Kurtuluş TAYİZ
Öcalan’ın yapamadığını Erdoğan mı yapıyor
4.12.2012
5725
BDP’li 10 milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılması gündemde. Başbakan Erdoğan bu konuda kararını çoktan vermiş görünüyor.
Şemdinli’de yol kesen PKK’lılarla kucaklaşan BDP’lilerin dokunulmazlığı kaldırılacak.
Bunun siyasal ve toplumsal sonuçlarını kestirmek elbette zor değil, 1994’te DEP’li vekillerin Meclis’ten yaka-paça gözaltına alınıp hapse gönderilmesi herkese yeterli bir fikir verebilir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başta olmak üzere AKP içerisindeki çok sayıda isim bu konuda Erdoğan’a itiraz ederken, eski DEP’lilerin Meclis’ten atılma deneyimini hatırlatma gereği duyuyorlar.
Fakat bu itirazlara rağmen Erdoğan, geri adım atmadı, aksine BDP’lileri “zanlı” ilan ederek, kendi duruşunu bir adım daha ileri taşıdı. BDP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresini süratle Meclis’e gönderdi.
Bu gelişmeye paralel olarak Erdoğan ve hükümet üyesi diğer bakanlar İmralı ile görüşme sinyali vermekten de geri durmuyorlar. Erdoğan’ın ardından dün de Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay “Akan kanın durması için kimle görüşülmesi gerekiyorsa görüşüleceğini, hangi adımın atılması gerekiyorsa uygun zaman ve zeminde tereddüt etmeden bu adımların atılacağını” söyledi.
Bu açıklamalar dinleyiciye, izleyiciye, okuyucuya, velhasıl herkese fazlasıyla çelişkili geliyor; seçilmiş milletvekillerini Meclis’ten atıp kesinleşmiş mahkûmiyeti bulunan örgüt lideriyle görüşmek, kamuoyunda pek anlaşılır bulunmuyor.
Ama çelişkili görünse de bu iki ayrı uçta görünen açıklamalar arasında bir bağlantı bulunabilir;Başbakan Erdoğan, atacağı adımların siyasi sonuçlarını kestirebilecek nitelikte bir politikacı. Bize tutarsız görünen sözlerinin arkasında belki de Kürt hareketiyle ilgili mantıklı bir strateji yatıyor.
Yaygın düşünce 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlenen Erdoğan’ın milliyetçi muhafazakâr oyları avlamak için “sert” bir üslup benimsediği yönünde. Kuşkusuz tümden gerçekdışı bir düşünce değil bu. Erdoğan’ın geçen seçimlerden önce bu taktiği deneyip “başarılı” olduğu inkâr edilemez. Ama yine de bu “cevap”, Erdoğan’ın bazı BDP’lileri siyaset dışına atma girişimiyle, Öcalan’la birlikte iş tutma isteği arasındaki paradoksu açıklamaya yetmiyor; yanıtını bulmakta zorlandığımız diğer sorularda olduğu gibi bu soruda da sanki “hazır” cevaplara sığınıyoruz.
Ben Erdoğan’ın hem bazı BDP’li vekilleri tasfiye etmeye çalıştığını hem de İmralı’yla birlikte PKK meselesine “çözüm” aradığını düşünüyorum. Gerçekçi ya da değil; hükümet, İmralı’nın önündeki engelleri temizleyerek kendisine yol açmaya çalışıyor gibi.
Başbakan Kürt hareketinin siyasi kontrolünü tekelinde tutan Kandil’i zayıflatmak, Öcalan’ı ise güçlendirmek peşinde. Bunun için de BDP içerisinde Kandil’den yana isimleri devre dışı bırakmak istiyor.
Hükümet demokratik çözümü İmralı’nın değil, Kandil’in engellediğini düşünüyor.
BDP’nin bu kadar inisiyatifsiz, iradesiz kalmasını İmralı ile olan bağlarından çok, Kandil ile ilişkisine bağlıyor.
Abdullah Öcalan’ın uzun süredir sessizliğe gömülmesinin arkasında yatan nedenlerden biri de kendisini kuşatılmış hissetmesi.
Öcalan’ın sessizliği katı bir devlet tecridiyle açıklanamaz; kendisinin de bu sessizliği tercih ettiği anlaşılıyor.
Kandil’deki şahinler Devlet-İmralı görüşmeleri sırasında bazı BDP’li vekiller ve avukatlar üzerinden Öcalan’a sıkı bir markaj uyguladı.
Dağda ve ovada gerginliği tırmandırıp İmralı’ya “devrimci halk savaşı”nı dayatanlar, PKK ve BDP içerisinde etkin olan bu çevrelerdi.
Habur’dan dönüşleri şova çevirerek sabote edenler bildiğimiz sivil siyasetçilerdi.
Öcalan’ın mevcut koşullarda Kandil’deki şahinlere ve Kandil’e yakın bazı BDP’lilere karşı koyması, güç yetirmesi imkânsız.
Bu noktalarda iktidar ile İmralı’nın örtüştüğünü düşünüyorum; Erdoğan sivil çözümün önünü tıkayanlardan rahatsız, İmralı da devletle yapacağı anlaşmayı sabote etmek için tetikte bekleyen dağdaki ve ovadaki şahinlerden...
Erdoğan’ın BDP’lilere sert çıkmasının, İmralı’yla görüşme sinyali vermesinin başka bir anlamı olamaz.
Fakat siyasetin labirentlerinde dönen kirli oyunlara, hukuku zorlayan politikalara, hangi gerekçeyle olursa olsun onay vermek doğru değil. İster PKK sorunu olsun ister BDP, her şey yasalara ve ahlaka uygun olmalı. BDP’li vekilleri Meclis’ten atmaya çalışmanın mevcut durumda kabul edilebilir bir yanı yoktur. Böyle bir karar Kürt sorununu siyasal zeminden çıkaracağı gibi beklenen sonuçları da vermez. Öngörülmeyen gelişmelere yol açabilir. Bu nedenle BDP’lileri Meclis’ten atmaya hazırlanan Başbakan’ın bir kez daha düşünmesinde fayda var.
[email protected]
Yorum Yap
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yorumlar (1)
- 'Ajans' kime bağlı?
15.05.2019 - Erdoğan'ı devirip, Sevr masası mı kuracaksınız?
10.05.2019 - Gidişat nereye?
1.05.2019 - Demirin soğumasını istemiyorlar
22.04.2019 - Seçimleri geride bırakırken...
19.04.2019 - Çözüm seçimin yenilenmesinde
17.04.2019 - Gerçekleri bu kadar kolay çarpıtmak da az hüner değil
15.04.2019 - ABD, İstanbul seçimleri ve Fırat'ın doğusu
12.04.2019 - Yeniden sayım yerine yeniden seçim
11.04.2019 - Dört koldan kıskaç ve anlamı
8.02.2019
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Hayri İrdal
"bu kesimler, beş yıl boyunca sadece davalardaki hukuki sorunlara dikkat çektiler, bunlar üzerinden davaları itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Fakat onların ağızlarından hiç darbe ve darbecilik eleştirisi duymadık." İyi de adamlara basbayağı bir iftira atılmış, üretilmiş sahte delillerle yargılanıyorlar, "hukuki sorun" dediğiniz şey bu. Durum böyleyken sanığın suçsuzluğunu kanıtlamak için ilgisiz konularda açıklama mı yapması gerekiyor. "Delil sahte" diyor,bu kadar. Yetmez mi?