Halil BERKTAY
Nabi Yağcı’nın “Türk Tarih Tezi Çökerken” (4 Nisan 2011) yazısını iki açıdan eleştirmek istediğimi söylemiştim (“Nabi’ye notlar 4”, 17 nisan). Bunlar yorum değil, doğrudan bilgi hatâları. Görece önemsiz olanı, demiştim, Türk Tarih Tezi’nin ne olduğu ve ancak şimdi mi, “yavaş yavaş” çöküşe geçtiğiyle ilgili. Son iki seferdir bunu işliyorum. Yetersiz tabii, çünkü saf Türk milliyetçiliğinin altın çağ anlatılarının liberal-hümanist, evrenselci sol Kemalist veya Marksist kesimler üzerindeki etkisine henüz hiç giremedim. Oysa (a) Türk Tarih Tezi’nin bir bakıma etkisi altındaki, bir bakıma onu eğip bükerek kullanmaya çalışan “Mavi Anadolu” grubunu, Halikarnas Balıkçısı ve çevresini, Sabahattin Eyüboğlu, Azra Erhat ve Vedat Günyolları; (b) bozkır cengâverliği türevi bir “göçebe demokrasisi” hayali ile Osmanlı odaklılığın kendine özgü bir karışımını sunan Hikmet Kıvılcımlı’yı; (c) Mimar Sinan ve Şeyh Bedreddin üzerinden Osmanlı’ya bir diğer “Anadolu emekçisi, Türk çocuğu” alternatifi üreteyim derken etnik köken tuzaklarından kurtulamayan Nâzım’ı; (d) Kemal Tahir’in çok daha kesif devletçi-emperyal Osmanlıcılığını da uzun uzadıya ele almak gerekir(di), bu bağlamda. Belki, başka bir bahara ?
Nabi Yağcı’nın 4 nisan yazısına dönersek, ikinci ve daha önemli sorun, Aydınlanma’yla ilgili. Nabi iddialılığı ölçüsünde şaşırtıcı bazı ifadelere yer vermiş, bu açıdan. Şöyle diyor : “Batı aydınlanması, pozitivizmin klişe lafıyla ‘akla dönüş’ değildir; Aydınlanma, tütsüler, kutsallıklar içinde kaybolmuş insanı Ortaçağ’ın tarihsel-zaman dışılığından alıp tarihsel-zaman içine yerleştirmesi, ya da yeryüzüne indirmesidir. Bu olmadan akıl da çalışmazdı zaten. Aydınlanma, insanın nereden gelip nereye gittiğini gerçek zaman içinde merak etmeye başlamasıdır.”
Maalesef bu satırlar karşısında şunları dümdüz söylemek zorundayım; başka çare bulamıyorum : Bu, tepeden tırnağa yanlış. Çok hatâlı bir tarih ve düşünce tarihi “bilgi”si. Böyle bir Aydınlanma yok. Nabi Yağcı’nın bu önermesi, Napolyon sonrasından bugüne uzanan Aydınlanma etütlerinde; neredeyse 200 yıllık, eleştirel bir bilimsel-akademik birikimde, en ufak bir temele dayanmıyor.
Ben de felsefeci olmamakla birlikte, tarihçi kimliğimle, öğrenciliğimden bu yana bir miktar Locke, Hume, Descartes, Voltaire, d’Holbach, Montesquieu, Rousseau ve Kant okudum (ve okuttum, okutuyorum) hasbelkader. Bu orijinal metinlerde olsun, herhangi bir 18. yüzyıl tarihi ve düşünce tarihi kitabında olsun, Akıl Çağı’nın insanı tarih dışılıktan alıp tarihsel zamana yerleştirdiği gibi bir iddiaya rastlamadım. Altını çizerek söyleyeyim : Hiç ama hiç rastlamadım.
Marx ve Engels’in Aydınlanma üzerine yazdıklarını da okudum. Onlarda da böyle bir şey hiç yok. Bir yandan, Aydınlanmacıların, mevcut bütün fikir ve kurumları (en başta dini, Kiliseyi, monarşiyi) “Aklın amansız eleştirisi”ne tabi tutmasını, hiçbir kutsallığı bu eleştiriden muaf saymamasını övüyorlar. Diğer yandan, buradaki güya “soyut ve mutlak Aklın” da aslında belirli bir çağın, koşulların ve sosyal sınıfların aklı olduğunu vurguluyorlar. Başka bir deyişle, Aydınlanma’nın tarih dışı bir “Akıl” va’zetmesini eleştiriyorlar. Asıl tarih dışı olan, Nabi’nin yazdıklarının tersine, Aydınlanma’nın kendisi oluyor.
