daha belirgin ortaya çıkıyor ve sonuç olarak Saray iktidarının 14 Mayıs’ta “Abbas yolcu” olacağı net biçimde ortaya çıkıyor.
Dengelerin netleşmesine yol açan süreç Millet İttifakı’nın adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun kesinleşmesi, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın da dün aday göstermeyeceğini açıklamasıyla başka bir aşamaya sıçradı.
HAMLE YAPTIKÇA KAYBEDİYOR
14 Mayıs seçimleri net biçimde cumhurbaşkanı adaylarından Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında geçecek.
21 yıldır iktidarda olan Erdoğan bu süreçte ilk kez bir yarışa geriden başladı ve farkı kapatmak için dört bir koldan saldırıya geçti.
İşin ilginci Erdoğan kazanmak için hamle yaptıkça kaybediyor.
Özellikle son iki günde yaşananlar açık biçimde Erdoğan’ın adını “Kaybedenler Kulübü”ne yazdırdığına işaret ediyor.
Önceki gün Erdoğan’a en büyük çalımlardan birini eski ustasının oğlu Fatih Erbakan attı.
Cumhur İttifakı’na katılacakmış gibi yapan Erbakan, bu kararını açıklamak için yaptığı basın toplantısında partisi Yeniden Refah’ın seçimlere tek başına gireceğini ve kendisinin de doğru YSK’ya gidip Cumhurbaşkanı adayı olacağını ilan etti.
“Saray beslemesi” televizyon kanalları YRP’nin önündeki kürsünün karşısında yerlerini almışlardı. Cumhur İttifakı’na yeni bir katılımı daha duyurmaya hazırlanıyorlardı. Ama hevesleri kursaklarında kaldı.
Fatih Erbakan, Erdoğan’ı ve Cumhur İttifakı’nı kullanarak partisinin ve kendi adaylığının PR’ını yapmıştı.
Bazı “saray beslemeleri” büyük bir telaş içersinde canlı yayınlarına anında son verdiler.
Aynı gün ikinci darbeyi AKP iktidarının eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek indirdi.
Erdoğan, AKP Genel Merkezi çıkışında Şimşek’i yanına alarak, eski yol arkadaşının yeni dönemde ekonominin patronluğunu üstleneceğini ya da cumhurbaşkanı yardımcısı olacağını duyuracaktı.
“Saray beslemeleri” de bu tarihi anı kayda geçirmek için AKP önünde sehpalarını kurmuşlar, kameralarını açmışlardı.
Ama o ne! Görüşmeden sonra Şimşek AKP’nin ön kapısından değil de arka kapısından çıkıp gitmişti de, kimse görmemişti.
Ertesi gün de HDP öncülüğünde kurulan Emek ve Özgürlük İttifakı cumhurbaşkanlığına aday çıkarmayacaklarını açıkladı. Bu, Erdoğan’ın seçim sürecinde yaşadığı ağır darbelerden biri daha oldu.
Çünkü Emek ve Özgürlük İttifakı bu kararı “tek adam rejimini sonlandırmak için” almıştı. Yani Millet İttifakı’nın adayı Kılıçdaroğlu’nu destekleyecekti.
HDP’ye karşı koz olarak kullandığı AYM’deki kapatma davası da artık anlamını yitirmişti. Kürt Siyasi Hareketi dar ve kaotik bir parkurda bütün hünerini kullanarak yedek partisini hazırlamış ve seçimlere Yeşil Sol Parti’yle girmeyi kesinleştirmişti.
Sonuç olarak HDP de Saray iktidarına “Al kapatma davanı cebine sok” demişti!
Böylece HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın söylediği gibi diktatörlükle daha demokratik bir rejim tercihinde Kürt Siyasi Hareketi “kilit” olmanın ötesinde “anahtar” rolünü her şeye rağmen başarıyla yerine getirdi.
Yaşanılan süreçte Erdoğan neredeyse Kürt seçmeni blok olarak kaybetti; bu konuda elinde kala kala “domuz bağı” uzmanı Hizbullahçılar kaldı.
Ayrıca Erbakan’ın iktidar ittifakına katılmak için özellikle kadınlara yönelik aşağılayıcı taleplerde bulunduktan sonra katılmayacağını açıklaması bile AKP içinde ağır tahribata yol açtı.
Buna bir de HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’na dahil edilmesinin yarattığı olumsuzluklar eklenirse yaşadığımız sürecin Erdoğan’ı seçim kaybetmeye daha da yaklaştırdığı apaçık ortaya çıkıyor.
Yani artık o kadar kritik bir noktaya geldi ki Erdoğan’ın iktidarı, birileri ittifaka katılsa da zarar görüyor, katılmasa da…
21 yıldır her seçime önde başlayan Erdoğan’ın ilk kez bir seçime geriden başladığını söylemiştik.
Hatta geriden gelen Erdoğan’ın farkı kapatması bir yana yaptığı her hamleyle daha da geriye düştüğü apaçık görünüyor.
Farklı kesimlerden gelen kamuoyu araştırmaları da bu gözlemi doğrular nitelikte.
Anketlere göre Erdoğan şu anda Kılıçdaroğlu’na karşı artı-eksi yüzde 55’e karşı yüzde 45’le kaybediyor. Süreç böyle giderse aradaki makasın yüzde 60’a karşı yüzde 40’a doğru açılma potansiyeli de var.
Yani şu andaki verilerle söyleyecek olursak Erdoğan “Yeni dostlarımızla destan yazacağız” dediği seçimi açık ara kaybetmeye doğru hızla gidiyor.
Elbette bu verileri hayata geçirmenin en temel yolu, seçime kadar seçmen listelerine, seçim günü sandıklara, sayım sonrası her sandığın ıslak imzalı tutanaklarına sahip olmaktan geçiyor.
Sonuç olarak söylersek; Erdoğan, dün Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Gebze’den TBMM kürsüsüne getirdiği sarı şemsiyeyle imtihanını kaybetti.
Gelinen noktada “Saray iktidarı bu seçimleri nasıl kaybetti” diye soranlara “Sarı şemsiyeyi kendi ceplerine sokup açtıktan sonra çıkarmaya çalıştılar” dersiniz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021