Yalçın AKDOĞAN

Yalçın AKDOĞAN
Yalçın AKDOĞAN
Star GAZETESİ Tüm Yazıları
Kandil, İmralı'yı denklemden çıkarıyor mu?
8.03.2012
2412

Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüştüğü dönemde verdiği mesajların kamuoyuna ve kırsaldaki elemanlara farklı şekillerde yansıtıldığına dair çok yazı yazıldı. Hatta Kandil'in Öcalan'a rağmen farklı stratejiler takip ettiği, Devrimci Halk Savaşı konseptini devreye sokarak Öcalan'ı boşa düşürdüğü türünden yorumlar da yapıldı. Bu durum kimi zaman Öcalan'ı iyi, Kandil'i kötü gibi takdim etme amaçlı bilinçli bir propagandayı kapsıyordu, kimi zaman ise Kandil'in farklı çıkışlarını örtmeyi amaçlıyordu.

Öcalan'ın akraba görüşmesine çıkmaması ve avukatları üzerinden mesaj iletememesi yeni bir durum üretti. Kandil uzun zamandır kendi göbeğini kendi kesme anlayışıyla inisiyatif geliştirmeye çalışıyor. Murat Karayılan'ın son açıklaması ise Kandil-İmralı ilişkisinin yeni bir seyre girdiğini gösteriyor.

Hatırlanacağı üzere cezaevlerinde başlayan açlık grevlerinin ardından İmralı'daki mahkumlardan birisi avukatına bir yazı göndererek, bu eylemlere olumlu bakılmadığı kanaatini iletmişti. Bu görüşün Öcalan'ın kanaati olduğu düşünülüyor. Öcalan'ın bu tür eylemlerin doğuracağı sıkıntıyı görerek, olumlu bir çıkış yapma ihtiyacı hissettiği anlaşılıyor. Kandil ise Öcalan'ın bu çıkışını boşa çıkaracak bir söylem ortaya koyarak 'inisiyatif bende' görüntüsü verdi...

Murat Karayılan Karsu'dan gelen mesajın Apo'nun görüşünü yansıttığını teyid ediyor ancak arkasından şöyle bir ifade kullanıyor: "Önderliğimizin yansıyan görüşleri de var ama sürecin bize dayattığı gerçeklikler de söz konusu. Ben eylemcilerin bütün bu gerçekliklere dayanarak kararlarını vereceklerini ve inisiyatifli olmaları gerektiğini düşünüyorum".

Karayılan açıkça 'Öcalan iyi niyetle böyle diyor ama farklı gerçekler var' demeye getiriyor, eylemcilerin inisiyatifine destek verir gibi yaparak kendi farklı duruşunu ortaya koyuyor. Öcalan'a rağmen, Öcalan için eylem yapma arzusu, Apo'nun nasıl kullanıldığını da açıkça gösteriyor. 'Sürecin dayattığı gerçekler' söylemi üzerinden Öcalan'ın iradesi önemsizleştiriliyor.

Kandil'in bu hamlesi, İmralı'nın artık doğrudan örgüt tarafından devredışı bırakıldığını ve sadece kullanım değeri kadar önemsendiğini ortaya koyuyor. Cezaevinde kontrol altında olan bir kişinin iradesinin belirleyici olamayacağı düşüncesi, Kandil'in iradesini belirleyici hale getiriyor.

Bu çıkışla, Öcalan'ın sadece örgüt tarafından kullanılan bir simge olduğu, bir kez daha teyid edilmiş oluyor. Daha önce ifade ettiğim 'Öcalan'ı yaşarken gömdüler' sözü, gün geçtikçe daha iyi tebarüz ediyor.

Kandil'deki terörist eleşbaşıları arasında nasıl bir inisiyatif mücadelesi yaşanacağını zaman gösterecek. Şuan Suriye-Irak-İran ekseninde yaşanan gelişmeler uluslararası güçlerin PKK içindeki farklı kanatları farklı amaçlarla kullandığını gösteriyor.

Aslında bu durumdan BDP'nin de çıkarması gereken dersler var. Sürekli İmralı'yı adres gösteren BDP'liler artık kendi özgün siyasi görüşlerini geliştirmek durumunda. İmralı ve Kandil'den gelen suflelerle hareket eden bir siyasi partinin ülkenin ve siyasetin gerçeklerini gözetebilmesi mümkün değildir. Kandil bile 'sürecin gerçekleri'ni öne sürerken, BDP'nin Türkiye'nin ve siyasi gelişmelerin gerçekliğini gözardı etmeleri sözkonusu olmamalı...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar