Süleyman Seyfi Öğün
Avrasya ve Akdeniz…
20.12.2018
947
Parçalayarak düşünmek; başka bir ifâde ile “perakende düşünüş” sağladığı bâzı kolaylıkların yanısıra, kavrayış açısından da zaaf doğuruyor. Ayırımlar zihnîdir. Belirli adlandırmalar üzerinden işler. Ama bâzen adlandırmalarımızın tutsağı hâline gelebilip bağları ve bütünlükleri ıskalayabiliyoruz.
Akdeniz’i düşündüğümüzde bu tabloyu daha berrak görebilmek mümkündür. Bilindiği üzere Akdeniz bir iç deniz. Cebel-i Târık Boğazı ile Atlantik’ten ayrışıyor. Beşerî-siyâsal bakış, coğrafî-kültürel alışkanlıklar veyâ iklim oynamaları Akdeniz’i çeşitli parçalara ayırmış durumda. Meselâ Adriyatik, İyon, Ege Denizleri sanki başka başka denizler gibi bir algılamanın konusu oluyor. Hâlbuki Akdeniz bir bütün. Hem coğrafî hem de târihsel açıdan yapılabilecek tutarlı bir ayırım yön ayırımı olabilir. Meselâ Batı, Doğu ve Kuzey Akdeniz bağlamları bana hayli tutarlı geliyor. Buna göre meselâ İtalyan Çizmesi Batı-Doğu ayırımının nirengi noktasını veriyor. Kafalarımızı karıştıran başka bir ayırım da, renk zıtlığı (Ak-Kara) üzerinden zihinsel bir kopukluk doğurmakta. Karadeniz-Akdeniz bütünlüğünden bizi uzaklaştırıyor. Hâlbuki, Karadeniz, Kuzey Akdeniz’den başka bir şey değil. Eğer bir bütünlük kurabilirsek, Karadeniz’i Akdeniz’in kapsama alanına yerleştirebilirsek, olup bitenlere dâir daha kavrayışlı ilişkilendirmeler ve değerlendirmeler yapabiliriz kanaâtindeyim.
Diğer bir ayırım ise Avrupa ve Asya arasında. Bu ayırımı, yer yer abartılara varan kültürel farklılıklar temelinde alabildiğine keskinleştiriyoruz. Hâlbuki Avrasya kavramı, sâhip olduğu ideolojik muhtevâ bir kenara, târihsel bir olgu. Modern Avrupa’nın kökleri Avrasya olgusunu anlamamıza yetiyor. Modern Avrupa ulusları, Grekoromen değil, Batı Roma’nın sonunu getiren Asyagil topluluklar ile Roma otoritesi ile başından sonuna kavgalı olan yerli Avrupalı toplulukların harmanlanmasından doğdu.
Kritik tarihsel eşik, Amerikalar ile Avrupa’yı bütünleştiren Atlantik bağlamındadır. Atlantik oluşumu Avrasya’yı baskılamanın ve dışlamanın fonksiyonu olarak tecessüm etti. Bu aynı zamanda Kara Avrupası ile Atlantik Avrupası arasındaki ayırımı belirledi. Atlantik Dünyâsında merkezî bir konum elde eden Birleşik Krallık, dünya paylaşımında zaafa uğrattığı Fransa ve Almanya ekseni üzerinden Kara Avrupa’sını istikrarsız kılmak için uğraştı. Bu iki devleti on seneler boyunca birbiriyle savaştırdı. Bu da yetmedi, Rusya’yı devreye sokarak Kara Avrupa’sını mâceradan maceraya sürükledi. Rusya’yı da boş bırakmadı ve Japonya ile dengeledi.
II. Genel Savaş içinde tablo değişmedi. Atlantik için büyük tehlike Almanya ile Rusya arasındaki saldırmazlık anlaşmasıydı. Hitler’in Todd ve Spears gibi akıllı danışmanlarını dinlemeyerek bir ihtirasla Rusya’ya saldırması savaşın kaderini değiştirdi. Atlantik rahatladı. Hegemonyasını yeniledi.
Savaş sonrası yapılanan dünyânın, Kara Avrupa’sını baskılayan ve onu kalın bir duvarla Asya’dan ayrıştıran bir yapılanmaya işâret ettiğini artık görebiliyoruz. NATO, bu baskılamanın aygıtı olarak çalıştı. İdeolojik düzeyde anti-komünist olsa ve sanki Sovyet kampına karşı kurulmuş gibi gözükse de NATO esasta Avrupa’yı baskılayan bir yapılanmaydı.
Buna mukâbil AB, Atlantik Dünyâsına karşı kurulan bir direncin adıdır. Atlantik Dünyâsı Avrasya bağını koparmak için yapmadığını bırakmadı. İki Almanya’nın birleştirilmesi, Doğu Avrupa’nın zincirlerinden boşaltılarak AB’ye eklemlenmesi , Kara Avrupası için hem kültürel hem de ekonomik açılardan ağır mâliyetler doğurdu. Almanya-Rusya yakınlaşmasını savunan Brandt Doktrini benzeri girişimler ise devamlı olarak istikrarsızlaştırıldı.
Elimizde üç temel gösterge var. İlk olarak Atlantik Dünyâsı ile önlenemez bir dinamik yakalamış olan Çin arasındaki rekâbeti artık herkes biliyor. Çin’i durdurmanın yolu, Rusya ile bağlarını zayıflatmak, Çin-Hindistan, Hindistan-Pakistan ve Uygur meselesi üzerinden Türkiye-Çin arasındaki potansiyel gerilimlerİ tırmandırmaktan geçiyor. İkinci olarak ideolojik bulutlar dağıldıktan sonra ABD ve Britanya iflâh olmaz bir Rusya karşıtlığında ittifak ediyorlar. Rusya’ya uygulanan ambargolara Almanya ve Fransa’yı dâhil etmek bunun can alıcı boyutunu oluşturuyor. Üçüncü olarak AB-Atlantik gerilimi tırmandıkça tırmanıyor. Bütün bunlar daha genel seviyede Atlantik-Avrasya hesaplaşmasına işâret ediyor.
Atlantik- Avrasya hesaplaşması kaçınılmaz bir şekilde Doğu ve Kuzey Akdeniz’i içine alıyor. Rusya’nın Ortadoğu’ya müdahil olması bunun göstergesi. Türkiye fiilen NATO dışına itilmiş durumda. Ukrayna’yı kaybeden Rusya’nın Türkiye dışında alternatifi kalmıyor. Türkiye-Rusya ve İran’ın profil verdiği Astana Üçlüsü ve Rusya-Türkiye-Fransa ve Almanya’nın boy gösterdiği İstanbul Zirvesi farklı açılardan çekilmiş Avrasya fotografları. Türkiye tam da düğüm noktasında. Son zamanlarda yaşananlar bu fotografları kesip parçalamak adına yapılan girişimlere işâret ediyor. Evvelâ İran’ı hedefleyen ambargo hayâta geçirildi. Elyevm, başta Fransa ve Almanya’da, Avrupa’da olup bitenler bu fotografın bedeli. Macron ve Merkel’in siyâsal hayatları sönüyor. Bu arada Ukrayna ve Gürcistan meseleleri tırmandırılıyor.
Ezcümle, savaş Atlantik ile Avrasya arasında. Varılan kritik aşamada belirleyici olan Astana Üçlüsü ile İstanbul Dörtlüsü’nün örtüştürülüp örtüştürülemeyeceği…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2021
29.04.2021
22.04.2021
4.06.2020
22.04.2019
4.02.2019
14.02.2019
11.02.2019
4.02.2019
28.01.2019