Süleyman YAŞAR
Eskiden emperyalistler ordularıyla gelip ülkeleri işgal ederlerdi. Ve o ülkenin hammaddelerini, ürünlerini, zenginliklerini ve diğer varlıklarını alıp götürürlerdi.
Şimdi bu eski yöntem azaldı artık. Ordu göndermenin maliyeleri çoğaldığından olacak herhalde. Artık emperyalistler kendileri için maliyeti daha düşük yeni yöntemler uyguluyorlar.
Nasıl mı?
Hemen açıklayalım, dalgalı kur uygulayan ülkeler dâhil, gelişmekte olan ülkelere; eğer herkes parasını sabit kurdan dolara çevirirse dolar fiyatı ne olur diyerek soruyorlar. Sonra bu çıkan sonuç piyasada alıp- satılan döviz kurundan yüksek olursa bu aralığa senin merkez bankanda risk var (central bank exposure) türünden bir yorum getiriyorlar.
DÖVİZ REZERVLERİ BİR SÖMÜRÜ ARACI
Dolayısıyla döviz rezervlerini çoğalt uyarısı yapılıyor söz konusu ülkeye. Örneğin Türkiye için bu hesabı yaparsak; en son yayınlanan verilere göre geniş tanımlı para arzının 985 milyar lira olduğunu biliyoruz. O hâlde herkes parasını dövize çevirdiğinde Merkez Bankası’nın altın dâhil döviz rezervleri 132 milyar dolar tutarında olduğundan, doların Türk parası karşılığındaki değeri sabit kurdan 7,46 liraya denk geliyor. Piyasada alıp satılan dolar 2,22 lira olduğundan sözkonusu ihtimal hesabına göre bulunan kurla epeyce aralık olduğu ortaya çıkıyor. Ve Türkiye’nin bu aralığı kapatması için ya yüksek oranlı devalüasyon yapması ya da döviz rezervlerini çoğaltması isteniyor.
Tabii bu işin önemli noktası “artan döviz rezervlerinin ne olacağı” sorusunu akla getiriyor hemen. İşte ülke merkez bankasının döviz rezervlerinin çoğaltılmasını isteyenler bu defa rezervlerin kendilerine borç verilmesini talep ediyorlar.
Böylece Türkiye’nin yıllık yüzde 6,5 faizle topladığı dolarları, yüzde 2,25 faizle borç alıyorlar. Faiz farkı çok açık olduğu hâlde Türkiye 74,7 milyar dolar tutarındaki rezervlerini Amerikan Hazine bonolarında tutuyor. Böylece Amerikalı Türkiye vatandaşının emeğini kolayca sömürüyor. Yani kendi parasını yüzde 6,5 faizle satıp yine 2,25 faizle tekrar borç alıyor. İşte buna yeni emperyalizm adı veriliyor. Kısaca sen çalış Amerikalı yesin oluyor.
Gelelim şimdi bütün bunları niye anlattığımıza...
Pazar günü İsviçre’de referandum yapıldı. Niye yapıldı? Çünkü referandum konularından bir tanesi İsviçre Merkez Bankası’nın varlıklarının yüzde 20’sini altın olarak tutup tutmayacağına ilişkindi. Ve İsviçrelilerin yüzde 77’si varlıkların yüzde 20’sinin altın olarak tutulmasına karşı çıktı. Ve bu fikri saçma bulduklarını söylediler.
Hâlbuki Türkiye’nin 74 milyar dolar tutarındaki döviz rezervleri hiç kimseye sorulmadan Amerikan Hazine bonolarına yatırıldı. Hatta Ağustos 2014’te ilave 20 milyar dolar tutarında yeni Amerikan Hazine Bonosu alındı.
Peki, bu Amerikan bonolarının satın alınması kime soruldu?
Bakın, İsviçre, halkına soruyor “altın alalım mı almayalım mı” diyerek, bizde gizli kapaklı Amerikan bonoları satın alınabiliyor. Ve yüzde 6,5 faizle toplanan dövizler yüzde 2,25 faizle Amerika’ya borç veriliyor.
Anlayacağınız AKP iktidarı yeni emperyalizme teslim oldu. Ve Türkiye’nin alın terinin sömürülmesine adeta aracılık ediyor.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2016
13.07.2016
4.02.2016
2.02.2016
1.02.2016
10.06.2016
31.05.2016
27.05.2016
18.05.2016
17.05.2016