Mustafa Karaalioğlu
Bugünkü gerilim ve karamsarlık yanıltmasın… Türkiye’nin iyi ve umut verici zamanları da oldu. Hem siyaset hem de toplumla birlikte demokrasi kalitesinin yükseldiği günlerimiz oldu. “Üst akıl, dış güçler, karanlık baronlar” gibi korkuların olmadığı ve dünyayla komplekssiz konuşabildiğimiz zamanlar da oldu. Türkiye markasının parıldadığı, değer ürettiği zamanlar…
Elbette bu zamanlara ulaşmakta Özal’ın hatta Demirel’in hizmetleri olmuştur ama Erdoğan ve arkadaşlarının, yani AK Parti döneminin değişimde sergilediği başarı hepsinin üzerindedir. Çok değil 4-5 yıl öncesinden başa kadar, yine AK Parti’nin iktidar olduğu dönemde, vizyon, hukuk, demokrasi ve dünyayla ilişkiler karnesi iyi notlarla doluydu. En önemlisi de işler hep daha iyiye gitmekteydi. “Türkiye artık geri gitmez, ileri gider” sosyolojik bir kural olmuştu.
***
O günlerden bugüne bir tahmin yürütüp 2018 yılında yapılacak seçimlerde söylem kalitesinin, vizyon kapasitesinin, saygı ve üslubun bu kadar düşebileceği tahmin edilemezdi. Kalite düştükçe düştü ve yarının dünyasındaki insanların örnek almayacağı ne kadar basitlik varsa slogan oldu, şehvetli birer propaganda malzemesi haline geldi. Sadece miting meydanlarında değil, televizyonlarda, gazete köşelerinde ve sosyal medyada… Bu seçimde gördüklerimiz her seçimde gördüklerimizde seviye olarak bir kademe aşağıdadır. Partizanlık olarak da bir yukarıda…
Sınır tanımaz bir seçim ekonomisi yarışı, kural tanımaz suçlamalar, arkasını düşünmeden hoyratça yaftalamalar… Bu mu Türk siyasetinin gelip gelebildiği yer, bu mudur yeni sistem dediğimiz mucizenin getirdikleri?
Bütün kampanya boyunca ülkenin geleceğine dair ciddi bir proje duyan oldu mu? Bu ülkenin bir de yarınları olduğu, sadece altyapı yatırımlarıyla geleceğe gidilemeyeceğini ve bunun için de bilişim ve yeni teknolojide bir şey yapmak gerektiğini söyleyen oldu mu? Olduysa buna dair proje anlatan oldu mu?
Geçtim geleceği yakalamayı… Türkiye’nin içinde bulunduğu borç sarmalı ve giderek dünyayla kopan ilişkiler nedeniyle artan risk yüzünden bu sarmalın çözümsüzlüğüne karşı önlem bir anlatan oldu mu? Olamaz zira, herkes bir fazlasını verme yarışında. Hasılı, seçim korkusuyla olduk mu sosyal devletlerin en birincisi!.. Sokaktaki vatandaş da biliyor ki kendisine maaş ve para veren de vereceğini söyleyen de “dış güçler”e ve “haçlı ittifakı”na borçlanacak. Olsun. Nasılsa borç bini aşmış, cari açık kapanamaz olmuş. Bari cebime birkaç kuruş fazla girsin, diyor. Ülke borçla, faizle yüzde 7.4 büyürken fakir fukara mı “Devletin borcu artacaksa, bana da ikramiye vermeyin” diyecek!
Ayrıca ne adına ve hangi duyguyla diyecek? Bir arada yaşamak… Empati yapmak… Başkasının derdini anlamak… Farklı hayatlara saygılı olmak… Herkesin insani hakları için sorumluluk taşımak…
***
Duyulunca kulağa sıkıcı ve sıradan gelen ama diğer bütün kavramlardan önce; bir toplumu toplum, bir ülkeyi ülke, bir milleti millet yapan değerler… İşte bunlar kaybolup dağılınca kimsenin de “ortak iyi” için kılını kıpırdatacak mecali kalmadı. Çocukların geleceğinden kaygılanmak ya da katlanarak artan dış borçtan endişe etmek veyahut da dünya liginde gerilemeyi dert etmek umursanmaz oldu.
Hal böyle olunca, siyasette kalite ve miting meydanında seviye arayanlar, gidip yine “böyle ortama böyle siyaset” duvarına çarpıp duruyor.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
21.07.2025
17.07.2025
14.07.2025
13.07.2025
26.06.2025
23.06.2025
21.06.2025
8.06.2025