Abdurrahman Dilipak
KKTC’de anayasa değişikliği az bir oy farkıyla kabul edilmedi (%48.3 / %51.6). Cumhurbaşkanlığı seçiminde katılım %55. Ersin Tatar %33.98, Mustafa Akıncı %28 oy aldı ve bu iki aday 2. Tura kaldılar. Toplam seçmene göre Tatar’ın oyu %18, Akıncı’nın oyu %15 civarında.
İlk 2’nin 3’üncüsü Tufan Erhürman %21.44 oy aldı. Kudret Özersay’ın oyu %5.67, Serdar Denktaş’ın oyu %4.81. Fuat Çiner, Arif Salih Kırdağ, Ahmet Boran, Mustafa Ulaş, Alpan Uz’un toplamı %1 bile etmiyor.
Ulusal Birlik Partisi’nin Başkanı ve Başbakan Ersin Tatar (%33.98) Türkiye yanlısı olmakla birlikte, kendini muhalefetten oy almaya mecbur hissettiği için daha ılımlı, diyaloğa açık ve uzlaşmacı bir çizgide konumlandırmaya çalışıyor. Toplumcu Demokrasi Partisi’nin adayı Mustafa Akıncı (%28), Türkiye karşıtı, batı yanlısı, sol gelenekten gelen bir isim. Akıncı, ABD, AB, BM, İngiltere, Rum Yönetimi ve Güney’deki Rum Komünist Partisi AKEL tarafından destekleniyor. Aslında bu seçim, KKTC’de, Türkiye yanlıları ve karşıtları arasında bir referandum anlamına da geliyor.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman (%21.44) burada kilit isim durumunda. Erhürman 3. Sırada %21.44 oy aldı ve TDP’ye yakın, Ankara’ya mesafeli bir isim. AB yanlısı. Federasyona açık.
Akıncı ve Erhürman’ın oy toplamı %49.44. Burada Tatar’ın önünde iki fırsat var. Erhan Arıklı (%5.28), Kudret Özersay (%5.67) ve Serdar Denktaş (%4.81)’a oy veren seçmenlerin oyunu almak. Bu çok kolay değil. Yeniden Doğuş Partisi Başkanı Erhan Arıklı, Tatar’a daha yakın.. Tabanı 1975’ten sonra adaya gelip vatandaş olanlardan oluşan bir parti. Federasyon görüşmelerine ve federal çözüme karşı olan Arıklı, KKTC‘nin bağımsız bir devlet olarak yaşatılmasından yana, ancak, Türkiye’siz bir AB’ye girilmesine karşı çıkan bir isim.
Prof. Dr. Kudret Özersay hükümet ortağı Halkın Partisi’nin eski başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı eski müzakerecilerden. Federasyona karşı, iki toplum arasında işbirliğinden yana, ortada bir isim. Serdar Denktaş da ortada bir isim. Federasyon arayışlarının zaman kaybı olduğunu, ilerleme sağlanamadığını ve yeni arayışlar için çalışılması gerektiğini düşünen bir isim.
Tatar için diğer 3 adaydan biri kendine yakın, diğer ikisi ortada. Seçimi kazanmak için kesin, sandığa gitmeyen kesimi sandığa taşıyıp, onların oyunu alması gerek. Yoksa birinci çıktığı sandıktan 2. Turda, kaybeden isim olarak çıkabilir. Sonuç ne olursa olsun, ortada bıçak sırtı bir sonuç olacak ve bu da tartışmaların süreceği anlamına geliyor. Burada birçok kişinin görmek istemediği bir başka gerçek var. Eğer din, tarih ve gelenekten soyutladığınız bir kitle ile yola çıkıyorsanız işiniz zor. Hep birilerini eleştirmek ve suçlamak yerine bir de dönüp kendimize bakmamız gerek. Övünmek ve dövünmekte bu ayrıntılara bakmıyoruz. Gerçekler canımızı sıkıyor.
