Fehim TAŞTEKİN
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini bloke etmesinin yol açtığı krizi illa “NATO’culuk” ve “NATO karşıtlığı” bağlamına oturtmanın pek faydası yok. Erdoğan, NATO hizmetinde önde giden bir lider. Mesele iktidarın tutarsızlıkları, zikzakları ve at pazarlığı! Daha önemlisi silsile halindeki tüm hükümetlerin dış ilişkileri esir eden iç siyasi tercihleri! Bu noktayı atlayarak İsveç ve Finlandiya’nın siyasi sicilini cımbızlamak bizi sadece polemik zengini yapıyor. Kuşkusuz “terörle mücadele” söylemi devlet, iktidar ve muhalefet bileşenlerini geniş bir mutabakatta buluşturduğundan Erdoğan müthiş bir manevra alanı buluyor. Veto kartı “PKK’ye destek” gerekçesine bağlandığında muhatapları kem-küm ediyor. Açık sözlüleri “PKK’yi terör örgütü olarak kabul ediyoruz ama YPG-PYD farklı” demeye çalışıyor. Ankara aynı tartışmayı Moskova ile yürütemiyor. Rusya hem ortak savunma müttefiki değil hem de PKK’yi terör örgütü olarak görmüyor. Rus siyasetinin iç tutarlılığı bu tür bir tartışmaya izin vermiyor!
AVRUPA'DAKİ UZUN ELLER
Her uluslararası krizde dönüp dolaşıp aynı kayaya tosluyoruz: Türkiye çözüm üretmediği Kürt sorununu bagajında her yere taşıyor. Sadece Irak ve Suriye’deki askeri harekatlar değil mevzu. Müttefik, dost, hasım, taraflı, tarafsız ne varsa hepsiyle ilişkiler dinamitleniyor. Türk diplomasisi yıllardır Batılı müttefiklerin çelişkilerine yapışarak kendisine paye çıkarmak için mesai tüketiyor. Bununla bir yere varılamadı. Aksine Avrupa’yı Türkiye’nin sürgün coğrafyası haline getiren darbeler, zorbalıklar, hukuksuzluklar ve işkenceler Batı cephesi ile olan çelişkileri büyütüyor. Avrupa’nın her bir köşesinde kendilerine güvenli limanlar bulan insanlar belediyeler, hükümetler, parlamentolar ve sivil örgütlerde yer ediniyor. Türkiye’nin sorunlarına da Avrupa’nın değerler manzumesinden bakan söylemler gelişiyor. Ankara’yı hırçınlaştıran da bu. Buna karşı geliştirilen strateji de içerdekinin dışarıya ihracı şeklinde: AKP’nin yıllardır Avrupa’daki Türklere nüfuz çabası sadece oy devşirmeyle ilgili değildi. Aynı zamanda ‘beşinci kol’ faaliyetleri için kaynaklar bulundu. Batı’daki muhaliflere güvende olmadıkları hissini yaşatırken kentleri terörize edip Avrupa’nın iç siyasetini felç edebileceklerini düşündüler. AKP-MHP ortaklığına paralel Avrupa’da da İslamcı ve Ülkücü melez bir kitle oluştu. Bindirilmeye elverişli kıtalar, AKP’den klonlanmış minik partiler, siyasallaştırılan DİTİP ve ağını genişleten MİT entegre bir yapılanma arz ediyor. Bu şekilde ilişkiler zehirleniyor.
ASIL PAZARLIK ABD İLE FAKAT O KAPIDA SORUN BÜYÜK
Şimdi Finlandiya ve İsveç’in üyelik hedefiyle Avrupa’nın güvenlik mimarisi kritik bir viraja girerken Erdoğan fırsatlara oynuyor. Önce olumlu sinyal veren ardından İsveç ve Finlandiya’ya “Türkiye'ye geleceklermiş, zahmet etmesinler” diyerek kapıyı kapatan Erdoğan’ın niyeti pazarlık masasını ABD’yle kurmak. Halk Bank davasının düşürülmesi, F-35 programının üzerine soğuk su içtikten sonra F-16 paketinin geçmesi, savunma sektörüne getirilen yaptırımların kaldırılması, YPG’ye verilen desteğin kesilmesi, aranan PKK ve FETÖ üyelerinin iadesi diye pazarlık başlıkları uzuyor.
