Mehmet ALTAN
“Salı sabahı İstanbul'un göbeğinde kendini patlatan canlı bomba 10 günahsız insanı öldürdü, pek çok kişinin de yaralanmasına neden oldu.
İstanbul'daki trajik olayın benzerlerinin aşağı yukarı her gün Güneydoğu'da tekrarlandığına, oradaki insanlarımızın adeta düzenli bir şekilde yitip gittiklerine de tanık oluyoruz.
Devlet terörü ile önceki gün Çınar ilçesindeki bombalı saldırı örneğinde olduğu gibi vahşi PKK şiddeti arasında kanlı bir bulamacın adeta tüm toplumu yutmaya başladığını görüyoruz.
Bu, gittikçe artan ve yükselen şiddet sarmalını nasıl açıklamak gerek?”
***
Beş ay önce 15 Ocak'ta yazdığım ‘Siyasal Strateji Şiddet Olunca' başlıklı yazım yukarıdaki gibi başlıyordu…
Beş ay sonra yaşanan aynı cehennem bu kez on bir insanımızın canını aldı, onlarca insanımızın da yaralanmasına neden oldu.
***
Umarım yanılıyorumdur ama iktidardaki bu yetersiz ve beceriksiz yönetimle bu yaz, daha da korkunç bir cehenneme dönmeye aday…
Neden böyle bir endişem var?
Anımsattığım yazıya dönelim:
“Siyasal iktidarın ve uzantısı besleme takımının ne söyleyeceği belli, onlara göre ‘ülke harika yönetiliyor' ama maalesef terör ve şiddet örgütleri her şeyi mahvediyor.
Siyasal iktidar ve hempaları, olayları böyle takdim etmeyenleri de inanılmaz bir yüzsüzlükle ‘hain' diye damgalıyorlar.
Ülkeyi yönetemez hale gelmiş olmalarına rağmen bunu asla kabul etme yanlısı değiller.
Çünkü iktidarı bırakamıyorlar, işledikleri suçlar ortaya çıkacak diye korkuyorlar.
Hitler rejiminin Göbels taktikleri ile görüp yaşadıklarımızı bize farklı sunmaya çalışan algı sahtekârlığını bir yana koyduğumuzda bu şiddet sarmalını nasıl okumalı?
Türkiye'nin doğal ve gerçek seçimi 7 Haziran'dı… Yaşadığımız koşullarda seçmenin tepkisi akla uygundu.
AKP'yi iktidardan düşüren bu sonucu beğenmeyen zihniyet, bu kez şiddetten medet umdu… 7 Haziran sonrası siyasal iktidarın yeni stratejisi şiddet ile ülkeyi hizaya getirmek oldu.”
***
Şiddetin AKP tarafından nasıl bir ‘siyasal strateji' haline getirildiğini size daha somut şekilde hatırlatayım ki ‘istikrar getirecek' diye oy verilen, dün ölen günahsız çocuklarımızı katleden eli kanlı çeteler kadar, bundan iktidarda kalmak için medet uman siyasal sorumluyu da görün.
Ankara Garı'ndaki o korkunç kitlesel ölümün ardından, dönemin Başbakanı ne diyordu?
“Ankara'daki terör saldırısı sonrasında anket yaptık ve kamuoyunun nabzını tutuyoruz oylarımızda bir yükseliş trendi var.
Birçok anket var… Saldırıdan sonra da yüzde 44 bandına doğru yükselme trendi devam ediyor. Önemli olan burada bizim hedefimiz AK Parti'nin tek başına iktidarı getirecek sonucu elde etmesi.”
Ya dönemin Sağlık Bakanı:
“2014 yılının 10 Ağustos'unda cumhurbaşkanı yerine başkanı seçmiş olsaydık Türkiye bugün bu kaosu yaşayacak mıydı? Yaşamayacaktı.”
Ve aşırı soğukkanlı bir şekilde ‘fiili başkanlık'tan başka bir şey düşünemez haldeki Erdoğan'ın sözleri:
“Şimdi ne diyoruz, 7 Haziran'da bir seçim var mı? Bu seçimde Türkiye'yi, yeni Türkiye hedeflerini, yeni anayasasına, başkanlık sistemine, çözüm sürecini güçlendirerek kavuşturmak için hazır mıyız? Kardeşlerim, 400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün.”
Huzur içinde çözülmedi, şimdi kan ve gözyaşı ile mi çözülecek?
İstenenin o olduğunu, ne yazık ki ölüm, gözyaşı ve acı içinde görmekteyiz.
***
Mevcut iktidar ‘yasa tanımayan tek adam' saplantısı peşinde koştukça, yaşamakta olduğumuz vahşet cehennemi Türkiye'nin tek egemeni haline gelecek gibi…
Kurtulmak için ülkeyi bu hale getirenlere sığınmaya kalkmanın kanlı bilançosu her gün artıyor.
***
Dünkü korkunç saldırının açık ve gizli faillerine lanet olsun…
Kaynağını ve nedenini teşhis etmemize rağmen bu kanlı şiddeti durduramamış olmanın hüzünlü çaresizliği içinde yitirdiklerimize baş sağlığı, hastanelerdeki yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025