Kıbrıs’ta ne yaptık biz. Otel, banka, üniversite.. Otel dedikse, çoğu kumarhane işletmecisi ve “Show”larla idare ediyor işi(!). Banka dedikse para aklama merkezleri, üniversite diyorsunuz da bu üniversitelerin öğretim üyeleri, öğrencileri, bu üniversiteler, içtimai anlamda, siyasi anlamda, ekonomik anlamda, uluslararası ilişkiler anlamında KKTC’ye ne kazandırdılar. Sadece öğrencilerin iaşesi ile sınırlı kaldı bu iş. Bu anlamda kaç akademik tez çalışıldı. Bizim STK’lar ne yaptılar. Dini hayatın iyileştirilmesi yönünde ne yapıldı. Kaç yıl geçti aradan, daha bugünlerde Maraş’ı, o da kısmen “ziyaret”e açabildik. Kıbrıs’a ne verdik ki, ne istiyoruz. Tamam askerimiz var ve para yardımı yapıyoruz o kadar! Bakın burada büyük oylardan söz etmiyoruz. Seçimde kullanılan oy sayısı 30.000 civarında. Bir o kadar da sandığa gitmeyen seçmen var. Aslında seçimin sonucunu belirleyecek olan kitle onlar. Bu kadar insanla bile baş etme konusunda doğru düzgün bir lobi çalışması bile yapamadık.
Şunu konuşmuyoruz, ya da görmek istemiyoruz sanki! KKTC yurttaşlarının çoğu aynı zamanda İngiliz vatandaşı, Brexit öncesi bir kısmı AB vatandaşı da oldular. Onlar doğrudan ya da dolaylı olarak AB’ye girdiler yani. Türkiye’den gelenlerin sandıktaki karşılığı %5.5 civarında. Onların bir kısmı da AB’li oldu bu süreçte. Yani bu arkadaşların çoğu aynı zamanda İngiliz ve/veya Avrupalı. AB standartlarında sosyal güvenlik istiyorlar, refah istiyorlar. Bir kısmı AB’de İslamofobik, Türk düşmanları, Yunanistan ve Rumlardan gelebilecek tehditler karşısında bir garanti olarak görmek istiyorlar sanki. Zaten Türkiye’de nihayetinde AB’yi istemiyor mu, onlar Kıbrıs’ın bir bütün olmasını Türkiye’den önce AB’ye girmek için bir fırsat olarak görüyor. Onlara göre Kıbrıs Akdeniz’de bir Dubai, Malta, serbest ticaret bölgesi, off-shore bir bankacılık cenneti olabilir.
İsrail’in Kıbrıs konusunda bağırıp çağırdığını gördünüz mü? Rum kesiminde Avrupalı Yahudiler köşe başlarını tutmuşlar, Türk kesiminde Rus Yahudileri, turizm yatırımlarına hız vermişler. Ülke ister birleşsin, ister federasyon kurulsun, ister ayrı ayrı dursunlar, Yahudiler orada iktisadi hayatın merkezinde olacaklar. Ben Türk kesiminde lobi yap(a)mayan bir toplumdan söz ediyorum, onun için Kıbrıs Rum kesiminde ne yaptık sorusunu sormayacağım, gerek yok çünkü. Oysa Yunanistan’da da yapacak çok işimiz var, sadece Batı Trakya’da değil, bütün Yunanistan’da ve Kıbrıs Rum kesiminde de. Onlar KKTC’de iş bitirirken, biz neredeydik, ne yapıyorduk ve bunun hesabını kime sormalıyız.
ASAM olarak, kenevir, tarım, Ortodoks politikaları üzerine çalışırken, bir yandan da Kıbrıs konusu gündemimizdeydi, ama Covid çıktı böyle oldu, ardından Yalçın Koçak rahatsızlandı. Şimdi yeniden kolları sıvamamız gerek.
Bakalım önümüzdeki hafta sonuç ne olacak, KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde. Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler. Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz, Allah bilir. Sonuçta, tencere yuvarlanacak ve kapağını bulacak. Hayat devam ediyor. Umutsuzluk yok. Daha yapacak çok işimiz var. Selâm ve dua ile..
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022
17.02.2022