Erdoğan İsveç ve Finlandiya heyetine kapıyı kapatırken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu Washington’a gönderdi. Al Monitor’dan Amberin Zaman’a göre ön hazırlıklar çerçevesinde Pentagon’da Müsteşar Colin Kahl’la görüşen Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal’a Suriye Demokratik Güçleri’ne desteğin süreceği söylendi. Çavuşoğlu'nun mevkidaşı Antony Blinken ile görüşmesinden de bir şey çıkmadı.
İbrenin nereye gittiğini gösteren tavır Başkan Joe Biden’ın 19 Mayıs’ta İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’yü Beyaz Saray’da ağırlaması sırasında belirdi. Biden, “İsveç ve Finlandiya’nın güçlü demokratik kurumlara ve neyin doğru olduğuna dair ahlak anlayışlarına sahip olduğunu” söyledi. Türkiye’nin mesele ettiği konularda İsveç ve Finlandiya’daki cari sisteme güvenini vurgulamış oldu.
Pek çok gözlemci nihayetinde sorunun bir Amerikan müdahalesi ile aşılabileceğini düşünüyor. Daha sofistike yöntemlerle İngiliz anahtarı da Türk kilidini açmak için devrede ki savunma ambargosunu ilk kaldıran da onlar oldu. Amerikalıların nasıl çalıştığına dair elimizde örnekler var. Işın Eliçin, Medyascope’daki yazısında hafızalarımızı tazeledi; Ankara’nın 2009’da Anders Fogh Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri olmasını önleyen vetosunu aşmak için Başkan Barack Obama, Türkiye gezisini koz olarak kullanmıştı. Halbuki Erdoğan, itirazlarını Obama’nın verdiği güvenceler üzerine geri çektiğini açıklamıştı. Erdoğan’ın bütün adamları Biden Türkiye’ye gelse de reisin kredisini yükseltse diye yırtınıyor. Biden, NATO’daki yeni hendeği aşmak için böyle bir incelik gösterir mi? Konu gündeme geldiğinde “Türkiye’yi ziyaret etmeyeceğim ama bence iyi olacağız” diyerek eski patronunun yolundan gitme niyetinin olmadığını gösterdi. Ya da Erdoğan’ın diretme kapasitesinin olmadığını düşünüyor. Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya ile ilgili taleplerinin bir Amerikan sorunu olmadığını söyledi. Fakat top onların ayağında.
CEVAPSIZ SORULAR
ABD ile temasların nereye varacağı belirsiz. Biden’ın telaşlanmadığı da ortada. Erdoğan, Washington’daki bu havanın ardından İsveç ve Finlandiya liderleriyle telefonda görüştü. Ankara’nın kaygılarına hak veren bir alttan alma var. Bu noktada sorular sıraya giriyor: Türkiye’nin operasyonları sürerken AB üyeleri PYD-YPG’ye desteği keser mi? Bazı taahhütler Türkiye’nin operasyonlara son vermesi şartına bağlanır mı? Erdoğan bir al-ver sürecine girer mi? Silah ambargosuna son verilir mi? Türkiye’nin siyasi ve askeri gücü istediklerini almaya yeter mi? Belli düzeyde dikkate alınmak vetoyu kaldırır mı? Koşullar listesinin çok gerisinde bir sonuç bu kadar toz kaldırmaya değer mi?
ABD tarafında silah ambargosu kalkar mı? F-16 paketi ile ilgili Kongre’de yumuşama sağlanmışken NATO’daki bu sertleşme durumu tersine çevirir mi?
Türkiye’nin olası kısmi sonuçlara perde arkasındaki müzakerelerle ulaşabilecekken ülkenin ittifaktaki yerini tartışmaya açan aleni bir restleşmeyi irrasyonel bulanlar çok.
TALEPLER SAĞLAM MI?
