Mustafa Karaalioğlu
Çin’in Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygurlar’a uyguladığı sistematik baskı ve zulüm dünyanın en önemli insan haklı meselelerinden birisidir. Çin hükümeti, öteden beri Uygur halkına karşı baskı uygulamaktadır ve baskılar son dönemde toplama kampları boyutuna ulaşmıştır. Yüzyıllardır şimdi bulundukları topraklarda yaşayan insanlar bugün artık modern zaman yöntemleriyle baskı altına alınıyor, takip ediliyor, sürülüyor, fişleniyor ve hatta yüz tanıma sistemleriyle arşivlenip terörist muamelesi görüyor.
Türkiye’de neredeyse sadece KARAR Gazetesi’nin takip ettiği bu can yakıcı problem birçok ülkede ağır protestolara, ambargolara ve tepkilere konu oluyor. “Birçok ülke” derken ne yazık ki bu ülkeler arasında Türkiye ve İslam dünyasından devletler bulunmuyor. Çoğu Avrupa ülkeleri ve ABD, Birleşmiş Milletler’de Uygur Türkleri/Müslümanları’na yönelik baskılar nedeniyle defalarca Çin’i kınayan bildirilere öncülük ettiler. Ne yazık ki bu bildiri ve kararlara ne Türkiye ne de İslam ülkeleri katıldı. Dahası, Çin kendisinin öncülük ettiği ve Uygurlara yönelik girişimlerini terörizmle mücadele olarak tanımlayan BM kararlarına bazı İslam ülkelerinden destek sağlamayı başardı. Bu arada Türkiye medyasında, Uygurlar zulüm altındayken buna duyarsız kalan ve Çin’e destek amaçlı haber ve programların devam ettiğini de ekleyelim.
***
Bir mesele, İslam dünyası için bundan daha trajik olamazdı. Aynı zamanda Türkiye için de…
Dahası… Batı kamuoyu ve sivil toplum örgütleri, dünyaca ünlü batılı markaların Doğu Türkistan’da baskı altındaki insanların çalıştığı fabrikalarda ürettiği ürünleri protesto ve boykot ettiler. Bu sayede birçok marka o bölgedeki üretimlerine son vermek zorunda kaldı. Yani dünya, Türk halkının soydaşlarıyla ve İslam ülkelerinin dindaşlarıyla dayanışma halindeyken Türkiye ve İslam coğrafyası sessizliğe gömülmüş durumdadır.
Şimdi ise Türkiye ile Çin arasında suçluların iadesi anlaşması gündemi var. Zulmün zirveye çıktığı üç yıl öncesinde sessiz sedasız imzalanan anlaşma Çin parlamentosunda kabul edildi ve TBMM’de de kabul aşamasına geldi. Tasarı, Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla Meclis’e gönderildi ve Meclis Dışişleri Komisyonu’nda bulunuyor. Dolayısıyla genel kurula inmesi, oylanması an meselesi.
Bu metnin kabul edilmesi demek, zaten Çin rejiminin gözünde terörist olan Türkiye’ye canlarını kurtarmak için sığınmış ve halen vatandaşlık alamayan Uygur Türkleri’nin geri gönderilmesi yolunun ardına kadar açılması demektir.
Bilmem söylemeye gerek var mı? Anlaşmanın kesinlikle onaylanmaması ve gündemden kaldırılması gerekir. Hükümet zaten duyarsız kaldığı bu meselede dünyanın gerisine düşecek bir noktaya gerilememelidir. Aksi takdirde tarihe mal olacak bir yanlış ve uzun yıllar silinmeyecek bir ayıba imza atılmış olur. Mağdur, mazlum ve baskı altındaki haklarla dayanışma sözleri de anlamını yitirir.
Hükümet bugüne kadar Çin’in Uygurlara zulmü konusunda sessiz, kararsız, hatta aciz kaldı ama şimdi gündem olan konu daha büyük önem arzediyor. Türkiye’yi bu haksızlığın parçası, ortağı yapacak bir zemin hazırlıyor.
O kadar değil, burada duralım.
Türkiye’nin soydaşları ve dindaşlarıyla dayanışma mecburiyeti, Çin ile ticaret veya bugünlerde aşı tedariki konularından ayrı tutulmak zorundadır. Ticari ilişkiler diğerinin gerek şartı olamaz, olmamalıdır. Böylesi eşitsiz bir ilişki durumu Türkiye’ye yakışmaz, anlaşma onaylanırsa Türk halkına da haksızlık olur.
Anlaşma kesinlikle imzalanmamalı, geri çekilmeli ve bu vesileyle de Türkiye, Uygur Türkleri/Müslümanları için artık bir karar vermelidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025