Celal DENİZ
Suç ve Ceza Dostoyevski'nin olgunluk döneminde yazdığı önemli bir yapıttır. Bundan 151 yıl önce yazılmış bu kitabı ben lise yıllarımda okumuştum.
Kitapta anlatılan hikayeye göre suç varsa cezada olacaktır. Bunun en başında vicdan insanı işlediği suçu ikrar etmeye itmektedir. Ki kitapta Raskolnikov işlediği cinayeti içinde bir sır olarak saklayamaz ve itiraf ederek rahatlar. Cezasını çeker ve bundan mutlu olur.
Her suç belirli nedenlere dayanır. Onun psikolojik, çevresel, ekonomik, dinsel, siyasal ve sosyal nedenler bir suçun işlenmesine ortam hazırlar. Adalet mekanizması işlenen suçu değerlendirirken bu nedenleri dikkate alıp öyle karar verir. Her suç adalet tartısında tartılır gerektiğinde hafifletici nedenler dikkate alınır ve indirimli ceza verilir. Suç varsa cezada olacaktır. Ceza bir yaptırım olarak ortaya çıksa da hukuk düzeninde esas olan suç zeminini ortaya çıkaran nedenleri ortadan kaldırmak olur. Ve suç işleyenin harcanması değil tersine topluma kazandırılması esas hedeftir.
Ülkemizde adalet mekanizması yukarıda belirlediğimiz nedenleri dikkatte alan bir yerden hukuk sürecini işletmek yerine siyasetin yörüngesine oturarak kararlarını öyle vermektedir.
Yıllardan beri bu ülkede ''terör'' tanımı sürekli değişmiş, iktidara göre biçim almıştır. Taş atmakta, silahlı bombalı eylemde bir terör eylemi olarak değerlendirilmekte aynı terazide aynı gramla tartılmaktadır. Bu yetmedi teröre yardım yataklık, terör örgütü propagandası gibi suçlar icat edildi. Son olarak cumhurbaşkanının konuşmasında vücut bulan yeni bir suç icat edildi. Silahsız teröristler. Bu da yetmedi ekonomik krizin etkisi ile elinde dolar bulunduranlar terörist ilan edildi. Yetmedi olası referandumda HAYIR diyecekler terörist olarak nitelendirildi.
Günübirlik suç tanımlamaları adaleti can evinde vurmakta birçok insan hak etmediği bedel ödemeye zorlanmaktadır.
15 Temmuzdan bu yana 100 bine yakın kamu çalışanı işinden oldu. Son KHK ile 4464 kişi işinden atıldı. İçinde yakınımda bulunmaktadır. 27 Mayıs darbesinden 12 Marta,12 eylülden 28 Şubata kadar üniversitelerden atılan 250 kişi iken 15 Temmuz sonrasında 5000 akademisyen üniversiteden atıldı. İçinde ülkenin bilimine katkısı olanların çoğunluğu yadsınamaz.
KHK'ların hukuksuzluğu hukuk yaptığını defalarca yazdık söyledik. Ancak bu ülkede suçtan suçluya gitmek yerine suç icat ederek suçlu yaratılmaktadır. Evrensel hukuk mekanizmasını tersinden kurarak suçluya yandaş muamelesi yapıp suçsuz göstermek, dosyaları zaman aşımına bıraktırmak, suçsuz bir muhalife de suç icat edilerek suçlu göstermek için her türlü ince oyunlar oynanmaktadır.
Bugün 12 Eylül hukuksuzluğunu aşan bir hukuksuzluk topluma dayatılmaktadır. Oysa Konfüçyüs'ün dediği gibi ''Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan herşey onun etrafında döner. '' Eğer adalet mekanizması adalet dağıtmıyorsa orada adaletsizlik açlığı çekenlerin direnişi meşru olur. Bugün şiddetin bile nedenlerine bakıldığında eşitsizlik önemli yer tutar. Bu ülkede, şiddet ortamını şiddeti yaratan nedenlere bakmadan anlamak mümkün değildir.
''Eğitimli insanlar öncelikle adalete değer verir. Eğitimli insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca asi olurlar. Küçük insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca haydut olurlar. '' der Konfüçyüs.
Bugün akademiye yapılan hoyratlık toplumun vicdanlı her kesiminde kabul görmemektedir. AKP bindiği dalı kesmekte, kendine verdiği zarar yetmediği gibi toplumun geleceğine de kötülük etmektedir. Gelecekte eğitimli ''Asiler’’, eğitimsiz ''haydutlar'' yaratmak istenmiyorsa, kantar topuzu kaçan adaleti yeniden tesis etmek iktidarın görevidir. Yoksa yıllarca sürecek bir Kaos kaçınılmazdır.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017