Ergün Diler
GÜNLÜK koşuşturma içinde olan insanlar ne olup bittiğini anlamakta zorlanır. Doğaldır.
Kimsenin PERDE ARKASINA seyahat edecek zamanı yoktur.
Gazeteler gazeteciler bu nedenler vardır… Nereye baksam kafa karışıklığı… Oysa her şey ortada!
Görmeyi bilenler için net ve şeffaf!
Daha önce defalarca PARAYI ve SİLAHI yazdım.
Mücadeleyi aktardım.
1945'te kurulan ancak 1990'da yıkılan son DÜZENİ anlattım. Şimdi yeni bir DÜNYA kurulmak istenmekte. Sancı da bu! Bunu AK PARTİ'den CHP'ye FED'den PENTGON'a, Bankacılık sisteminden KUR OYUNLARINA, Trump'tan Macron'a, Moskova'dan Tel Aviv'e kadar olan her yerde görürsünüz… Olan budur!
Açalım biraz… Amerika Birleşik Devletleri yeni sistemin merkezine kendini konumlarken diğer ülkeleri, aileleri ve liderleri de yakınlık derecesine göre seçmek istiyor. ABD'deki gücün merkezinde KATOLİK bir yapı var.
Elbette Evangelistler ve Yahudiler de burada yer almakta. Bir ittifak söz konusu gibi… Washington'un değişim isteği kaynakların kimler tarafından kontrol edildiğinin önemini de ortaya çıkartıyor.
Uzun yıllardır süren ortaklığın bozulması, dünyanın yeni dengesine oturmasını da zorlaştırıyor.
Önceki sistemin MİMARLARI her iki tarafta da YAHUDİLER'di!
1945-1990 arasının yani… Mesela Başkan Kennedy Washington'un karşısında yer alan MOSKOVA yerine merkezi Berlin'e taşımak isteyince öldürüldü.
Gözünün yaşına bakmadılar.
Denge ABD ile Sovyetler arasındaydı… Bozulamazdı.
Dünya bu DÜŞMAN KARDEŞLER iklimi ile yönetiliyordu.
ABD, Pentagon'un yönetiminde yeni sistem için nokta atışlar yapıyor. ABD içinde hep güçlü olan Rothschild ailesi de bu atışların hedefinde.
Aile, belli noktalarda buna karşılık verirken, Amerikan sisteminin yeni finans oyuncuları Rothschild ailesine ağır darbe vurdu.
Bunu Türkiye'deki KUR OYUNLARINDA gördük hissettik. Öncelikli olarak Türkiye, Rusya ve İran'da çok güçlü bir Edmond de Rothschild etkisi vardır.
1 trilyon dolara hükmeden Edmond de Rothschild Varlık Yönetimi, Pentagon'un yeni finans oyuncularının etkili atağına karşılık veremedi.
İddialar çeşitli...
Batı'da yazılanlara çizilenlere bakarsanız Edmond de Rothschild'in TÜRK LİRASI'nın değer kaybı nedeniyle 65 milyar dolar zarar etti.
Fransa merkezli şirket, 33 ülkede faaliyet gösterirken İran ve Rusya'daki dolar operasyonlarında da 100 milyar dolar zarar etti.
Belli ki bu ülkelerde çok güçlü fonları bulunan Edmond de Rothschild böylesine güçlü saldırı beklemiyordu.
Aynı Edmond de Rothschild Varlık Yönetimi şirketin uzantısı olan Barings de Türkiye'de büyük bir kayıp yaşadı.
Barings, gizli alanlarda çok güçlüdür.
Merkezi ABD'nin North Carolina'da bulunan şirket Washington'ın finans bölümünü de kontrol ediyor.
Türkiye üzerinden iki dalgadan zarar ettiler yani… Çok özel planlanan bu saldırılara karşı ne Barings ne de Edmond de Rothschild Varlık Yönetimi, karşılık veremedi. Yine BATI'da yazılanlara göre Barings ve Edmond de Rothschild Varlık Yönetimi, Körfez ülkelerinde atağa geçti.
