Erol KATIRCIOĞLU
Başbakanın son günlerde yaptığı konuşmalar onun gerçekten Kürt meselesi denen meseleyi tam olarak kavramadığını ya da sorunu tamamen “kendi penceresi” içinden algıladığını gösteriyor. Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili gerek “grup toplantısında” ve gerekse de dün “il başkanları”na yaptığı konuşmalarda sık sık “ecdadımıza” vurgu yapması, Selahattin Eyyubi’denAhmedi Hani’ye kadar Türkler için de önemli olmuş Kürtleri sayması ya da sık sık “İslam” ortak paydasına müracaat etmesi bu durumun en açık kanıtı.
Tabii kendine olan sonsuz güvenden ötürü sağa sola “ayar” vermesi, üstelik bunu Cumhurbaşkanı’nın“sakin olun, yanlış yapmayın” uyarısı ortadayken yapması kendi “liderliğini” zorlayan bir tutum olduğu kadar ülkedeki “gerilim siyasetinin” iplerini daha da geren bir adım oluyor. Dedim ya kendine olan özgüvenin yüksekliği, yapmakta olduğu hatanın da nelere neden olabileceğini düşünmesini engelliyor.
Öte yandan insanın Başbakan’ı dinlerken onu, “makul” şeyler söyleyen bir insan olarak algılaması da mümkün. Öyle ya, açık açık “Biz Türk milliyetçiliğine de Kürt milliyetçiliğine de karşıyız”diyerek milliyetçiliğe karşı çıkması çatışmacı siyasi iklimimiz bakımından olumlu bulunabilir. Ya da biz geldik bu ülkede asimilasyon ve inkâr politikalarına son verdik demesini, ya da hapishanelerde Türkçe bilmeyen annelerin ya da babaların çocuklarıyla kendi dillerinde konuşmalarını sağladık demesini, ya da “TRT Şeş”i biz açtık demesini, bütün bunları olumlu bulup da Başbakan’a hak vermek gerekir diye düşünenler olabilir. Çünkü bütün bunlar gerçekten de AKP iktidarında gerçekleşmiş olumlu gelişmeler.
Ama bence burada yanıltıcı bir durum var.
Bir kesimi varlıklı, bir kesimi ise yalnızca emeğiyle geçinenlerden oluşan bir toplumda “Hepimiz eşitiz!” demek, gerçekten hepimizi “eşit” yapar mı? Ya da aynı koşullarda olanlara “Görüyor musunuz hepimiz özgürüz!”demek gerçekten hepimizi “özgür” kılar mı?
İktidar partisinin “Sünni Müslüman ve Türk” olmakla övündüğü bir ortamda “Hepimiz eşitiz” demesi, Sünni Müslüman ve Türk olmayan vatandaşların kendilerini diğerleriyle “eşit” hissetmesini sağlayabilir mi? Mesela Aleviler, mesela Hıristiyanlar, mesela Museviler, mesela Kürtler, mesela Çerkesler kendilerini bu durumda nasıl eşit hissetsinler ki?
Nitekim hissetmiyorlar da. İkide birde “ecdatlarımızdan” sözeden, ikide birde “Müslümanlık” ve“Osmanlı” vurgusuyla kendi kimliği olan “Sünni Müslüman Türk” kimliği içinden konuşan Başbakan, bunu yaparken de toplumda farkında ya da değil bir tür ayrımcılık yapıyor. Kaş yapayım derken göz çıkarıyor.
Eğer bu ülkede siyaset “kimlikler” üzerinden değil de modern kapitalist toplumun sınıfları arasında şekillenen bir siyaset olsaydı, kimliklerin varlıkları da de önemli olmazdı. Ama öyle değil. Bu ülkede farklı “kimlikler” var ve bu “kimlikler” kendi kimlikleriyle ilgili taleplere sahipler. Başbakan’ın, bütün kimlik taleplerini taşıyan bir siyasi anlayışa sahip olmaması ve yalnızca kendi kimliği içinden konuşması, onu böyle ayrımcı bir siyasete mahkûm ediyor. Farkında olmadığı şey de bu.
Bu nedenle de “Etnik siyaseti bırakalım” diyor ama kendisinin her sözü, kullandığı dil, belki kendisi tarafından değil ama “ötekiler” tarafından doğal olarak Başbakan’ın bizatihi “etnik” bir siyaset yaptığı biçiminde anlaşılıyor.
Başbakan BDP’lilerle görüşmenin koşulu olarak “Şiddete karşı olduğunuzu açıklayın, öyle konuşalım” diyor, Kürtlerin samimiyetlerinin bir göstergesi olarak. BDP’liler bu teklife ne der bilmiyorum ama ben de Başbakan’a, Türklerin bugüne dek yaptıklarından dolayı “Kürtlerden bir özür dileyin de öyle konuşalım” diyorum. Sünni Müslüman Türk kimliğinizin samimiyetinin bir göstergesi olarak...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Yüzleşme ve Hakikat Komisyonu şart!
23.07.2025 - Yeni milliyetçilik ve Öcalan
19.06.2025 - Adaletsizlikler ülkesinde barış
29.05.2025 - Türkler'e düşen
21.05.2025 - PKK neden kurulmuştu?
13.05.2025 - Türkiye’nin gücü gücü yetene düzeni
1.04.2025 - Öcalan’ın açıklaması üzerine
6.03.2025 - TÜSİAD’ın eleştirileri
20.02.2025 - Lider seçilmez, lider olunur!
12.02.2025 - Erdoğan kazanamaz ama…
5.02.2025
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
Ali Denizci
demokrat gazeteniz daha cok boyle haber yapacak siz de alisin ufak ufak...:))) en iyisi chpyi, solu, tarafi suclayan yazilar yazin siz de.