Yalçın AKDOĞAN
Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüştüğü dönemde verdiği mesajların kamuoyuna ve kırsaldaki elemanlara farklı şekillerde yansıtıldığına dair çok yazı yazıldı. Hatta Kandil'in Öcalan'a rağmen farklı stratejiler takip ettiği, Devrimci Halk Savaşı konseptini devreye sokarak Öcalan'ı boşa düşürdüğü türünden yorumlar da yapıldı. Bu durum kimi zaman Öcalan'ı iyi, Kandil'i kötü gibi takdim etme amaçlı bilinçli bir propagandayı kapsıyordu, kimi zaman ise Kandil'in farklı çıkışlarını örtmeyi amaçlıyordu.
Öcalan'ın akraba görüşmesine çıkmaması ve avukatları üzerinden mesaj iletememesi yeni bir durum üretti. Kandil uzun zamandır kendi göbeğini kendi kesme anlayışıyla inisiyatif geliştirmeye çalışıyor. Murat Karayılan'ın son açıklaması ise Kandil-İmralı ilişkisinin yeni bir seyre girdiğini gösteriyor.
Hatırlanacağı üzere cezaevlerinde başlayan açlık grevlerinin ardından İmralı'daki mahkumlardan birisi avukatına bir yazı göndererek, bu eylemlere olumlu bakılmadığı kanaatini iletmişti. Bu görüşün Öcalan'ın kanaati olduğu düşünülüyor. Öcalan'ın bu tür eylemlerin doğuracağı sıkıntıyı görerek, olumlu bir çıkış yapma ihtiyacı hissettiği anlaşılıyor. Kandil ise Öcalan'ın bu çıkışını boşa çıkaracak bir söylem ortaya koyarak 'inisiyatif bende' görüntüsü verdi...
Murat Karayılan Karsu'dan gelen mesajın Apo'nun görüşünü yansıttığını teyid ediyor ancak arkasından şöyle bir ifade kullanıyor: "Önderliğimizin yansıyan görüşleri de var ama sürecin bize dayattığı gerçeklikler de söz konusu. Ben eylemcilerin bütün bu gerçekliklere dayanarak kararlarını vereceklerini ve inisiyatifli olmaları gerektiğini düşünüyorum".
Karayılan açıkça 'Öcalan iyi niyetle böyle diyor ama farklı gerçekler var' demeye getiriyor, eylemcilerin inisiyatifine destek verir gibi yaparak kendi farklı duruşunu ortaya koyuyor. Öcalan'a rağmen, Öcalan için eylem yapma arzusu, Apo'nun nasıl kullanıldığını da açıkça gösteriyor. 'Sürecin dayattığı gerçekler' söylemi üzerinden Öcalan'ın iradesi önemsizleştiriliyor.
Kandil'in bu hamlesi, İmralı'nın artık doğrudan örgüt tarafından devredışı bırakıldığını ve sadece kullanım değeri kadar önemsendiğini ortaya koyuyor. Cezaevinde kontrol altında olan bir kişinin iradesinin belirleyici olamayacağı düşüncesi, Kandil'in iradesini belirleyici hale getiriyor.
Bu çıkışla, Öcalan'ın sadece örgüt tarafından kullanılan bir simge olduğu, bir kez daha teyid edilmiş oluyor. Daha önce ifade ettiğim 'Öcalan'ı yaşarken gömdüler' sözü, gün geçtikçe daha iyi tebarüz ediyor.
Kandil'deki terörist eleşbaşıları arasında nasıl bir inisiyatif mücadelesi yaşanacağını zaman gösterecek. Şuan Suriye-Irak-İran ekseninde yaşanan gelişmeler uluslararası güçlerin PKK içindeki farklı kanatları farklı amaçlarla kullandığını gösteriyor.
Aslında bu durumdan BDP'nin de çıkarması gereken dersler var. Sürekli İmralı'yı adres gösteren BDP'liler artık kendi özgün siyasi görüşlerini geliştirmek durumunda. İmralı ve Kandil'den gelen suflelerle hareket eden bir siyasi partinin ülkenin ve siyasetin gerçeklerini gözetebilmesi mümkün değildir. Kandil bile 'sürecin gerçekleri'ni öne sürerken, BDP'nin Türkiye'nin ve siyasi gelişmelerin gerçekliğini gözardı etmeleri sözkonusu olmamalı...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019