Fehim TAŞTEKİN
Yeni Suriye’yi kurmanın bedeli yükleniyor; emperyalist müdahalenin el kitabına göre IŞİD’den devşirme kadroların elinde “kimliksiz, kişiliksiz ve omurgasız bir Suriye”.
Yeni Emevi devletinin tozlarına üflediklerini sanıyorlar. Belki içlerindeki mezhepçi düşmanlık kendilerini Yezid’in nal ustası yapabilir. Fakat burada kuralı koyan güç Suriye’yi lime lime eden kitabın yazarıdır; ABD’dir, onun gölgesinde iş çeviren Birleşik Krallık'tır.
Berbat sicillerini temize çekmek için her türlü ödünü vermeye hazır kadroları yeni Suriye’nin dümenine yerleştirmeleri gayet zekice bir seçim. HTŞ lideri Ebu Muhammed el Colani’yi ‘dönüştürme’ misyonundaki öncü rolünü övünerek itiraf eden ilk ‘istihbaratçı’ Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dı. Sonra ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey “bu gururu başkasına kaptıramam” dercesine "Suriye dosyalarını devraldıktan sonra Colani ile dolaylı ilişki kurduk. 'Amacımız Colani’yi Esad'dan korumaktı. Bu konuda başarılı olduk" diye konuştu.
Ardından ABD’nin eski Şam büyükelçisi Robert Ford’un 5 Mayıs'ta Baltimore’da Dış İlişkiler Konseyi’nin konferansında yaptığı konuşmanın videosu geldi. Colani'nin İngiliz istihbaratı ve CIA'dan oluşan bir ekip tarafından eğitildiğini anlatıyordu. Ford, Colani’yi terörizmden siyaset alanına çekmeye dönük bir programa davet ediliyor. Davet şu an Downing Street 10 numarada Ulusal Güvenlik Danışmanı olan Jonathan Powell’ın kurmuş olduğu Inter Mediate’ten geliyor. O da katılıyor. Ve şunları söylüyor:
“İngiltere'nin talebi üzerine Colani'yi Şam'da iktidarı ele geçirmesi için eğitenlerden biriydim. Toplantı ve eğitim 2020 ve 2023 yıllarında İdlib'de gerçekleşti. Heyet Tahrir el Şam (HTŞ), Suriye'deki en organize grup olduğu ve Esad'dan iktidarı ele geçirmek için doğru zamanı bekledikleri için, Esad rejimiyle müzakerelerin çıkmaza girmesinin ardından BM ve uluslararası bir kararla iktidarı ele geçirmek üzere seçildi. Colani'nin eğitim ekipleri büyükelçiler, strateji uzmanları ve İngiliz istihbaratı ile CIA'den subaylardan oluşuyordu.’’
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da Esad rejiminin yıkılmasındaki ‘muhteşem’ katkılarını hatırlatmakta gecikmedi.
Jeffrey, Türkiye’nin Fırat’ın batısındaki rolünü hep takdir eden biriydi. Amerikalılar başına 10 milyon dolar ödül koydukları Colani’yi asla hedef almadıkları gibi İdlib’e yönelik askeri operasyonların önüne set çeken Türkiye’nin pozisyonunu desteklediler. Suriye’nin en büyük sınır kapısı Bab el Hava’yı HTŞ’ye teslim etmekte beis görmediler; burası cihatçılar için ‘darphane’ gibiydi.
***
Suriye’nin fişi çekildi ve ikinci aşamaya geçildi. Burada kavga büyük çünkü yapı-yıkım ekibinin yeni Suriye tarifleri birbirini tutmuyor.