Türkiye’de estirilen havanın ötesinde taleplerin haklılığına ve karşılanabilirliğine dair tartışma da var. Diyelim ki Türkiye’yi teskin için iade dosyası dahil bazı konularda sözler verildi. O vakit yargı süreçleri konuşacaktır ki bu alanda siyasilerin yapabileceği bir şey yok. Sözgelimi Rasmussen düğümünün açılmasında Roj TV’nin kapatılması söz konusuydu ama yargı süreci 2013’e kadar uzadı. Interpol’e verilen binlerce kişilik yakalama listesindeki temelsizliklerde olduğu gibi İsveç ve Finlandiya’ya sunulan 33 kişilik listenin de sorunlu olduğu söyleniyor. İsveç basınına göre yazar-yayıncı Ragıp Zarakolu da listede.
Diplomaside öyle bir savrulma var ki herkese el uzatıyor, had bildiriyor. İsveç medyasına göre Türkiye’nin Stockholm Büyükelçisi Hakkı Emre Yunt, TT haber ajansına “PKK'nin bazı milletvekilleriyle bağlantıları var. Riksdag'da sürekli Türkiye aleyhine çalışıyorlar” dedikten sonra bağımsız milletvekili Amineh Kakabaveh'in adını veriyor. Ardından söz iade listesine gelince büyükelçiye “Kakabaveh iade edilmesini görmek istediğin kişilerden biri mi?” diye soruluyor. Yanıt; “Mümkünse, evet. Ama bilmiyorum, İsveç vatandaşı olmalı? Kendi vatandaşlarını sınır dışı etmek zor. Ama bu İsveç hükümetine bağlı.”
Tuhaf. Kakabaveh İsveç vatandaşı İranlı bir Kürt. Söz sırası Kakabaveh’te, o da gönderilmesi gereken kişinin büyükelçi olduğunu söylüyor. İsveç basını konuyu tartışmaya açınca Yunt “Yanlış anlaşılma olmalı” diyerek Kakabaveh’İn listede olmadığını belirtiyor. Çavuşoğlu, NATO toplantısında İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde'ye "Feminist politikanızdan sıkıldım" diyerek sesini yükseltebildiğine göre diplomatların siyasetin diline kapılmaları şaşırtıcı gelmiyor! Geçen yıl Magdalena Andersson hükümetinin güven oylamasından geçmesi Kakabaveh’in oyuna kalmıştı. O bir oy şarta bağlanmıştı: İsveç, Kürtlerin liderliğindeki özerk yönetimle ilişkiler geliştirmeli ve ülkedeki YPG/PYD üyelerini terörist ilan etmemeli. Kakabaveh tam da Türkiye’nin NATO çelmesinin ardından sözlerin tutulmadığını belirtip iktidara desteğini çekti. İktidardaki Sosyal Demokrat Parti, PYD-YPG ile ilgili pozisyonun değişmediğini söylüyor. Linde de "PKK'yla ilgili duruşumuz değişmedi" diyor. Bu ikilik Avrupa siyasetinde yaygın. YPG-PYD heyetleri pek çok yerde ağırlandı. Paris’te Elysee Sarayı, Brüksel’de Avrupa Parlamentosu dahil. YPG’nin Prag’da açtığı ofis birkaç yıl açık kaldı. AB’de YPG ve PYD’yi terör örgütü olarak gören olmadığı gibi IŞİD’e karşı savaştan beri teveccüh kesilmedi. 2019’da Barış Pınarı Harekâtı’na tepki olarak İspanya, Hollanda, Norveç ve Çek Cumhuriyeti ile birlikte İsveç, Finlandiya da Türkiye’ye tam silah ambargosuna gitmişti.
Sözün kısası Biden, Andersson ve Niinistö’yü 29-30 Haziran’da Madrid’deki NATO zirvesinde aile fotoğrafına almak istiyor. Artık ancak olumsuz gündem sayesinde kendisini zirvelere taşıyabilen Erdoğan pazarlık yapabiliyor olmaktan memnun. Madrid zirvesine kadar tablo değişir mi? Erdoğan sözlerle yetinir mi? ABD tarihi dönemeci almak isterken bunu sabote edecek bir vetoyu karşılıksız bırakır mı? Haziran epey sıcak geçecek anlaşılan.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025