Fikret Bila
Türkiye bir yıldan uzun bir süredir, Suriye sınırında büyük bir askeri güç tutuyor. Sınırda yığınak yapılmasıyla birlikte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da özellikle Aralık 2018’den bu yana sık sık “Fırat’ın doğusuna gireceğiz” açıklamaları yaptı.
Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik bu açıklamaları sıklaştırması üzerine ABD harekete geçti ve iki ülke arasında bir uzlaşma sağlandı. Ankara’da Milli Savunma Bakanlığı’nda yürütülen görüşmeler sonucunda Müşterek Harekât Merkezi kurulması ve aşamalı olarak güvenli bölge oluşturulması kararlaştırıldı.
S-400 krizi sürerken Türkiye ile ABD arasında varılan bu uzlaşma önemli bir ilerleme, bir başarı olarak sunuldu.
Uzlaşma sonrasında Müşterek Harekât Merkezi kuruldu. Türk ve ABD’li askerler aynı helikopterle devriye uçuşu yaptı. Arkasında Türk ve ABD’li zırhlı araçlar, bu kez Suriye tarafında birlikte kara devriyesi görevi gerçekleştirdi. Türk zırhlı araçlarının sınırdan geçişleri, dönüşleri ve Türk araçlarının Atak helikopterleriyle karşılanması uzun uzun televizyonlardan gösterildi.
Akar memnun
Bu gelişmeleri değerlendiren Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD ile ortak devriyeye çıkılmasından memnun görünüyordu. Ortak çalışmaların planlandığı gibi yürütüldüğünü, bir gecikme olmadığını, havadan ve karadan ortak devriyelerin devam edeceğini söyledi. ABD’li yetkililerin bir grup YPG’linin çekildiği ve mevzilerin tahrip edildiği yönünde bilgiler verdiğini belirtti.
Erdoğan memnun değil
Akar’ın verdiği bu olumlu havya karşın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hiç memnun gözükmüyor. Ortak devriye çalışmaları sürerken, “ABD’nin amacının terör örgütü YPG’ye güvenli bölge oluşturmak peşinde olduğunu, bu sorunun öyle üç beş zırhlı araçla veya birkaç helikopterin devriyesiyle çözülecek bir iş olmadığını” söyleyerek, “Eylül ayı sonuna kadar Türkiye’nin kontrol edeceği güvenli bölge oluşturulmazsa, biz kendi gücümüzle kurarız” mesajı verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert çıkışıyla, Akar’ın olumlu yorumlar yapması, “Erdoğan’la Akar arasında görüş ayrılığını mı var” sorusunu da gündeme getirdi.
Bu sorunun yanıtını aranırken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Erdoğan gibi ABD’yi hedef alan bir açıklamada bulundu.
Çavuşoğlu, “ABD’nin yaptığı kozmetik faaliyettir” diye özetlenecek bir yorumla birlikte “Her türlü hazırlığımız tamam, her zaman girebiliriz” dedi.
Akar her şeyin planlandığı gibi yürümesinden memnun görünse de Erdoğan ve Çavuşoğlu’nun sözleri, Ankara’nın ABD’ye güvenmediğini gösteriyor.
Türkiye ile ABD arasında güvenli bölge için görüşmeler başladığında, ABD’nin amacının Türkiye’nin istediği gibi PKK’yı etkisizleştirmek değil, aksine PKK-YPG’yi Türk ordusuna karşı korumak olduğu ben de dahil birçok kişi tarafından yazılıp çizildi. ABD’nin, ortak devriye faaliyeti sürerken bile YPG’ye 55 TIR dolusu askeri malzeme göndermesi de bunu gösteriyor.
Cumhurbaşkanı’nın ve Dışişleri Bakanı’nın kamuoyuna büyük ilerleme diye sunulan Müşterek Harekât Merkezi’nin devriye faaliyetlerini “göstermelik” bir faaliyet olarak görmesi, Ankara’nın bu uzlaşmadan tatmin olmadığını açık bir biçimde gözler önüne seriyor.
ABD bir taraftan Türk askeriyle sınırda devriye gezerken, diğer yandan PKK-YPG’yi silahlandırmaya devam ediyor, ABD’li yetkililer de, Suriye’nin kuzeyini savunmak için 60-70 bin kişilik bir YPG gücü eğitmek gerektiğini söylüyor.
Böyle bir gücün DEAŞ’a karşı Suriye’nin kuzeyini koruması söz konusu olmadığına göre, bu sözlerin adresinin Türkiye ve TSK olduğu anlaşılıyor.
ABD’nin amacı
ABD’nin amacı yeni ortaya çıkmış değil. Başından beri Türkiye’nin değil PKK-YPG’nin yanında yer aldı ve bunu da tüm dünyaya ilân etti. Yine Türkiye’nin ve bütün dünyanın gözü önünde PKK-YPG’ye silahlarla donattı ve eğitim verdi. Ayrıca Suriye’nin kuzeyinde PKK-PYD-YPG’nin yönettiği bir devletçik de kurdurdu.
Türkiye ile vardığı güvenli bölge uzlaşmasının ise Türkiye’nin istediği güvenli bölge ile ilgisi olmadığı çok açık. Menbiç’te yaptığı gibi Fırat’ın doğusu konusunda da Türkiye’yi oyalıyor, zaman kazanıyor. Bu zamanı da PKK devletçiliğini güçlendirmek için kullanıyor.
Artık bu gerçek Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafında da dillendirmeye başlandığına göre, Ankara’nın Fırat’ın doğusu için ne yapacağına bir karar vermesi gerekiyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.10.2025
8.10.2025
24.09.2025
23.05.2022
19.07.2021
14.07.2021
5.07.2021
21.06.2021
9.06.2021
24.05.2021