Kerem ALTAN
Her ne kadar Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Hukuk açısından referanslarımız Avrupa Konseyi’dir ki onun tam üyesiyiz. Avrupa Birliği’ne adayız. Başka yerlerde aramayacağız. Hukuk referanslarımız başka uluslararası oluşumlar değil, Afrika Birliği’nde değil, Şanghay’da değil, bu Avrupa Birliği’nde, Avrupa Konseyi’nde” dese de önceki gün açıklanan fakat bu karmaşada dikkatlerden kaçan 2014 Dünya Hukukun Üstünlüğü Küresel Endeksi genel sıralamasında Türkiye, 99 ülke arasında 59. sırada yer aldı.
Hukukun ayaklar altına alındığı bu ülke için fena bir derece olmadığını düşünenler olabilir fakat birçok Afrika ülkesinin gerisinde kalmamızın yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya ve Fas gibi Müslüman ülkelerin de oldukça gerisindeyiz.
Muhtemelen Başbakan bunun sorumlusu olarak da İsmet İnönü’yü gösterir. Çünkü biliyorsunuz bugün yapılan kötü bir şey yok, yapılan bütün kötülükleri İsmet İnönü yaptı. Başbakan’ı dinleyen herkes artık bu gerçeği biliyor zaten.
Türkiye, Temel Haklar kategorisinde 78., Açık Devlet kategorisinde ise 69. sırada.
Yani küme düşme potasında.
Türkiye’nin, Hükümetin Hesap Verilebilirliği’nde 72. ve Temel Haklar’da 78. sırada bulunmasının başlıca nedeni olarak ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalar ve özel hayata müdahaleler gösterildi.
Ah İnönü, ne istedin insanların özel hayatlarından, fikirlerinden? Yıllardır dediğim dedik çaldığım düdük anlayışından kurtulamadın gitti. Bütün bunlar işte senin yüzünden.
Ama elbet bir gün bir ileri demokrasi kahramanı çıkar ve yaptıklarını meydanlarda anlatır. Kendisinden daha beterlerinin olduğunu gösterip “kızacaksanız gidin mezarlıklara kızın” der. Belgeler çıkartıp sallar. Yaşadıklarımızın asıl nedeninin bugünkü belgelerin gösterdiği gerçekler değil, yetmiş yıl önceki belgelerin ortaya koyduğu gerçekler olduğunu öğreniriz.
“Yolsuzlukları kim yaptı oğlum?”, “Miki yaptı babacım” hikayesindeki “miki” belki de bu İsmet İnönü.
Kevin Spacey’nin başrolünde yer aldığı K-Pax filminin bir sahnesinde, doktor karşısındaki “hastaya” gezegeniyle ilgili sorular sormaya başlar ve laf bir yerde hukuka gelir.
“Hasta” doktora, “Bizim gezegende hukuk yoktur” der ve ekler: “Evrendeki her canlı doğruyu ve yanlışı bilir.”
Çok uzun zaman oldu filmi izleyeli. Kelime kelime hatırlayamayabilirim o diyaloğu. Fakat doktor ve “hasta” arasında geçen konuşma aşağı yukarı böyleydi.
Neyse belki yakında onların da ses kayıtları çıkar. Eğer montaj olduğunu iddia etmezlerse ya da dublaj hatası bahanesine sığınmazlarsa kelimesi kelimesine ne konuştuklarını dinleriz.
Belki de “Bizim gezegende hukuk yoktur” kısmı bizim diktatöre, cümlenin devamı da Kevin Spacey’e aittir. Bu tip bir montaj söz konusu olabilir.
Yakışır da doğrusu. Şaşıran olmaz herhalde. Montajlanmış bir ülkeyiz ne de olsa.
Eminim bizim diktatör o filmi izlese birilerini arayıp “Öğrenin bakalım neredeymiş bu gezegen?” diye bir sordurur.
Hukuktan az da olsa haberdar olanların arasında yapabildiklerini hatırlayınca, hukukun hiç olmadığı bir gezegende neler yapabileceğini düşünüp sevinçten çıldırır herhalde.
Hesap soran yok, kınayan yok, sorgulayan yok. Savcı yok, yargıç yok, mahkeme yok. Dava yok, kanıt yok, ayakkabı kutusu yok, çelik kasa yok, milyonlarca dolar yok, “birkaç kuruşluk” trilyon yok. Bütün bunlar varsa da yargılayan yok.
Diktatörlerle yandaşlarının hayalindeki gezegen.
“Yolsuzlukları kim yaptı oğlum?”, “Miki yaptı babacım” gezegeni.
Mikilerin gezegeni.
Belki de hepimiz “hastayız” ve aslında o gezegene taşındık.
Kevin Spacey’den tek farkımız ise bizim doğruyla yanlışı ayıramamamız.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.01.2015
7.01.2015
30.12.2014
24.12.2014
16.12.2014
28.11.2014
18.11.2014
11.11.2014
4.11.2014
21.10.2014