Nermin ALPAY
Kendinizi iyi insan olarak mı tanımlıyorsunuz?
Her zaman iyi olabiliyor musunuz?
Hiç kendinizle yüzleşmek zorunda kaldınız mı?
Kendinize yalan söylerken Tanrı’nın yalanlarınıza inanıp, inanmayacağı aklınıza geldi mi?
İnsanın tabiatında iyilik ve kötülük yan yana durur oysa. Bizi biz yapan;
İyi veya kötü gösteren seçimlerimizdir. Seçimlerimizi ise aklımızla yaparız.
O yüzden aklı yerinde olan insanın yaptığı iyilik de, kötülükte karşılığını mutlaka bulur. Bugün değilse, yarın.
Şimdi iyi insandan ne anladığımızı tartışalım;
Sabah kalktınız, çocuklarınızı sevgiyle uyandırdınız, karınlarını doyurdunuz,
Hasta bir komşunuza bir tas çorba getirdiniz, ibadetinizi yaptınız… Her şey yolunda giderken karısını veya çocuğunu döven birini gördünüz ve…
Tanık olmamak için hemen başınızı çevirdiniz ve görmezden geldiniz.
Huzurunuz kaçtı ama sustunuz. Hiçbir şey yapmadınız… O gece yatağa girdiğinizde “ben iyi bir insanım” diyerek gözlerinizi kapatabilir misiniz?
“HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR.” Der Hz. Ali.
Siz kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Kötü İnsan kimdir?
Bunun cevabını hemen biliriz değil mi? Onları çok kolay tanımlayabiliriz.
Kendinden güçsüz olana şiddet uygulayan, çalan, çırpan ve öldüren der,
Çıkarız işin içinden. Sanki onlar çok uzağımızda ve bizden biri değilmiş gibi düşünürüz. Oysa her an karşılaşırız, görürüz de görmezden geliriz. Bulaşmak istemeyiz. Ve bulaşmak istemediğimiz içindir ki onların borusu
Öter, çoğu yerde.
Dikkatli bir bakın, korkmayın, kaçırmayın gözlerinizi… Onları, zayıf bir çocuğu sıkıştırırken, bir köpeğe tecavüz ederken, otoyolda tüm insanların hayatını riske atıp son hızla giderken, masum insanların üzerine bomba yağdırırken, iftira atarken, hakkını arayanların üzerine saldırırken ve sizin de bildiğiniz birçok kötülüğü yaparken görebilirsiniz.
Peki, bunları görüp de susarsak, karşı çıkmazsak kendimize iyi insan diyebilir miyiz? Evet, korkmuş olabilirsiniz, çok insanca bir duygu bu. İlle de kahraman olmanız, her haksızlık karşısında kendinizi ortaya atmanız gerekmiyor ama karşı çıkanları bile destekleyecek gücü kendinizde bulamıyorsanız, çocuklarınız için nasıl bir gelecek hayal ettiğinizi bir kez daha düşünmelisiniz.
Çirkin ise ;İyi insan gibi görünüp, kötü olan güçlünün yanında yer alan soytarıdır.
İnsan olarak bu üç ruh hali arasında gider, geliriz.Zaman zaman insanları kandırsak da, kendimizi sonsuza kadar kandıramayız. Hele Allah’ı asla.
Hayvanların ise ruh halleri bellidir. Kimi iyi huyludur, kimi kötü. Kimi de sahipleri tarafından zorla saldırgan olmaya zorlanır; Boğa güreşine hazırlanan boğalar, dövüştürülen köpekler gibi. Onları tanımak için emek harcadığınızda insanlardan daha tehlikesiz olduklarını anlarsınız. Mesela, Akçakoca’nın sokak köpekleri asla saldırgan değillerdir. Sevgiyle yaklaşana kuyruk sallayıp, OŞT, diyenden kaçarlar. Eğer bir bölgede saldırgan köpek olduğu iddia ediliyorsa bakın yüzde 99 sahipleri tarafından kötü eğitilmiş köpeklerdir.( Yani insan yüzündendir kötülüğü) Her yaz döneminde o masum hayvanlar gizlice zehirlenir. Yüz insan içinden 5 iyi insan zor çıktığı halde, onları cezalandırıyor muyuz? Ama yüz köpek içinden bir tane kötü köpek çıktı diye masum köpekler zehirleniyor ve acı içinde ölüyorlar. Allah’ın yarattığı bu canlara eziyet edilmesine nasıl sessiz kalabiliyorsunuz? Yaz sezonu geldiğinde o canları ortadan kaldırmak için basına “ Akçakoca’da başıboş köpek kaynıyor” diye özel haber servis ediliyor. Birileri yasal olmayan zehirleme işine çanak tutuyor. Masum köpeklerin bu şekilde zehirlenmesine göz yuman herkesin bu suça ortak olduğunu düşünüyorum.
Özetle; iyi insan olmak gerçekten çok zor. Bunu her zaman başaramayabiliriz. Ama elimizden geldiğince, güçsüzlere el uzatarak, şiddete karşı çıkarak, insan, köpek, kuş, karınca, ağaç, vs. doğayla uyum içinde yaşamaya çalışarak elimizden geleni yapabiliriz.
NOT: Akçakoca barınağı açılmıştır. Ama kapasitesi 40-50 köpekle sınırlıdır. O yüzden öncelikle dişi köpeklerin toplanması ve kısırlaştırılması gerekiyor.
Şikayet edip, zehirlenmelerini sağlamak yerine belediyeyi arayıp saldırgan köpeği, veya kızgınlık dönemine giren dişiyi barınağa aldırın, zehirlenmesine sebep olmadığınızdan, günaha ortak olmadığınızdan emin olun. Zehirlemek suç ve günahtır. Zehirleme yapanlardan Allah rızası için şikayetçi olun.
Nermin Alpay
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2019
23.03.2017
18.07.2016
4.09.2014
28.07.2014
23.06.2014
6.04.2014
2.04.2014
6.03.2014