Mehmet BARANSU
Darbecilerin “kirli çamaşırlarını” bir bavul içerisinde hem askerî hem sivil savcılığa teslim etmemin üzerinden yaklaşık beş yıl geçti. Önce soruşturma, ardından yapılan yargılama ve darbe girişimi mahkemece kayıtlara girdi.
Sonrasında yaşananları biliyorsunuz. Ses kayıtları, tutuklama listeleri, el yazıları, binlerce ıslak imzalı belge, mahkemede sorulan sorulara açıklama yapılamayınca, “seminerde oyun oynuyorduk” dediler.
“Oyunda belediye başkanları dâhil, statta toplayacağınız yüzbinlerce ismi neden tutuklayıp, cezaevlerine koyacaktınız” diye sorulduğunda ise “kumpas, belgeler sahte” demeye başladılar.
Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır, “Balyoz ve gerçekler” yazı dizimde “sahte” denen belgelerin gerçek olduğunu açıklamış, iddiaların büyük bir bölümünü de çürütmüştüm.
Bu yazı dizisi üzerine, “kumpasçı” olarak nitelendirildim “darbeciler” tarafından.
Her yazılana, her söylenene gülüp geçtim. Darbenin belgeleri, ses kayıtları yerli yerinde duruyordu ve sorularıma cevaplar verilemiyordu.
Herkes “Özel Yetkili Mahkeme”nin yaptığı yargılamaya odaklanırken, atlanan bir nokta vardı. Belgeleri askerî savcılığa da vermiştim ve yapılan soruşturma dönemin Genelkurmay Başkanı tarafından kapattırılmıştı. Ardından askerî savcının bir ses kaydı internete düşmüş, savcı “siviller bunu anlamazlar ama adamlar resmen darbe toplantısı yapmışlar” itirafında bulunmuştu.
İtirafta bulunan sadece askerî savcı değildi. Balyoz darbesini önlediği iddia edilen dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık olarak dinlenmiş, ifadesinde “Bu seminer icra edilmiş, fakat en tehlikeli senaryo amacını biraz aşkın şekilde oynanmış. Siyasi kişiler ve siyasi olaylar, gerçekmiş gibi oynanmış. Ben de Kara Kuvvetleri Komutanı’na incelettim” demişti.
Ardından Vatan gazetesinden Güngör Mengi’ye “Şu anda üzüntü içindeyim. Hepimiz keşke böyle durumlar olmasaydı diye düşünüyoruz” demişti.
Bu da yetmemiş “Balyoz var da diyemem, yok da diyemem” ifadesini de kullanmıştı.
Dava devam ederken sıra dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’a gelmişti: “Bu olayda emre itaatsizlik söz konusudur. Böyle olduğu için de disiplin hukukunu ilgilendirir. Disiplin suçunun gereği de komutan olarak tarafımdan yapılmıştır.”
Bu sözlerin sahibi Yalman disiplin suçunun gereği olarak ne yaptığını ise açıklayamıyordu. Çünkü yaptığı bir şey yoktu.
Yalman, 26 Eylül 2012 tarihinde ise Akşam Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya’yı arayarak Balyoz darbesini kendisinin önlediğini üstü kapalı olarak itiraf etti: “İsmail Bey, darbeyi Hilmi Özkök önledi diyorsun, aç iddianameyi oku, darbeyi asıl önleyen benim. Hilmi Paşa’nın kaç tankı tüfeği var? Türk Ordusu demek, Kara Kuvvetleri demektir.”
Yalman, Milliyetgazetesine 8 Kasım 2013 tarihinde Balyozcular “emirlere aykırı hareket ettiler”, dedi. 9 Kasım 2013 tarihli yazılı açıklamada ise “Çetin Doğan’ı orgeneral yaptığım için pişmanım” ifadesini kullandı.
Karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşanlar gibi her iki komutan da geçen hafta davet edildikleri “yeni mahkemede”, “duymadım, bilmiyorum, görmedim, Balyoz da ne ki” dediler. Emre itaatsizlik konusuna ise hiç girmediler. Darbeci zevat hariç, herkesi kendilerine gülümsettiler. Mahkeme heyetinin daha önceki bu beyanları kendilerine sormaması ise ayrı bir skandaldı.
17 Aralık sonrası darbecilerle anlaşanlar, “kirlenmek güzeldir” felsefesinden hareketle, yeni yol arkadaşları buldular. Bavuldaki kirli çamaşırları temizleme anlaşması yapıldı. Unuttukları şey ise o bavuldaki kirli çamaşırları temizleyecek deterjanın henüz icat edilmemiş olduğu.
Son bir not da laik-Kemalist medyaya; 17-25 Aralık ses kayıtlarını ağzınızdan düşürmeyip, kutsayan sizler, Balyoz ses kayıtlarını neden konuşmazsınız?
Maskenizi düşüreceğinden olabilir mi?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Eline Hrant’ın kanı bulaşanlar…
29.01.2016 - Kar taneleri
5.02.2016 - Dengir Bey öyle kaçmak yok!
28.12.2015 - Şems-i itiraf!
15.12.2015 - İkametgâh Silivri- Suç darbe
9.02.2015 - Cesaretin bedeli
30.11.2015 - ‘Kelepçeyle gireceksin!..’ Sayın Arınç duymasın!
23.11.2015 - Avukatımız olur musunuz Sayın Arınç!
16.11.2015 - Hürriyet’i kim ‘kumpasa’ getirdi
9.01.2015 - Yüzünde tebessüm eksik olmayan ‘çınar’
26.10.2015
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
























































Palmiye yayınları
Palmiye yayınları olarak gazeteci, yazar, şair arkadaşlarımıza bir imkân sunuyoruz. Destekli yayıncılık kapsamında yazılarınızı kitaba dönüştürebiliriz. Siz yazın biz basalım yayınlayalım. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen iletişime geçiniz. İletişim bilgilerimiz: [email protected] https://www.facebook.com/palmiyeyayinlari Tel: 0555 2915061-0539 3602045