Hasan CEMAL
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla 1923’te atılan temel tuttu mu?
Hayır tutmadı.
Tutmuş olsa, Kürt sorunu olur muydu?
Alevi sorunu olur muydu?
Laiklik sorunu olur muydu?
İnanç özgürlüğü sorunu olur muydu?
Tarihle yüzleşme sorunu olur muydu?
1915 sorunu olur muydu?
Hayır, hiçbiri olmazdı.
Demokrasi çoktan kapımızı çalmış olurdu.
1923’te atılan temel tutmadığı içindir ki, bugün hâlâ barış ve huzuru yakalayamamış bir Türkiye sahnede.
Maalesef öyle.
Kürt yok, Boşnak yok, Çerkes yok, Gürcü yok…
Peki ama temel neden tutmadı?
Tutmadı, çünkü Müslüman olan herkesi Türk yapmaya çalıştık.
Kürt yok, Türk var dedik.
Boşnak yok, Türk var dedik.
Çerkes yok, Türk var dedik.
Gürcü yok, Arap yok, Arnavut yok, Çeçen yok, sadece ve sadece Türk var dedik.
Böylesine 72 milletten oluşan Anadolu coğrafyasında herkesi ‘devlet zoru’yla Türk yapmaya kalkıştık.
Olmadı, maya tutmadı.
Başka?..
Dini terbiye etmek, dini devlet denetimine almaya çalıştık. Tarikatları, cemaatleri bastırdık. Tekkeleri, zaviyeleri kapattık.
Sünni-Hanefi anlayışını dayattık.
Aleviliği yok saydık.
Müslüman olmayanları kültürel izleriyle birlikte Anadolu toprağından sürdük.
Türkleştirme politikasıyla Dersim gibi korkunç kıyımlar, Müslüman olmayanlara yönelik Trakya olayları, 6-7 Eylül gibi ‘pogrom’lar yaşadık.
Ve Kürtler 29. kez ayaklandı, PKK sahneye çıktı.
1923’te atılmış olan temel tutmuş olsa, bunların hiçbiri olmazdı.
‘Demokrasinin ipi’ne sarılamadığımız için bütün bu acılar yaşandı.
Bir ‘uç’tan öbürüne savrulmak
Şimdi ise bir uçtan öbür uca savruluyoruz.
Şimdiye kadarki uç, Kemalist-milliyetçi vesayetti.
Bu vesayet, devlet sopası ile bir ‘medeniyet projesi’ni, ‘Batılılaşma’yı yukarıdan aşağı Türkiye’ye zorla giydirmek istedi.
Yapamadı, olmadı.
Şimdi ise ciddi bir kitle tabanına sahip olan bir siyasal güç, bir başka uç, kendi Sünni inancına uygun bir anlayışı zorla Türkiye’ye yine ‘devlet zoru’yla dayatmaya çalışıyor.
Ben seçim sandığından çıktım, çoğunluğum, ne istersem yaparım zihniyetiyle, kendi kafasındaki devlet ve toplum düzenini geçerli kılma yolunda ilerliyor.
Bir ‘uç’tan öbürüne savruluyoruz.
Sözü uzatmadan vurgulamakta yarar var.
İlk ‘uç’un 1923’te atmış olduğu temel nasıl tutmadıysa, bu uç da Türkiye’yi barışa değil kaosa doğru sürüklüyor.
İlk uç nasıl Türkiye’yi demokrasiye götüremediyse, bu uç da her geçen gün Türkiye’yi demokrasiyle ilgisiz tehlikeli sulara sürüklüyor.
Saddam ve Esad’ın yaptıkları ortada
Mesela düşünmekte yarar var.
Irak neden parçalandı?
Suriye niçin kendisini paramparça eden kanlı bir iç savaşı yaşıyor?
Her iki ülkede de azınlık diktası vardı.
Bizim İttihat Terakki’den, Kemalizm’den esinlenen milliyetçi bir ideoloji, BAAS'çılık bu iki ülkede iktidara damgasını vurmuştu.
Saddam Hüseyin’in Sünni azınlığa dayalı diktası Irak’ı, Esad’ların Nusayri azınlığa dayalı diktası yıllar yılı Suriye’yi kan ve ateşle yönetti.
Kendilerinden farklı olana aman vermediler. Irak’ta Sünni Şii’yi ya da Kürdü, Suriye’de Nusayri Sünni’yi ya da Kürdü kanla bastırdı.
Bu iki diktanın sonunda Irak ve Suriye’yi nasıl bir bataklığa getirip bıraktığı gözlerimizin önünde...
Erdoğan devleti de despot bir devlet
‘Erdoğan iktidarı’nın seçim sandığından çıkmış olması ve yaygın bir kitle desteğine dayanması durumu değiştirmiyor.
Çünkü Erdoğan devleti de despot bir devlet. Herkesin hayata ve Türkiye’ye kendi gözlükleriyle bakmasını istiyor ve bunu Türkiye’nin öbür yarısına dayatma gayretinde...
‘Hoşgeldin yeni faşist Türkiye’
Cengiz Aktar’ın dün Taraf’taki yazısında belirttiği gibi:
Cumhuriyetin Sünnî temelli ulusunun laik supabı atınca cibilliyet, öz ortaya çıkıverdi.
Yeni Türkiye denilen Sünnî Türkiye!
Ne diyor ideolog Davutoğlu?
“Bir gün herkes AK Partili olacak”.
“Bizim için vatandaşlarımız siyaseten ikiye ayrılır:
Bugün AK Parti’ye oy verenler.
Yarın verebilecek olanlar!
AK Partililer.
Ve potansiyel AK Partililer.
Vatan al ve turuncu bayraklarla donatılacak.”
Çöken Eski Türkiye’nin ulusal tasavvurunun yerineçoğulcu bir birlikteliğin temelini atmıyor.
Kitlesinin dışında kalanlarla empati kurmuyor.
Öyle olunca İttihatçı-Kemalist faşist eğilim başını doğrultuyor ve iktidarla birlikte Türkiye’yi içine çekiyor.
Üstelik ilk kez kitlesel destekle.
Erken Cumhuriyet dönemindeki toplum mühendisliğinin kitlesel desteği yoktu, mevcut iktidarın var.
“AKP derin devletle ittifak kurdu” lafının ardında kitlesellik garantisi var.
Zira sonuçta faşizm, otoriterliğe meyyal, otoriteye medyun, onları “ölesiye” sahiplenen bir kitleyle var olur.
Ölümcül olan, türdeş çoğunluğun, AKP söylemi ile muktedirin kişiliğinde vücud bulan sürüsel, ayinsel tecellisi. Hoşgeldin Yeni Faşist Türkiye.
Ne var ki beride, vicdanlı dindarları da kapsayan ve asal çoğunluk olan Kalan Türkiye var.
O Türkiye, “cinler şişeden çoktan çıktı, ne faşist restorasyon ne de Eski Türkiye mümkün artık ” diyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024