Mehmet BARANSU

Kirlenmek güzeldir
24.11.2014
2503

 Darbecilerin “kirli çamaşırlarını” bir bavul içerisinde hem askerî hem sivil savcılığa teslim etmemin üzerinden yaklaşık beş yıl geçti. Önce soruşturma, ardından yapılan yargılama ve darbe girişimi mahkemece kayıtlara girdi.

Sonrasında yaşananları biliyorsunuz. Ses kayıtları, tutuklama listeleri, el yazıları, binlerce ıslak imzalı belge, mahkemede sorulan sorulara açıklama yapılamayınca, “seminerde oyun oynuyorduk” dediler.

Oyunda belediye başkanları dâhil, statta toplayacağınız yüzbinlerce ismi neden tutuklayıp, cezaevlerine koyacaktınız” diye sorulduğunda ise “kumpas, belgeler sahte” demeye başladılar.

Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır, “Balyoz ve gerçekler” yazı dizimde “sahte” denen belgelerin gerçek olduğunu açıklamış, iddiaların büyük bir bölümünü de çürütmüştüm.

Bu yazı dizisi üzerine, “kumpasçı” olarak nitelendirildim “darbeciler” tarafından.

Her yazılana, her söylenene gülüp geçtim. Darbenin belgeleri, ses kayıtları yerli yerinde duruyordu ve sorularıma cevaplar verilemiyordu.

Herkes “Özel Yetkili Mahkeme”nin yaptığı yargılamaya odaklanırken, atlanan bir nokta vardı. Belgeleri askerî savcılığa da vermiştim ve yapılan soruşturma dönemin Genelkurmay Başkanı tarafından kapattırılmıştı. Ardından askerî savcının bir ses kaydı internete düşmüş, savcı “siviller bunu anlamazlar ama adamlar resmen darbe toplantısı yapmışlar” itirafında bulunmuştu.

İtirafta bulunan sadece askerî savcı değildi. Balyoz darbesini önlediği iddia edilen dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık olarak dinlenmiş, ifadesinde “Bu seminer icra edilmiş, fakat en tehlikeli senaryo amacını biraz aşkın şekilde oynanmış. Siyasi kişiler ve siyasi olaylar, gerçekmiş gibi oynanmış. Ben de Kara Kuvvetleri Komutanı’na incelettim” demişti.

Ardından Vatan gazetesinden Güngör Mengi’ye “Şu anda üzüntü içindeyim. Hepimiz keşke böyle durumlar olmasaydı diye düşünüyoruz” demişti.

Bu da yetmemiş “Balyoz var da diyemem, yok da diyemem” ifadesini de kullanmıştı.

Dava devam ederken sıra dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’a gelmişti: “Bu olayda emre itaatsizlik söz konusudur. Böyle olduğu için de disiplin hukukunu ilgilendirir. Disiplin suçunun gereği de komutan olarak tarafımdan yapılmıştır.

Bu sözlerin sahibi Yalman disiplin suçunun gereği olarak ne yaptığını ise açıklayamıyordu. Çünkü yaptığı bir şey yoktu.

Yalman, 26 Eylül 2012 tarihinde ise Akşam Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya’yı arayarak Balyoz darbesini kendisinin önlediğini üstü kapalı olarak itiraf etti: “İsmail Bey, darbeyi Hilmi Özkök önledi diyorsun, aç iddianameyi oku, darbeyi asıl önleyen benim. Hilmi Paşa’nın kaç tankı tüfeği var? Türk Ordusu demek, Kara Kuvvetleri demektir.”

Yalman, Milliyetgazetesine 8 Kasım 2013 tarihinde Balyozcular “emirlere aykırı hareket ettiler”, dedi. 9 Kasım 2013 tarihli yazılı açıklamada ise “Çetin Doğan’ı orgeneral yaptığım için pişmanım” ifadesini kullandı.

Karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşanlar gibi her iki komutan da geçen hafta davet edildikleri “yeni mahkemede”, “duymadım, bilmiyorum, görmedim, Balyoz da ne ki” dediler. Emre itaatsizlik konusuna ise hiç girmediler. Darbeci zevat hariç, herkesi kendilerine gülümsettiler. Mahkeme heyetinin daha önceki bu beyanları kendilerine sormaması ise ayrı bir skandaldı.

17 Aralık sonrası darbecilerle anlaşanlar, “kirlenmek güzeldir” felsefesinden hareketle, yeni yol arkadaşları buldular. Bavuldaki kirli çamaşırları temizleme anlaşması yapıldı. Unuttukları şey ise o bavuldaki kirli çamaşırları temizleyecek deterjanın henüz icat edilmemiş olduğu.

Son bir not da laik-Kemalist medyaya; 17-25 Aralık ses kayıtlarını ağzınızdan düşürmeyip, kutsayan sizler, Balyoz ses kayıtlarını neden konuşmazsınız?

Maskenizi düşüreceğinden olabilir mi?

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • Palmiye yayınları

    Palmiye yayınları

    10.11.2013 19:18

    Palmiye yayınları olarak gazeteci, yazar, şair arkadaşlarımıza bir imkân sunuyoruz. Destekli yayıncılık kapsamında yazılarınızı kitaba dönüştürebiliriz. Siz yazın biz basalım yayınlayalım. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen iletişime geçiniz. İletişim bilgilerimiz: [email protected] https://www.facebook.com/palmiyeyayinlari Tel: 0555 2915061-0539 3602045

Yazarlar