Mehmet YILDIZ
Yerel seçimlerden sonra Tayyip Erdoğan, AKP Hükümeti ve Sünni (Türk ve Kürt) seçmen kitlesi hakkında bir yazı yazma isteğiyle, “Anlamsız bir iş yapma. Yüz binlerce yazı yazıldı. Yazılar bir şeye yaramıyor” şeklinde özetlenebilecek olan içten gelen ikinci bir sese kulak verme eğilimi arasında gidip geliyorum.
Seçimlerden bir gün sonra de Volkskrant’taIrine de Zwaan’ın yukarıdaki başlıklı haber-yorum yazısını okudum. Yazının içeriğinden ziyade başlığını çok beğendim. Çok kompakt, “to thepoint” bir başlık. Söz konusu fenomen mükemmel bir biçimde tarif edilmiş:“Otoriter,yiyici, rüşvetçi, ahlaksız, yozlaşmış, bozulmuş ama aşırı derecede popüler; Erdoğan bunu nasıl beceriyor?”
Hollandalı gazeteci bunu Türkiye muhabiri arkadaşı Arjen van der Ziel’esormuş. Ziel’egöre Erdoğan’ın inanılmaz popülerliği şundan:
1. Erdoğan dindar, muhafazakar büyük bir seçmen kitlesinin temsilcisidir. Sekülerelitist grup sıkışınca orduyu göreve, yani hükümete doğrudan müdahale etmeye çağırıyor. Erdoğan’ın seçmeni bu kesim tarafından patronize edilmek istenmiyor.
2. Erdoğan taşrayla daha yakın bağlar kuruyor.
3. Ekonomik refah var.
4. Erdoğan “Tapeler şantaj” dedi seçmeni inandı. Avrupa’da hükümetlerin devrilmesini doğuracak yolsuzlukların Türkiye’de bir etkisi olmadı. Türkiye’de başka yasalar geçerli. (31.04.2014 tarihli de Volkskrant)
Batılı gazetelerde yapılan değerlendirmeler aşağı yukarı böyle: “Otoriter, yiyici, rüşvetçi, ahlaksız, yozlaşmış, bozulmuş ama aşırı derecede popüler; Erdoğan bunu nasıl beceriyor?”
“Türkiye’de başka yasalar geçerli.” Yazının en önemli cümlesi bu. Ne yazık ki bu çerçevede başka bir açıklama da yapılmamış. Ne demek başka yasalar geçerli?
Sünni (Türk ve Kürt) seçmen kitlesi Batı Avrupa seçmeninden 2500 yıl geridedir. Antik Yunan vatandaşları İsa’dan 500 sene önce “reason” denilen biyolojik kapasitelerini optimal biçimde kullanarak dünyayı, evreni, insanı, toplumu objektif bir biçimde anlamaya, açıklamaya çalıştılar. Bugünkü bilim, felsefe, demokrasi bu medeniyetin bir ürünüdür. Sünni Türk ve Kürt toplumu başka bir medeniyete, “İslam medeniyeti” denilen tarihsel-kültürel bir akıma aittir. Osmanlı İmparatorluğu dönemi hariç bu medeniyetin çeper bölgelerinde yer almıştır. Katkısı dini saha ile sınırlı kalmıştır.
Osmanlı döneminde reason, felsefe, bilim, hukuk, edebiyat yoktu. Cumhuriyet Batıdaki ırkçılığı ve faşizmi medeniyet olarak yutturmaya çalıştı. Üstelik dil (Osmanlıca) ve tasavvuf da güme gitti. Çorak Ankara’da TDK aracılığıyla baştan sona ırkçılık kokan, ilkel, ahenksiz, tarihsiz, köksüz, etimolojisiz suni bir dil yaratıldı. Bu dilde yazı yazmaya çalışırken bile zengin ve medeni bir dünyayı arkada bıraktığınız hissine kapılıyorsunuz. Gönüllü olarak gidip 1981 yılındaki Selimiye Kışlası eğitim çavuşunun grubuna dahil oluyorsunuz.
İslam medeniyetinde peygamber öncülüğünde ganimet savaşları yapıldığına göre, AKP seçmeni Erdoğan’ın milyarlarını niye meşru görmesin ki? Seçmenin, Erdoğan’ın oğlu Bilal’e milyarları saklama talimatını verirken telefonda kısık sesle konuşmaya zorlayanları suçlaması doğaldır. İslam medeniyeti farklı bir medeniyettir. Anadolu’daki tüm Hıristiyan halkların kökünü getirdiler. Yağma, talan olmasaydı bu ülke olmazdı.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2014
26.08.2014
15.08.2014
6.08.2014
15.07.2014
22.06.2014
12.06.2014
9.06.2014
7.06.2014
20.05.2014