İşgali genişleten İsrail zayıf, edilgen ve bölünmüş bir Suriye istiyor. Amerikan yönetimi ise İsrail’i tanımış, Abraham Anlaşmaları’na katılmış, Orta Doğu’da Amerikan düzenine eklemlenmiş ve zenginliklerini Amerikan şirketlerine açmış bir Suriye hedefliyor. Başkan Donald Trump bu konuda ‘Amerika’yı yeniden büyük yapma’ hedeflerine ortak ettiği Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’la paslaşma ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte çalışmaya karar verdi. Ve Riyad’da yeni sayfa için düğmeye bastı. Yaptırımları kaldıracağını duyurdu, Colani ile görüştü ve Washington’a döner dönmez sözünü yerine getirdi. 180 günlüğüne getirilen muafiyet Colani’nin ev ödevini yerine getirme becerisine bağlı olarak uzatılacak.
Beyaz Saray’ın açıklamasına göre Trump, Colani’ye ne demişti;
“Abraham Anlaşmalarına katıl”, “Tüm yabancı teröristlerin ülkeden ayrılmasını sağla”, “Filistinli teröristleri sınır dışı et”, “IŞİD’in yeniden toparlanmasını önlemek için ABD’ye destek ver”, “Kuzeydoğu Suriye’deki IŞİD kamplarının yönetimini üstlen”.
İsrail, HTŞ’nin pozisyonunu güçlendiren ve Tel Aviv’le koordine olmaksızın atılan bu adımlardan rahatsız. Kongre’de İsrail’e toz kondurmayan azmanların teskin edilmesi gerektiğinden Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda dikkat çekici bir savunma yaptı. HTŞ yönetimine yardım edilmezse iç savaş çıkacağından söz etti. Yeni yönetimin potansiyel bir çöküş, destansı boyutlarda tam ölçekli bir iç savaş ve ülkenin bölünmesinden belki birkaç ay değil birkaç hafta uzakta olduğunu söyledi. Rubio istikrarlı bir Suriye’nin İsrail’in güvenliği için olağanüstü bir başarı olacağını da vurguladı. Operasyonun püf noktası bu. Burada güdülen mantık basit: Suriye kaosa sürüklenirse İran’a gün doğar, İsrail’i tehdit eden güçler burada yer edinir, bölgesel müttefikler arasında ortak amaca yönelik sağlanan koordinasyon bozulur ve Amerikan çıkarları tehlikeye girer. Kaos 8 Aralık’tan önce Amerikan çıkarlarına hizmet ediyordu, sonrasında değil.
Amerikalıların açtığı yeni sayfa Colani’yi test sürüşüne çıkarıyor. Colani koşulları yerine getirebilirse 180 günlük muafiyet tekrarlanacak.
Amerikan yönetimi “Tamam artık, Suriye bizimdir” noktasına gelinceye kadar sınav tekrarlanacak. Tam teslimiyet Kongre’nin Sezar Yaptırım Yasası’nı değiştirmesi ve Suriye’nin terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarılmasını mümkün kılacak. Ev ödevinde tökezlerse Colani’nin de fişi çekilecek.
***
Colani ABD ve İsrail’i temin etme konusundaki ciddiyetini göstermek için işe Filistinlilerden başladı. Filistinli grup liderlerinden silahlarını bırakıp ülkeyi terk etmelerini istedi. Şam’ı terk edenler arasında Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin Genel Komutanlık kanadından Halid Cibril, Suriye Halk Mücadele Cephesi Genel Sekreteri Halid Abdülmecid ve Fetih el İntifada Genel Sekreteri Ziyad el Sağir gibi isimler yer alıyor. Colani Direniş Ekseni’ne karşı yaptıklarıyla ‘aferin’ beklerken Filistinlileri bu kadar hızlı kamyonun altına atacağı öngörülmemişti. Aslında dersine iyi çalışmıştı. HTŞ, Şam’ı ele geçirir geçirmez bir gün bile beklemeden Filistin kamplarını bastı. Örgütlerin ofisleri kapatıldı, faaliyetleri yasaklandı, silahlar teslim alındı. Dahası karargâhlar, ofisler, kamplar hatta kişisel mülk olan evler ve arabalara el konuldu.
