Abdurrahman Dilipak
İdlib’de gelinen noktayı biliyorsunuz. Çatışma daha da yayılabilir ve derinleşebilir. Bunun iç ve dış politikada yansımaları da olacak. Fitne zamanlarında herkesin daha dikkatli ve sabırlı olması gerekir. Müminlerin saflarını sık ve doğru tutma zorunluluğu yanında, toplumda denge ve güven unsuru olması gerek. Hem sabreden hem de sabrı tavsiye edenlerden olacağız inşallah. Öfkeyle kalkmayacağız, kışkırtmalara kapılmayacağız ki, zararla oturmayalım!
Yüzümüzü Hakka dönelim.. Ve bilelim ki, halka hizmet, Hakka hizmet vesilesidir. Halk Hakkı konusunda yönetenden razı değilse Hak da razı olmaz. Zira siyaset vekalet müessesesidir. Onların işlerinin istişare ve şûra ile olması gerekir. Yönetenin “ehli hal vel akd” olması gerekir. Yani yaşayış ve davranışı ile olduğu gibi Allah’a verdiği söz ve halka verdiği sözle uyumlu olması gerekir. Yoksa Allah onların işlerini sarp dağlara sardırır.
Bu dünya etme bulma dünyasıdır. Başımıza gelen felaketlerin sebebi biz kişi olarak kendimiziz. Yöneticilerimiz ise yuvarlanan tencerenin kapağını bulması gibidir.
Sanırım birçok kişi farkında değil, 3 aylarla birlikte “Eşhuru hurum” yani “haram aylar” da başlar. Vahiyle belirtilmiş bir husustur bu. İslam konferansına üye 3 İslam ülkesi bugün birbiri ile savaşta. “İslam” olarak baktığımız da saldıran ya da saldırılan kim olursa olsun, utanç verici bir durum sözkonusu. Sonuç şu: “Biz zalimlerden olduk”..
Hani “İslam” “barış dini” idi. Hani Allah’ın bir diğer adı da “Selam” yani “Barış”tı. Allah’ın dini yeri göğü, ölümü ve hayatı açıklar, ama bizim yaşadığımız din iki Müslüman arasındaki ihtilafı bile çözmüyor. Ne hakeme gitmeyi kabul ediyoruz, ne Hakkımıza razı oluyoruz.
Libya’da, Yemen’de, Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da olan ne? Evet ortada bizi birbirimize düşüren bir Şeytan ve onun dostları var. Ama Şeytanın varlığı günah işlememizin bahanesi, gerekçesi olamaz!
Birbirimize karşı kah Amerika’yı, kah Avrupa’yı, kah Rusya’yı yanımıza alıyoruz. Tam bir “Şeytan Üçgeni”. Bir bilardo masası kurmuşlar. Kim vurursa öbür tarafa gidiyoruz. Birbirimize karşı bunlardan birini yanımıza alıyoruz. Ya Siyonist lobi bunlar arasında, hepsi ile birlikte iş tutuyorsa. Putin’in seçimlerde Trump’a destek verdiği gizli bir bilgi değil. Ya da ABD NATO içinde AB ile birlikte. Biz NATO da “Domuz sürüsünde kuzu” gibiyiz!
Bakın Allah’ın yardımı bize ulaşmadan bu Şeytan üçgeninden çıkmamız zor. “İçimizdeki beyinsizler” yüzünden bu gidişle başımız daha çook belaya girer. Allah’ın ipine tutunmaktan başka çaremiz yok. Etrafımızdaki Allah’ın yardımını engelleyen, siyaset, sermaye, bürokrat, media, STK, Cemaat görünümlü taifelerden yakamızı kurtarıp, tevbe etmedikçe kurtuluş yok. Bu beladan kurtuluruz bir başka bela bulur bizi.
Karşı tarafa verdiğimiz can kaybı ve yıkım üzerinden psikolojik harp taktikleri ile insanları psikolojik olarak korkutmak değil, savaş şartlarında bile güven duyulan yiğit ve mert insanlar olarak tanınmak daha doğrudur.
Savaşta insanlar ölür, binalar yıkılır ve çevre zarar görür. Biz dünyamızı değiştirmişsek bu sıradan bir ölüm değildir. Şehadet bizim için ölümsüzlüğe geçiştir. Ama bizim savaşımızda bile bunların en az seviyede olması gerekir. Bizi öldürmeye gelenlerin bizde dirilmesi gerekir.
