İbrahim Kahveci
İki yıl önce (2017) yüzde 7,5 büyüme oranımız vardı. Daha refah içinde yaşıyor, daha lüks tüketim yapabiliyorduk.
Şimdi öyle değil... Artık gelir seviyemiz düştüğü için mesela paramızın daha büyük kısmı gıdaya gidiyor gibi gözüküyor.
TÜİK hesaplarına göre 2020 liralık net asgari ücreti sabit kabul ettiğimizde 2017 yılında paramızın yüzde 21,77’si olan 439,75 lirayı gıdaya harcıyorduk. Bu tutar 2019 yılında yüzde 23,29 oranı ile 470,46 liraya yükseldi. Kısaca gıdaya harcanan paramız (gelir düşüşünden dolayı diğer lüks harcama azalınca) bugünkü asgari ücretin 30,70 lirası, ya da yüzde 6,98’i oranında artış gösterdi.
Gıda harcamasının oranı yükseldi ama gıdanın içinde oranı en yüksek olan ve zaruri tüketimi de en üstte olan ekmek harcamasının oranı ne hikmetse düşüş göstermiş. İki yıl önce (Eylül 2017-Eylül 2019) aynı asgari ücretin (2020 TL) 44,87 lirasını ekmek için harcayan ülke insanımız, bugün ekmek harcamasına ayırdığı para 42,71 liraya düşmüş.
Harcamada gıda oranı 21,77’den 23,29’a çıkıyor ama ekmek oranı 2,2212’den 2,1142’ye geriliyor. Bunun yerine ise mesela pirinç 0,2676’dan 0,3366’ya çıkıyor.
Bu sayede ne mi oluyor?
Fiyatı yüzde 36,1 artan ekmek enflasyonu daha az etkilerken, fiyatı yüzde 33,1 artan pirinç daha belirleyici oluyor.
Yine aynı şekilde tüketim ağırlığı yüksek olan dana eti, kuzu eti ve tavuk etinin ağırlığı 3,8446’dan 3,7084’e geriliyor ve yüzde 17,2’lik et fiyat artışı enflasyonu daha az artırmış oluyor.
Mesela sigara zamları.
Eylül 2017-Eylül 2019 arasında yüzde 44,0 fiyat artışı olmuş. Ama sigaranın enflasyondaki ağırlığı da yüzde 5,4827’den 3,8712’ye gerilemiş. Böylece yüksek sigara zamları enflasyonu daha az artırmış oluyor.
Ama bir nokta daha var ki, burası çok önemli: Mesela elektrik ve doğalgaz zamları yapılırken, bu iki ürünün ağırlığı da 4,14’den 4,80’e çıkmış oluyor.
***
Peki, asıl mesele nedir?
Hatırlarsanız 17/09/2019 tarihinde “Bu hesaplama ile Türkiye uçar” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. O yazıda TÜİK’in Haziran 2019 işsizlik verilerini değerlendirirken şu notları düşmüştüm:
“TÜİK kimi işsiz kabul ediyor: Referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son dört hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki tüm kişiler işsiz nüfusa dahildirler.
İş-Kur ise kendisine iş arama başvurusu yapanları işsiz listesine alıyor. İş-Kur Haziran 2019’da iş bulmak için kayıt yaptıran işsiz sayısını 4 milyon 418 bin kişi olarak açıkladı. TÜİK ise yine Haziran 2019’da işsiz sayısını 4 milyon 254 bin kişi olarak bildirdi.”
Oysa benzer bir yazıyı da 22/08/2019 tarihinde yazmış ve orada da “İŞ-KUR verisi neden önemli? Çünkü TÜİK’in açıkladığı resmi işsiz sayısı İŞ-KUR’a kayıt yaptıran işsiz sayısı sınırına ulaştı.”
Ve haziranda başımıza gelecek olayı aslında mayıs ayı verisi ile zaten söylemişim.
TÜİK bir açıklama yollamış. Diyor ki, “Üretilen istatistiklerde uluslararası karşılaştırılabilirliğin sağlanabilmesi için uluslararası standartlara uyulması zorunludur. Bu çerçevede Hanehalkı İşgücü Araştırmasında (işsizlik verileri) Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) tarafından belirlenen istihdam ve işsizlik tanımları esas alınmaktadır. İŞ-KUR kayıtları, son 12 ay içerisinde İŞKUR’da kaydı olan kişileri kapsarken, TÜİK işsizlik verileri son dört hafta içinde iş arayan cari dönemdeki işsizlerin sayısını göstermektedir. İŞKUR’a kayıt yaptırmış olup çeşitli nedenlerle iş aramaktan vazgeçmiş veya kayıt dışı bir işte çalışan kişiler İŞKUR kayıtlarında yer alırken, TÜİK’in işsizlik hesaplarına dahil edilmemektedir. Bu nedenle iki kurumun yayımladığı rakamlar arasında farklılıklar bulunmaktadır.”
TÜİK gönderdiği bilgi notunda son dönemdeki farkın kapanışını da şu şekilde görüyor: “Son dönemlerde, İŞ-KUR’un kayıtlı işsiz rakamlarının TÜİK’in işsizlik rakamlarından yüksek olmasındaki en önemli faktör, İŞKUR tarafından yürütülen programların yaygınlaştırılması, bu programlara katılımda İŞKUR’a kayıtlılık şartının aranması ve kamu kurumu işe alımlarının İŞKUR üzerinden yapılması şeklinde ifade edilebilir.”
Kısaca anladığım şu: TÜİK açıklamasında yer alan bilgilere göre İŞ-KUR’a kayıtlı işsiz sayısı son dönemde normal dışı artıyor. Ne hikmet ise yani tam da seçim döneminde...
Ve bu İŞKUR üzerinden işe alımlar artınca tabii kaçı noter usulü, kaçı nerelerde hazırlandığını bilemediğimiz liste usulü işe giriyor?
Ve son nokta: Dert bir değil ki, açıklama soruları cevaplasın. Ama yine de bu görüşü de okuyucularıma bildirmek isterim... Karar sizin!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025