Körfez medyası bu adımı ‘çekici’ kılmak için kovulan Filistinli liderlerin ‘Direniş Ekseni’ ile ilişkili olduğuna dikkat çekiyor. Yabancı cihatçıların sınır dışı edilmesi talebi Colani’yi biraz zorlayabilir. İhanetle suçlanabilir ve İslamcı koalisyonda çatışmalara yol açabilir.
Cihatçıları hapsedilecekleri ya da idam edilecekleri ülkelere gönderemez. Pek çok ülke zaten kendi vatandaşı olan bu kişileri almak istemiyor; istedikleri parası neyse verelim, Suriye’de tutulsunlar!
Kurulmakta olan İslam devletinin selameti için maslahat icabı anlaşmalı olarak ‘güvenli limanlara geçmesi sağlanabilir mi? Nasıl olsa Musul ve Rakka’dan kaçan IŞID militanlarının köleleştirdikleri Ezidi kadınları bile rahatlıkla getirebildikleri bir yer var. Hemen kuzeyde, kolay erişilebilir, güven içinde kalınabilir bir sığınak! Ev sahibinin de Colani’nin başarısı için yapamayacağı iyilik yok!
IŞİD’le savaşta ABD’yle ortaklık kurulması ve hapishanelerin sorumluluğunun üstlenilmesi gibi koşullarda sorun yok. Buna akşamdan razılar.
Colani, ABD’nin taleplerine uyumlu yürüyüşün sonunda kendisini Abraham Anlaşmaları’nın beklediğini biliyor. Buna prensipte ‘Evet’ dediler. Oyunun kuralı basit: İşgal altındaki Golan Tepeleri’ni unutacaklar, İsrail’i tanıyıp el sıkışacaklar. Suriye’nin bir daha asla İsrail’e düşman olan devlet ya da örgütle yolları kesişmeyecek.
Suriye’nin Abraham Anlaşmaları’na dahil edilmesi İsrail-Amerikan ikilisi için stratejik ve tarihi bir zafer olacak. Suriye sadece toprakları üzerindeki hak iddiasını değil bütün siyasi ve ideolojik mirasını terk edecek. Colani bir de İsrail ve Amerikalılara gizli arşivleri açarsa kadayıfın üzerine kaymak sıvamış olacak. Rusya, İran ve Kuzey Kore ile ilişkilerin yanı sıra Lübnan ve Filistin’deki örgütlerle bağlantılara ilişkin bütün sırlara ulaşmak için sabırsızlıkla bekliyorlar. Bunu da Esad döneminin suçlarıyla yüzleşme, hesap verilebilirlik ve şeffaflık zokasıyla yutturmak istiyorlar.
***
İran’ın kovulması, Hizbullah’ın ikmal hatlarının kesilmesi ve İsrail’e güvenceler sunulması gibi değerli hizmetler kâfi değil. O yüzden ev ödevine sürekli yeni maddeler ekleniyor. Mutlak bir transformasyon şart. Ve bu konuda bölgesel üç ortak kolaylaştırıcı rol üsleniyor: Recep Tayyip Erdoğan, Muhammed bin Selman ve Muhammed bin Zayid. Emirlikler işe Şam’da Trump Tower dikme ve İsrail’le iletişim kanalı açma girişimiyle koyuldular.

Fotoğraf: Suudi Arabistan Kraliyet Divanı
Yeni rotanın uygulama alanında Türk-Amerikan iş birliği öne çıkıyor. Trump-Colani görüşmesine Erdoğan’ın da çevrimiçi olarak katılması yeni süreci himaye edecek tarafı da işaretliyordu. Yol haritasını detaylandırmak üzere 16 Mayıs’ta Fidan, Antalya’da Rubio ile HTŞ’nin Dışişleri Bakanı Şeybani’yi ağırladı. ABD-Türkiye arasındaki Suriye Çalışma Grubu hemen devreye sokuldu. İki ülkenin Dışişleri Bakan Yardımcıları Christopher Landau ile Nuh Yılmaz büyükelçilerle birlikte Washington’da masaya oturdu.