Bakın varolan her şeyin bir Kader’i var. Onun yaratılışı ile birlikte bir yaratılış hikmeti ve zaman içinde olacaklara dair bir hüküm vardır. Biz bu İlahi takdire Kader diyoruz. O iyi ya da kötü, Allah’ın iradesi içindedir. Biz O’nun rızasına talibiz. Yoksa birileri Cennete giderken birileri nasıl Cehenneme gidecek. İnsanların bir tek Ecel’i vardır. “Ecelimiz ömrümüzün kefilidir” aslında. Ecelimiz gelmeden bizi kimse öldüremez. O gelince bizi kimse yaşatamaz. Şehidler için ölüm saniyesi geldiğinde onun ruhu orada başka bir zaman boyutuna geçer ve yaşamaya devam eder. Azrail’in hiç geç kaldığı görülmemiştir. Hep zamanında ve tayin edilen yerde gelir, bulur insanları. Ve kimse rızgından az ya da çok yemeyecektir. O zaman ne gam! Bu telaş niye!. Bize düşen Allah’ın yardımından umudu kesmemek ve kendi nefsimiz konusunda hep bir endişe taşımak.. Kimse kendinden çok emin olmasın. Allah’ın göklerdeki hazinesinin anahtarı ve ordularının komutası O’ndan başka kimsenin elinde değildir.
Şunu hiç aklımızdan çıkarmayalım: Allah (cc) cahil, zalim, fasık, facir, müstekbir, müfrefinlere (Keyfleri ve hazlarının peşinde koşan, rahatlarının bozulmasını istemeyen, risk almayan, bedel ödemek istemeyen), zanilere yardım etmeyecek. Onlardan uzaklaşın ve onları uzaklaştırın.
Şimdilerde herkes “oyun kurmak”dan söz ediyor. Başkalarına benzemeyelim. Hikmetse bir şey alırız, ama her halûkârda o işte niyet ve usul olarak farklı bir yanımız olur/olmalı. Alamet-i farikamızı, yani, ayırt edici özelliklerimizi korumamız gerek. O stratejik plan yapan toplum mühendisleri yok mu “Tuzak kuranlar” onlardır işte. Onlar modern zamane kahinleridir. Topluma İlahlık ve Rablik taslayanlar onlardır. Allah onların yaptıklarından haberdardır ve onların tuzaklarını başlarına geçirecektir. O, onların “kapalı kapılar arkasında fısıldaştıklarını” da görmekte duymakta, bilmektedir.
Durun baka hele, bize hayır gibi gelen şeylerde Şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir. Aklımızı başımıza toplamak için bir musibet bin nasihattan daha hayırlıdır belki. Biz makam ve imkan verdiklerimize bakalım. Haksızlıklar karşısında susanlardan olmayalım. Olup-biten şeylerden gelecek için ders çıkaralım ama geçmişe dönük ihtimal hesapları ile vakit kaybetmeyelim. Allah’ın takdirinde geriye dönük ihtimal hesabı yoktur. İnsanların hayatlarının sözkonusu olduğu konularda siyasi polemik ve demogojik tartışmalardan uzak duralım. Fasıklar ya da bizi birbirimize düşürmek isteyen çevreler bir haber getirdiklerinde hemen inanmayalım. Akıl, vicdan, merhamet dışı iddia sahiplerinin ifsatlarına alet olmayalım. “Bizim orada ne işimiz vardı” ya da “onların burada ne işi vardı” gibi tartışmaları bugün ya da geri-ileriye dönük tartışmalardan uzak duralım. “Amerika, Avrupa, Ruslar niye burada” sorusunu soruyor mu onlar?
İnşallah bu olay bir vesile olur da iç politikadaki o demagojilerden, polemiklerden uzaklaşırız. Dua ile savaş istenmez. Ama savaş da, terör de, darbe de her zaman olabilir. O zaman da nerede duracağımız belli. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun mazlumdan yana, zalime karşı. Zalim babamız da olsa mazlum düşmanımız da olsa. Ve işi ehline vereceğiz tabii. Ehliyet ve liyakat esas olacak. Adil Şahidler olacağız. Bir topluluğa olan düşmanlığımız bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmeyecek. Ve düşmanlarımızla bile konuşurken “güzel söz ve hikmetle”, onları kazanmak üzere “gavli leyyin” ile bir yol izleyeceğiz. Merhametimiz gazabımızdan, sevgimiz nefretimizden büyük olacak. Müslüman olarak yaşayıp, Müslümanca öleceğiz.
Bakın, korku ve umut yok, böyle yaparsak mahzun olmayacağız. Unutmayalım ki, Allah’ın kolaylaştırdığından daha kolay, zorlaştırdığından daha zor bir iş yoktur. Allah’ın işini kolaylaştırdıklarından olalım diye, selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022
17.02.2022