Namık ÇINAR
Bir önceki yazımda, halkın bağrından kopup gelen subayların, bu niteliklerine rağmen, neden içinden çıktıkları kitlelerin çıkarlarına ters ve demokratik olmayan siyasal yapılara meyyâl olduklarının esrarını sorgulamış ve biri çıkıp anlatsın bunu bana, demiştim ki; aslında bütün bunları bir bir sıralamanın peşindeyken, Militarist Modernleşme diye bir kitap yazan Murat Belge, ne varsa her şeyi kalkıp bir çırpıda anlatıvermişti.
Beranger, ne denli katıldığını vurgulamak üzere, Montaigne için “amma da çok şey çalmış benden” der, onu okuyunca. Sıkılmasam, ben de öyle diyeceğim ya, Allah’tan dövünmemi yersiz kılacak değerde bir profesör var karşımda da, susuyorum. Çünkü, söyleyecek pek bir şey bırakmamış, neredeyse geriye; ne lâzımsa anlatmış.
İlgi alanıma giren ve hazzı nedeniyle hiç bitmesini istemeyeceğim türden, şu kadar milyon ilmek atılmış “uşak halısı” gibi kitabının, henüz ortalarındayım daha. Ama bu yazıyı, sanki önümden kapacaklarmış duygusuyla, erken erken yazayım istedim, ne hikmetse.
Sayın Murat Belge’nin izlerinden gidersem, onun da önem verdiği Fernand Braudel’in, özellikleAkdeniz’iyle ve bunun küresel ölçekteki versiyonu olan Maddi Uygarlık’ıyla, sanırım 2000’ler öncesinde tanışmış ve bir hayli etkilenerek, tarihe artık bir başka türlü bakmanın sanki yolunu da bulmuş gibiydim. Geçmişe yolculuğun Alis Harikalar Diyarında’ki gibi tadını, o vesileyle almış olmak da cabasıydı.
Fakat Barrington Moore’un Diktatörlüğün ve Demokrasinin Toplumsal Kökenleri’ni okumak, beş-altı yıl öncesine ait bir şeydir, benim için.
İşte şimdi, onlara benzer “müthiş kitaplar”dan birini yazmış olmak onuru, Değerli Hoca’nın kırk yıllık tasarımına ve on yılı aşkın süren emeğine yakışmış görünüyor.
17. yüzyıldaki İngiliz burjuvazisinin başlattığı, “haklar yasası” ile simgelenebilecek “kendiliğinden devrim”in... Anayurt Britanya’ya karşı “bağımsızlık savaşı” veren 18. yüzyıldaki Amerikan püriten ruhun (ki bu sürece, Köleci Güney’in tasfiyesini mümkün kılan 19. yy. “iç savaşı”nı da katmak gerekir)... Ve Fransız burjuvazisinin, baldırı çıplaklar ve köylülerle koalisyona girerek, aristokrasiyi yok ettikleri “1789 devrimi”nin... Hülâsa, yeryüzündeki modernleşmeyi başlatan bu baba toplumların ortak paydası, o süreçleri üstlenen iç dinamiklerinin asla “ordular” olmadığıdır.
Zira, “modernleşme sürecini başlatan ve sırtlanan gücün ordu olması, bunu sorunlu bir süreç haline getiriyor. Kullanılan yöntem ya da araçlar, kendi doğalarına uygun sonuçlar verirler. Doğalarında olmayan sonuçları vermezler. O nedenle de, orduların üretecek oldukları militarist ideolojiler, asla demokratik olamazlar.”
Toplumların yapısal dokularının tarihsel olarak bilincine bu tarzda varamazsanız, işte o zaman kalkar, meselâ “Atatürk diktatör müydü, değil miydi” gibi, abuk sabuk lâflar edersiniz.
Ulus-devlet süreçlerindeki kuruculuk işlevlerinin, ordunun üstüne kalmış olması, o toplum hesabına hiç de sevinilecek ve övünülecek bir şey olmasa gerektir. Gelişmelerine İngiltere, Amerika, Fransa gibi“organik” aşamalar yerine, “güdümle” de varabileceklerini zanneden, örneğin bizim gibi ülkeler,“bu misyonu ordunun elinden almadıkça”, kesinlikle demokrasiye ulaşamayacaklardır.
Nedeni çok basit; modernleşmeyi üstlendiği sanılan ordular, “toplumsala özgü” olan hususları da, kaçınılmaz olarak “askerîleştirecek” şekilde merkeze alacakları için, “militarist ideoloji”yi hâkim kılmak isteyeceklerdir. Çünkü militarist ideoloji, ideal bir yapı ve hayat tarzı olarak, tüm toplum için iyi bir şeydir. Askerliğin ve savaşın kurallar bütünü ve işleyişi, beğenilesi bir model olarak, başka yöntem ve usullere gerek duyulmaksızın, şu başıbozuk sivil topluma da uygulansa, disiplinli ve düzenli bir hayat adına, kimbilir ne muhteşem olacaktır.
Askerliğin dışında kalanların da askerleştirilmesi, zaten sivilleri kendilerinden aşağıda görmelerinin tabii bir sonucudur. Hâttâ toplumdaki seçkinler dahi, eğer sivil orijinliyseler, küçümsenir ve ahlâksız bulunurlar. Ele geçirmiş oldukları olanakları hak etmeyen bir güruhtan sayılırlar.
Böyle bir sistemin hayranı siviller ise, her zaman bolca rastlanacak sayıdadırlar. Nitekim bir süre öncesine kadar, örneğin MGK toplantılarına katılan sivil siyasetçilerle generallerin mukayesesinde, topluma hâkim olan imaj; koltuklarının altındaki derli toplu dosyalarla askerlerin ne denli hazırlıklı olduklarına imrenme izlenimlerine karşılık, âdetâ dersine adam gibi çalışmamış tembel bir öğrencinin sınav kapısında iki ayağı bir pabuçta olarak yaptığı gibi göz gezdirerek, kitabı yetiştirmeye çalıştığı için hor görülen bir sivil siyasetçi fotoğrafıydı.
Oysa önemli olan başka şey olduğu hâlde, o toplantıların özündeki antidemokratiklik, yazık ki çoğu kimseyi doğru dürüst ırgalayan ve rahatsız eden bir mahiyet kazanamamıştır.
Böyle olunca da, ne orduyu denetleyebilirsiniz, ne harcamalarını kontrol altına alabilirsiniz, ne de ona söz geçirebilirsiniz. Bunun sonucu ise, düşmana hiç ihtiyaç olmadan “geri kalmak”tır.
Okunup özümsendikçe, bu kapsamlı ve değerli kitap için sanırım daha epeyi şey söylenecektir. Fakat ben burada asıl, subay camiasının okumasını ısrarla önereceğim. Belki böylelikle, “orduyu yönetmekle toplumu yönetmenin bambaşka şeyler olduklarını” kavrayanların sayısı artar ve güçlü orduların ancak demokrasilerle mümkün olabildiği, daha kolay anlaşılır hâle gelir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları










































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016