Nabi, Aydınlanma’yı “akla dönüş” diye tarif etmeye “pozitivizmin klişe ifadesi” demiş. Yani bir Aydınlanma var, bir de onu yanlış anlayan ve anlatan pozitivizm mi var ? Bu da bileşik bir hatâ. Bir kere pozitivizm Aydınlanma’nın çok dışında bir şey değil; Aydınlanma bilimciliğinin 19. yüzyıl türevi. İkincisi, Aydınlanma’yı “akla dönüş” diye gösteren, hattâ bununla övünen, Aydınlanma’nın kendisi. Buna göre, o zamana kadar hurafeler, bâtıl inançlar, (Nabi’nin son derece Aydınlanmacı, basmakalıp Ortaçağ düşmanı ifadesiyle) “tütsüler” hâkim olmuş. Derken bir Akıl Çağı bu sisleri dağıtmaya koyuluyor.
Bunun neresi tarihsellik ? Nabi’nin aksine, Aydınlanma, insanın hiç “nereden gelip nereye gittiğini merak etmesi” değil. Aydınlanma’nın böyle bir tarih ve tarihsel zaman merakı yok. Geçmişin fikir ve kurumlarını, zerrece, kendi somut koşulları içinde anlamaya çalışmıyor. Bütün bunları rasyonel mi, irrasyonel mi diye inceliyor. Bu yolla, “Akıl dışı” saydığı nelerin elimine edilmesi gerektiğini bulmaya çalışıyor. Onun için Aydınlanma, sırf kutsalsızlaştırma demek değil. Aynı zamanda modernitenin ilk büyük sosyal mühendislik projesi. Geçmişte neyin, niçin olduğunu merak etmek şöyle dursun; bütün o geçmiş irrasyonellik mirasını bir çırpıda elimine edip, yalnızca toplumun bundan böyle nereye gideceğini düzenlemeye kalkıyor.
20. yüzyılın büyük totalitarizm denemeleri bu Aydınlanma eleştirisinin derinleştirilmesine yol açtı. Soyut ve mutlak Akla tapmanın, o Aklı kimin (Hitler ? Stalin ?) temsil edeceğine bağlı olarak, yeni bir tiranlığı beslediğine dikkat çekildi. “Aydınlanma despotizmi” daha geniş bir anlam kazandı. Adorno ve Horkheimer, Aydınlanma’nın Diyalektiği’nde bu noktalara parmak bastı.
Amacım Nabi’ye kusur bulmak değil. Konu Türkiye’nin bugünkü ikilem ve kutuplaşmaları açısından da çok önemli. Aydınlanma’nın tarih düşmanlığını, Aydınlanma ile tarih arasındaki karşıtlığı deşmeye devam edeceğim.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- PKK ve Türk solcuları (3) Silâh, savaş, “Önderlik
10.03.2025 - Yarısı biten sürecin kalan yarısına dair
8.03.2025 - PKK ve Türk solcuları (2) “Adam öldürmeyi oyun mu sandın?”
8.03.2025 - PKK ve Türk solcuları (1) Silâh ve şiddet fetişizmiyle dolu otuz yıl
6.03.2025 - Trump’ın, yeni tip Hitler ve bilinçsiz Leninist olarak portresi
10.02.2025 - Bir demokrasi ve mücadele alanı olarak “ahlâklı denetim”
29.01.2025 - Eksik ve kaygılı bir devrimperestlik: Amerikan Devrimi
25.01.2025 - Marksizmden önce devrim, terör, diktatörlük
16.01.2025 - “Bir günde giriverdik demektir Şamı Şerif şehrine”
24.12.2024 - Kültür Bakanına birkaç soru
20.11.2024
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
















































































Ad Soyad Giriniz...
yöneticilerimiz uyuyor mu?