Bu arada Trump yeni Ankara Büyükelçisi Thomas Barrack’ı Suriye Özel Temsilcisi olarak atadı. Lübnan asıllı. Dedesi ve babaannesi, Osmanlı döneminde Zahle’den ABD’ye göç etmiş. 19 ülkede 80 milyar dolarlık yatırımları olan Colony Capital’ın kurucusu. İngilizce dışında iyi derecede İspanyolca, Fransızca ve Arapça biliyor. Trump’ın yakın dostu; Erdoğan da bu atamadan mutlu.
Amerikalılar tablo netleşinceye kadar Şam’la ilişkileri Ankara’dan yürütecek. Bunu büyük bir üsse sahip oldukları Amman’dan ya da Beyrut’ta kışlayı andıran Amerikan elçiliğinden yapabilirlerdi. Fakat Trump Türkiye’nin Suriye’deki rolünün altını çizen bir tercihte bulundu. Bunu kolaylaştıran bir iki faktör var:
İmralı’daki yeni süreç. Ki bu adım, Ankara’nın Suriye’de PYD, YPG ve SDG’ye karşı bakışını değiştireceği varsayımıyla olumlu karşılanıyor.
İkincisi Ankara’nın SDG ile HTŞ arasında 10 Mart’ta imzalanan entegrasyon anlaşmasına destek vermesi.
Fakat bu süreç sisle kaplı.
Anlaşmayı hayata geçirmeye dönük diyalog iyi gitmiyor. 26 Nisan’daki Kürt konferansından çıkan federasyon talebi HTŞ tarafında 10 Mart anlaşmasının ihlali sayıldı.
Erdoğan da bu anlaşmanın savsaklanmadan eksiksiz uygulanmasını istiyor. Eksiksizden kasıt özerkliğe alan açılmadan SDG’nin yeni orduya katılması, sınır kapıları, sınırlar ve petrol-doğal gaz alanlarının merkezin kontrolüne bırakılması.
Trump’ın Şam açılımına paralel olarak Ankara da Colani yönetimiyle mesaisini artırdı. MİT Başkanı İbrahim Kalın ve askeri bir heyetin Şam ziyaretlerinin ardından Colani cumartesi günü İstanbul’da ağırlandı. Erdoğan da kadro ekibiyle Colani'yle Dolmabahçe Sarayı’nda 1,5 saat görüştü. Barrack da Colani ile ilk görüşmesini burada gerçekleştirdi.

Fotoğraf: Dışişleri Bakanlığı
Görüşmede SDG’nin durumu da ele alındı. Yapılan açıklamaya göre iki taraf 10 Mart anlaşmasının uygulanması, Suriye hükümetinin tüm topraklar üzerindeki egemenliğinin sağlanması ve bu güçlerin ulusal egemenliği güçlendirecek şekilde devlet kurumlarına entegre edilmesi gerektiği üzerinde durdu.
Fakat trafiğin Ankara-Şam eksenli olarak yoğunlaşması, Amerikan varlığını güvence olarak gören ve İsrail’in Washington’daki etkisine önem atfeden SDG’nin pozisyonunu biraz aşındırıyor.
Türk-Amerikan paslaşması hem Ankara’nın Şam üzerindeki etkisini güçlendiriyor hem de Türkiye’nin SDG’nin sisteme nasıl entegre edileceği konusunda kendi önceliklerini Amerikan tarafına kabul ettirme şansını artırıyor. Fakat taraflar arasındaki ortak buluşma noktasının neresi olacağı halen açık bir bahsi andırıyor. Entegrasyon hedefinden uzaklaşmayı bir çöküş ve çatışma senaryosu eşliğinde ele almak gerekiyor. Bu, Türk-Amerikan uyumunu da teste tabi tutan bir husus.
EVRENSEL
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025