Dikkatlice baktığımız zaman Körfez'in de ikiye bölündüğünü görürüz! Katar, Kuveyt, Umman ve Ürdün, aile ile yakın yürürken, ABD'nin karşısında konumlandı.
Ancak Körfez'in diğer önemli ülkeleri Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır Pentagon'a bağlandı.
Katar ablukasını başlatan ülkelerin Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır olması da bu derin kırılmanın belgesi oldu.
Edmond de Rothschild Varlık Yönetimi'nin patronu ailenin önemli isimlerinden Benjamin de Rothschild'dir.
Baron Jacob Rothschild'le beraber yürüyen Benjamin de Rothschild, Fransa'da yaşar ve Cumhurbaşkanı Macron'ı, "Malikaneme bekliyorum" mesajını gönderdikten 45 dakika sonra yakışıklı genç lideri evinde ağırlar.
Edmond de Rothschild Varlık Yönetimi, Akdeniz'de çok özel bir banka kurmak için plan yaptı.
Hatta bu plan Akdeniz'deki enerjinin para üssü olacaktı.
Bu da Pentagon tarafından engellendi.
En azından bankanın güçlü doğmasının önüne geçildi.
Elbette Edmond de Rothschild Varlık Yönetimi pes etmedi.
Fransa'nın Akdeniz ve özellikle Kuzey Afrika'daki gücü düşünülürse, bu banka mutlaka açılacak.
Ama mücadele tam gaz devam… Pentagon'un öncelikli hedeflerinden biri olan bankaya karşı, birçok operasyon gördük.
ABD'de çok önemli bankacılar, bu yeni bankada çalışacaktı.
Birçoğu komik suçlarla ülkeden çıkış yasağı ile karşı karşıya kaldı.
Aile, 11 kişilik banka yönetimlerinde aldığı kararları kolay değiştirmez. Ancak en önemli 5 kişi ülkeden çıkamayınca operasyon yattı.
En azından beklemeye alındı.
Doğum gecikti.
Buna rağmen FRANSA BANKACILIK SİSTEMİ OLAYA DAHİL OLDU.
Yurtdışı çıkış yasağı ile ilgili üst mahkemeye başvuruldu.
Çünkü Akdeniz, artık çok önemli bir geçiş noktası, denizaltı zenginlikleri o bölgeyi elmas olarak gösteriyor.
Dolayısıyla bölgeye sınırı olan ülkeler için de sorun başlıyor.
Türkiye de İran da Rusya da bu nedenle hedef!ABD hem AİLEYİ törpülemek hem de üç ülkeyi kontrol etmek istiyor… Azerbaycan da Irak da Kuzey Irak da Suriye de sıkıntılı.
Hepsinin nedeni AKDENİZ!
Bu denklemde geleceği gören bir TÜRKİYE var. Bu nedenle kimseye karşı eğilmiyor, alttan almıyor. Akdeniz ve Ege'de Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail ve Yunanistan'la karşı karşıya geliyor. AKDENİZ'de MİLLİ PLANLAR için mücadele veriliyor. ABD ise AKDENİZ konusunda TÜRKİYE'ye hiç mi hiç açık değil.
Hepsini almak istiyor.
Ankara asla ve kat'a böyle bir şeye izin vermez. ABD de biliyor.
Ama kartlarını oynamaktan geri durmuyor.
Akdeniz için plan yapan ülke sayısının 43 olduğunu düşünürsek, ekonomik veya askeri savaşın ilk nedeni de elbette Akdeniz olacak.
Zaten içinden geçtiğimiz zaman diliminde karşımıza çıkan PASTÖR BRUNSON gibi yapay krizlerin asıl nedeni de AKDENİZ!
Bunu anlasak çok iyi olur.
DOLAR da EURO da bu nedenle zoraki tırmanışta!
AKDENİZ'den ve geleceğimizden bizleri koparmak için!
Başaramayacaklar ama deneyecekler. Bilelim….
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.01.2018
31.10.2018
30.10.2018
25.10.2018
24.10.2018
23.10.2018
18.10.2018
12.10.2018
11.10.2018
10.10.2018