İbrahim Kahveci
Daha bu yılın ilk aylarında IMF heyetinin Ankara’ya geldiği ve gizli görüşmelerin yapıldığı medyaya yansımıştı. Hatta yıl ortasında da hiç programda olmamasına rağmen İstanbul’a IMF heyetinin geldiği iddiaları yer almıştı.
Aslında IMF ile el altından anlaşma yapılmaya çalışıldığı iddiaları da nerede ise bir kaç yıldır gündemde. Bu yıl ortasındaki İstanbul ziyaretinin de bu açıdan önemli olduğu belirtiliyordu. Çünkü IMF 4. madde kapsamında yılda iki kez gelir ve incelemelerde bulunur.
Ama asıl gizli görüşme ve anlaşma geçen yıl yine Hükümetin ABD’li Mc Kinsey ile yaptığı işbirliği anlaşmasıydı.
Gelen tepkiler o kadar sert oldu ki, Hükümet önce Mc Kinsey anlaşmasını icra fonksiyonu ve yetkisi olamayan şekilde kabul etmek zorunda kaldı ve ardından da bu işbirliğini iptal etmek durumuna geldi.
Bütün bunlara rağmen hâlâ Mc Kinsey anlaşmasının el altından sürdüğü iddiaları devam ediyor. Hatta ek olarak başta da belirttiğim gibi IMF ile de el altından gizli görüşmeler sürekli gündeme geliyor.
İyi ama böyle bir ortamda IMF Türkiye’de 4. madde görüşmelerini Türkiye yönetiminde bulunan AK Parti yetkilileri ile sürdürürken neden muhalefet sorun oldu?
Önceki gün Ankara’nın göbeğinde bulunan ve herkesin bulunduğu kapılardan girilerek yapılan görüşme neden Hükümeti rahatsız etti?
HHH
Bir kere şu notu düşelim:
AK Parti ekonomide en büyük başarıyı 2001 krizinde Kemal Derviş ile IMF’nin yazdığı “Güçlü Ekonomiye Geçiş” programını uygulayarak elde etti.
Bu satırları okuyan herkes bilir ki, yıllardır şu noktaya dikkat çekiyorum. AK Parti miadı 2007’lerde dolan ve adı üzerinde ‘Geçiş’ olan programı sonlandırıp bir türlü yeni ekonomi programı yazamadı.
Hatta halen uygulanan genel ekonomi programı bile IMF-Derviş programının devamı niteliğinde. Oysa Kemal Derviş bile yıllar önce “Bu program bir geçiş programıydı ve süresi çoktan doldu. Yeni bir ekonomi programına acil ihtiyaç var” demişti.
Evet, Türkiye AK Parti iktidarı döneminde IMF-Derviş Programı ile başarıyı elde ettiği gibi üretime yönelik, ekonomik kalkınmaya yönelik yeni bir program yazamadı.
Meydanlarda söylenen “IMF borcunu bitirdik” sözüne karşılık meydanlarda söylenmeyen “Ülke dış borç batağına saplantı” gerçeği ile karşı karşıyayız.
IMF’nin 35 milyar dolarını ödedik ama ülkeyi 350 milyar dolar yeni dış borç batağına da sokmuş olduk.
IMF üzerinden ne kadar millilik içeren cümle var ise kurduk ama ülkenin millilik adına nesi varsa nerede ise hepsini yabancılara sattık. Son günlerde gündemde tartışılan Tank-Palet Fabrikasından başka hiçbir şey sanırım bu konuyu daha güzel ifade edemezdi.
HHH
IMF heyeti 4. madde kapsamında iki kez üye ülkelere gider ve kamu yetkilileri ile görüşür. Hatta yetinmez ülkelerin uzman ekonomistleri ile de görüşür. Hatta yetmez iş dünyası temsilcileri ile de görüşür. Geçmişte IMF heyetinin TOBB-TÜSİAD görüşmelerini çok sık duymuştuk.
Heyet kamu görüşmelerini ülke yönetimi ile görüşerek-bilgilendirerek gerçekleştirir. Ama iş dünyası veya uzmanlar veya bir başka görüşmesinde Hükümete bilgi vermez. Vermesi de gerekmez...
Peki, bizi hangi görüşmeler ilgilendirir?
Mesela geçen hafta BDDK enerji başta olmak üzere bazı şirketlerin 46 milyar liralık borcunu bankalardan “Şüpheli alacak” haline getirmelerini istedi. Basına sızan bilgilerde bu isteğin IMF heyetinin burada olduğu zamanla çakıştığı ve IMF’den geldiği yönünde.
Bu işten bildiğiniz gibi bu şirketleri batık haline getiriyor. Ama yine bazı bilgilere göre kurulacak ‘Enerji Fonu’ ile batık denilen enerji üretim tesisleri toplanacak ve bir süre sonra el değiştirmiş olacak. Tabii ki tertemiz şekilde...
2018-19 yıllarında özellikle doğalgaz termik santrallerine satılan gaz fiyatları çok fazla artırıldı. Bu santrallerin çalışması aslında batmaları anlamına bile geliyor. Ve zora giren bu santraller artık bir bir gidiyor.
Ama kimse sonrasını sormuyor...
Mesela IMF ülkeyi yönetenlerle görüşüp bazı düşüncelerini ifade ediyor. Onlara bazı tavsiye ve önerilerde bulunuyor ama parasal anlaşma olmadığından zorlayıcı bir karar sunmuyor.
Eğer Hükümet IMF’nin bazı dediklerini yapmaya başlamış ise asıl orada YÜRÜTMENİN başı olarak sorumlu ve yetkilileri izlemek gerekiyor.
Muhalefetin elinde hangi kurum ve yönetim yetkisi var da IMF heyeti ile görüşmeyi önemsiyoruz?
Yoksa sakladığımız bilgilerin açığa çıkmasından mı çekiniyoruz?
Dün açıkçası yönetici=hükümet ama sorumlu=muhalefet tarzından bir ülke hayali geldi gözlerimin önüne.
İnşallah gerçekleri de öğreniriz.
Yazarlar
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
14.07.2025
10.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
30.06.2025
24.06.2025
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025