Mehmet TIRAŞ

“AKRAN ZORBALIĞI” NEDİR, DUYDUNUZ MU?
26.08.2024
190

Toplum olarak üstesinden gelemediğimiz ve kontrol edemediğimiz bir “ öfke”  sorunumuz var.

Ama,öfke bize baldan tatlı geliyor.

Birbirimizi dinlemek, tartışmak bir tarafa medeni bir şekilde selamlaşamıyoruz bile.

Öfke sorunumuzun ne boyutta oduğunu;16 Ağustos 2024 Tarihinde Meclis kürsüsünde konuşan TİP milletvekili Ahmet Şık’a, AKP’nin maganda milletvekili Alpay Özalan’ın yumruklu saldırısını televizyonlarda canlı izledik.

Bu mecliste olan ilk vukuat değil…

19 Şubat 1968 yılında Meclis’te dönemin içişleri bakanı Faruk Sükan’ın planlı bir provokasyonu sonucu ”Nazım Hikmet Türkiye’nin en büyük şairi” dediği için, TİP İstanbul Milletvekili Gazeteci, yazar Çetin Altan, Adalet Partili (AP) Milletvekillerince linçe uğramış ve bir gözünün görme yetisini kaybetmişti.

Hiç unutmadık…

Meclisteki barbarlık hız kesmeden devam ediyor.

Ancak…

Cumhur ittifakına toplumsal destek azaldıkça siyasi iktidar “Yasaklara ve Saldırılara” daha da sık başvurur oldu.

Örneğin kürsüde milletvekili dövmeyi sıradanlaştırıp gelenek haline getirdi.

Üstelik son Ahmet Şık skandalında şahit olduğumuz üzere daha da utandıran bir durum ortaya çıktı, Mecliste Milletvekili dövme olayının spontane bir olay olmadığı…

Kimin kime saldıracağı önceden planlanmış programlı taammüden bir barbarlık.

Ayrıca son rezalette bir ilk daha yaşandı, kadın vekil dövüldü.

Muş DEM partili kadın milletvekili Gülistan Koçyiğit iktidar milletvekilleri tarafından  yumruklu saldırıya uğradı ve kaşı açıldı,yere dökülen kanları merdivenleri boyadı, ülkede seyretti.

Bu barbarlığa karışanları tanıyalım ve teşhir edelim:

Eski Hak-iş Genel Başkanlığı yapmış meclis amiri AKP Çorum milletvekili Salim Uslu,11 Kasım 2011 Tarihinde Kamer Genç’in kürsü dokunulmazlığını yok sayarak,Genç’i kürsüden sert bir şekilde iterek uzaklaştırdığını anımsıyoruz.

AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan, TİP milletvekili Ahmet Şık’ı 16 Ağustos’ta  kürsüde yumruklaması ilk vukuatı değil.

 17 Mart 2021 Tarihinde de o dönem milletvekilliği düşürülen HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nu genel kurulu terk etmediği için zorla dışarı çıkartmaya çalışmıştı.

Özalan Mecliste vekillik yapan değil tam bir BODYGUARD

Çünkü, Özalan 6 yıldır mecliste bulunuyor ama bugüne kadar hiçbir konuda bir öneri vermemiş, söz almamış, sadece parmak kaldırıp indiren, hedef gösterilen vekillere saldıran birisi olarak biliniyor.

Bir diğeri  ise bir dönem Ulaştırma Bakanlığı yapmış halen Trabzon milletvekili olan Adil Karaismailoğlu…

15 Temmuz 2024 Tarihinde Mecliste Mersin DEM milletvekili Ali Bozan’a önce tokat attı, sonra da yumrukladı…

Aynı vekil üç gün sonra  seçim bölgesi Trabzon’da coşku ile karşılanıyor ve ayakta alkışlanarak kürsüye davet ediliyor…

Siyasal iktidarın eski bakanı  cepheden zaferle dönmüş komutan edası ile “gerdan kırarak” kameraların karşısına geçerek “bunlar  olmasa iyiydi ama bunlara da anladığı dilden cevap vermek zorundayız” diye yaptıkları ile övündü.

Bir fakültenin dekanı olan  profesör  unvanlı Savaş Duman adlı kişi de, X hesabından “Alpay Özalan’a teşekkür edip ellerine sağlık” diye paylaşım yaptı,onu da tarihe not olarak düşelim.

Dekan,profesör,eğitimci  şiddeti kutsuyorsa vay halimize…Utanç verici…

Görüldüğü gibi Mecliste ve kürsüde milletvekili yumruklama toplumu kışkırtıyor.

Şiddet toplumun farklı kesimlerine de dalga dalga yayılıyor.

Trafikte,futbol sahalarında, okulda, hastanelerde şiddet gün geçtikçe artıyor.

Kadınlara yönelik saldırı ise rutin hale geldi, gün geçmiyor ki bir kadın erkek tarafından saldırıya uğramasın veya öldürülmesin.

İktidar 2021 yılında İstanbul sözleşmesinden çıktıktan sonra Kadına olan şiddetin daha da arttığını görüyoruz...

Ortalama her gün 4 kadın erkekler tarafından öldürülüyor.

Son 10 yılda 5 400 kadın erkekler tarafından hayattan koparıldı.

Birde aile içi görünmeyen şiddet var…

Üstelik sıradanlaştırılan şiddet yeni şiddet türlerini doğuruyor…

Gözünüze çarptı mı ,bilemiyorum ama OECD’i yeni bir “Akran Zorbalığı “ istatistiği yayınladı.

Akran zorbalığı orta öğretimde okuyan çocuklar arasında ki şiddeti tanımlamakta.

OECD ülkelerinde 12-15 yaş arası “Akran zorbalığı yüzde bir iken”,Türkiye’de “Akran zorbalığının yüzde 27” de   olduğunu açıkladı. OECD’i ortalamasından 27 kat daha fazla.

Sadece bu mu?

 Şiddetin Türkiye’de ne boyutta olduğunun ruhsatsız silah sayısı da gösteriyor;

“44 milyon silahın 40 milyonu ruhsatsız.”

TBBM ‘indeki şiddet, toplumu özendiriyor…

Siyaset toplumsal sorunlara meşru zeminlerde  çözüm arayan  bir kavramdır asla şiddete başvurmaz.

İktidar en kısa sürede “hukuka dönmezse” bu gidişat ülkeyi kaosa sürükler.

 “Devletten Hukuku Çıkartırsanız”, sokağa şiddete yön veren “Mafyatik Çeteler” hâkim olur.

Hatırlatayım, 12 Eylül askeri faşist darbesi böyle geldi.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar