Kurtuluş TAYİZ
Erdoğan’ı ipe çekmeye meraklı meğer ne çok “sanatçı” varmış. Metin Akpınar, Erdoğan’ın ipe çekilerek ya da mahzenlerde zehirlenerek öldürülebileceğini ifade ederken hiç de şaka yapmıyor aslında. Düşüncesini, temennisini gizlemiyor sadece. O günü görmeyi o kadar çok ister bir hali var ki, elinden gelse Erdoğan için cellat bile yazılacak!
Erdoğan’ı ölümle tehdit eden isimlerin çoğunun sanatçı, oyuncu, gazeteci, veya akademisyen olması doğrusunu isterseniz şaşırtıcı. Bir edebiyatçı-gazeteci vardı, darbeden bir gün önce FETÖ kanalında Erdoğan’ın öldürülüp çöpe atılacağından bahsediyordu, ağzı sulanarak. Bugüne dek adı “Duayen gazeteciye” çıkan nice ünlü isim üstüne vazifeymiş gibi Erdoğan’ı ölümle tehdit edip durdu.
Demem o ki, askerler, siyasetçiler, örgüt mensupları dururken Erdoğan’ı ölümle tehdit edenlerin çoğunun sanatçı, oyuncu, edebiyatçı, akademisyen, gazeteci olması üzerinde düşünmek gerekiyor. Nedir bu ülkenin sanatçılarının bu kadar ipe çekme hevesi? Üstelik, kanlı 27 Mayıs darbesini referans göstererek, Adnan Menderes’in akıbetini hatırlatarak yapıyorlar bu ölüm tehdidini. Peki kimdir bunlar? Neyin davasını güdüyorlar? Erdoğan ile alıp veremedikleri nedir?
Bu soruların doğru yanıtını bulmak için arkalarındaki güce, iradeye, akla bakmak gerekiyor. Kişisel bir dava gütmedikleri ortada. Yıllardır bu ülkeyi dışarıdan kumandayla yöneten güçlerin maşası görevini yürütüyorlar zaten. Bunları konuşturana, oynatanlara bakmalıyız aslında.
Söz konusu tehdidin yapıldığı programın sahipleri Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil. Bu ikili uzun süredir toplumsal kutuplaşmayı körüklemek için planlı bir yayın çizgisi izliyor. Sistemli bir şekilde dindarları hedef alan, kışkırtan nefret yayınları yapıyorlar. Bu haftaki bölümünde de Erdoğan’ın nasıl ipe götürüleceği anlatıldı güle oynaya.
Ülkenin Cumhurbaşkanı’nı ölümle tehdit eden, toplumu birbirine karşı nefretle doldurmaya çalışan bu program şimdi bir televizyonculuk faaliyeti olarak mı değerlendirilecek?
Sokağı kışkırtmak, seçilmiş cumhurbaşkanını ölümle tehdit etmek, ailesini aşağılamak, küfürler savurmak, demokratik bir hak mı?
Böyle mi görülmeli gerçekten?
Kimin adına, hangi gücün adına bu tehditlerin yapıldığını herkes az çok tahmin edebilir. Bu televizyonların da, programların da, söz konusu kişilerin de gerçek sahipleri dışarıda. Bunların tehdit ettiği, nefret duyduğu -Cumhurbaşkanı Erdoğan şahsında- asıl Türk devleti ve milletidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’de büyük bir başarıya imza atmasının ardından “ölüm tehditleri”yle karşılaşması hiç tesadüf değil. Erdoğan, Irak ve Suriye’de oyunları bozunca, terör koridorunu başlarına geçirince adeta çılgına döndüler. İçerideki adamlarını şimdi Erdoğan’ın üzerine salıyorlar. Ama bu tehditler büyük bir zafiyeti ele veriyor; Türkiye’yi ellerinden kaçırdılar, Türk devleti üzerindeki etki ve güçlerini kaybettiler. Ankara’yı artık istedikleri gibi yönetemiyorlar. İşte bu gerçek onları kahrediyor.
Şüphesiz devletin eli armut toplamıyor; sanatçı kılıklı bu müsveddeler için gereği mutlaka yapılacaktır.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019