Mustafa Karaalioğlu
Hayatının eğitime adamış ve sistemin her aşamasında tecrübe kazanmış bir isim, Milli Eğitim Bakanlığı görevinde nasıl başarısız olur? Ziya Selçuk’un istifasını konuşurken bu soruyu cevaplamak iyi olur. Bakanlık için ismi açıklandığında, bakanlar arasında koltuğu hak eden isimlerin başında geliyordu ve herkesin üzerinde tam isabet diyerek ittifak ettiği bir isimdi. Daha önce, yine AK Parti iktidarında Talim Terbiye Kurulu başkanlığı da yapmıştı ve kariyeri böylelikle taçlanmıştı. Ehliyet, liyakat, kaabiliyet hepsi tamamdı.
Prof. Dr. Selçuk başarılı olması kaçınılmaz bir bakan olarak görülüyordu. Eğitim gibi, her işin başı ve ülkenin kalitesine, kapasitesine en çok ihtilaç duyduğu bir alan için biçilmiş kaftandı. Herkeste, o başaramayacak da kim başaracak gibi bir duygu vardı. Bilindiği ve görüldüğü gibi sonuç öyle olmadı… Ziya Selçuk, ne eğitim kalitesini artırabildi, ne bakanlığı döneminde dünyayla rekabette gelişebildik de ne eğitimi salgın döneminde koruyabildi. Kötü puanlarımızın üzerine bir de dünyada salgında okulları en uzun süreli kapalı olan ülke olarak kayda geçtik. Eğitimin dibe vurduğu, önemsizleştiği, devlet eliyle ders kırmanın ve sınavdan kurtulmanın teşvik edildiği bir ülke tablosuna demirledik.
Neden?
Bu tablodan kişisel olarak Selçuk’a elbette pay düşecektir. Bakanlık koltuğunda o oturuyordu. Yine de sadece bu durumu başarısızlığı açıklamaya yetmiyor. Büyük hedefler için kolları sıvamasa ve “sabah 9 akşam 5 mesai” yapmakla yetinse bile tablo bundan daha iyi olmalıydı. Olamadı çünkü hükümet sisteminin tabiatı kültür, akademi, bilim, teknoloji, hukuk gibi alanlarda olduğu gibi eğitimde de başarıya müsait değildir. Bu sistemde eğitim gelişemiyor; bildiğimiz klasik kriterleri yakalayamıyor ve doğal olarak geriliyor. Çünkü, eğitimde başarı isteyen ülke önce bu konuya odaklanır. Mesela, altyapı, inşaat gibi alanlara odaklanıldığı gibi eğitime de yönelmek, hedefler koymak, sistemi değiştirme cesareti göstermek ve dünya gerçeklerini kabul etmek şarttır. Sadece derslik yaparak eğitim politikası uygulanamaz; okul binalarını yenilemekle öğrencinin okuduğunu anlaması, dört işlem becerisini, analitik ve sorgulayıcı zeka mahareti gelişmez. Bina yapmakta başarılı olduğumuz, okul binalarını yükselttiğimiz dönemde başta PISA olmak üzere uluslararası kriterlerde gerilemeye mani olamayışımız tesadüf değildir. Çünkü, eğitimde kalite değil fiziki imkanlarda gelişmeyi hedefledik. Çünkü, seçmenin iktidarı takdiri için böylesi daha uygundu.
Zihniyet, dünyaya bakış, tercihler ve en nihayet sistem eğitime öncelik tanımıyor. Eğitim Türkiye’de fiziki imkanlarla ölçülen işlerden bir iş seviyesinde kalıyor. Daha elim ve vahimi ise bu anlayış giderek derinleşiyor.
Elbette, bu sistemde bakanların ne kadar bakan olduğunu, boyunlarındaki davuldan çıkan sesten ne kadar sorumlu tutulabileceklerini -tam olarak- bilemiyoruz. Muhtemelen hükümetin odaklandığı konulara bakanlar, ötekilere göre nisbeten şanslıdır! Esasen tek kişilik hükümet sisteminde bunu sorgulamak da anlamsızdır.
Ziya Selçuk da o bakanlardan birisiydi en nihayet. Peki, eğitimin kalitesini artırmakta başarısızdı da diğer işlerde iyi miydi? Önemli değil zira birincisi olmadıktan sonra ötekilerin kıymeti yoktur. İstifa etmeyi tercih ettiği için muhtemelen bu tabloyu görmüş ve bir çabası vardıysa bile sonuca ulaşamayacağını anlamış olmalıdır.
Hayırlı olsun…
Ziya Selçuk’a hayırlı olsun derken, yeni bakan Prof. Dr. Mahmut Özer’e de eğitimin giderek değer kaybettiği ortamda kolaylıklar ve başarılar diliyoruz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025