Ahmet ALTAN
Bakan Çağlayan, “Geçen yıl insani yardım olarak dünyanın çeşitli ülkelerine 1,7 milyar dolar gönderdik” demiş.
Güzel haber.
Artık bütünleşen dünyada hepimiz birbirimizden sorumluyuz, birbirimize yardım etmek, birbirimizin derdine ortak olmak zorundayız.
Türkiye’nin birçok konuda mazlumların yanında durması, onlara destek olması, onlara yardım etmesi övünülecek bir iş.
“Küresel vicdan” bize bunu emrediyor zaten.
Bütün bunları anlıyorum ve sonuna kadar da destekliyorum.
Ama anlayamadığım bir şey var.
Dünyaya yardım etmek için “1,7 milyar dolar” ayırabilecek kadar zengin ve güçlü olan bu ülke neden Van’daki çocuklarının çadır yangınlarında ölmesine göz yumuyor?
Neden karların ortasında ufacık çocuklar yalınayak dolaşmaktan başka bir çare bulamıyor?
Neden hâlâ Van’da ishalden bebekler ölüyor?
Neden?
Bu sorunun cevabı ne?
Dünyadaki yoksullara milyarlarca dolar yardım edebilirken neden kendi çocuklarınıza yardım etmiyorsunuz?
Günler önce, çadırlardaki yangınlar için bir depremzedenin uyarısını ben televizyonda kulaklarımla duymuştum.
“Geceleri soba rüzgârdan devriliyor, birkaç kez kalkıp sobayı düzeltiyorum” diyordu.
O devrilen sobaların yangın çıkartacağı, çocukları öldüreceği tahmin edilmiyor muydu?
Niye hiçbir önlem alınmadı?
Tuncer Köseoğlu’yla birlikte Van’ı dolaşan, oradaki insanların dertlerini dile getiren Eylem Düzyol’un resmindeki ayakkabısız çocuğu görünce, yakında orada zatürree ölümlerinin de artacağını anlamıyor muyuz?
Niye o çocuklar o kadar perişan bir halde yoksulluğa terk ediliyor?
Babam, “Taşmakla dökülmek arasında fark var” derdi.
“Dolu bir bardağa biraz daha su koyarsan taşar, yarısına kadar dolu bir bardağı devirirsen dökülür.”
Biz taşıyor muyuz, dökülüyor muyuz?
Yeryüzüne insani yardım olarak 1,7 milyar dolar gönderebiliyorsak, bu, “taşıyoruz” demektir.
Ama Van’daki çocuklar çadırlarda yangınlardan ölüyorlarsa, karların arasında yalınayak dolaşıyorlarsa, bu, “dökülüyoruz” demektir?
Bunlardan hangisi gerçek Türkiye’nin resmi?
Somali’deki aç çocukları kurtarabiliyoruz, onlara yiyecek ve giyecek bulabiliyoruz, bütün dünyayı Somali’deki duyarsızlıklarından ve vicdansızlıklarından ötürü sorgulayabiliyoruz.
Ama Van depremine hazırlıksız yakalanan, depremden sonra bir türlü örgütlenemeyen Türkiye, kendi çocuklarına sahip çıkamıyor, onları ölümden kurtaramıyor.
Somali’ye uzanan el Van’a ulaşamıyor.
Başbakan, “Ağustosa kadar dayanın, size ev yapacağız” diyor.
Ağustosa kadar nasıl dayansınlar?
Geceleri sıfır altı on beş derece orası.
Korunaklı giysileri, sağlam sobaları, dayanıklı çadırları yok.
Yıkanamıyorlar, temizlenemiyorlar.
Yakında salgın hastalıklar çıkacak.
Çıplak ayaklı çocuklar karların ortasında zatürree olacaklar.
Evet, zor iş bu kadar büyük bir kalabalığı doyurmak, barındırmak, korumak, bugün uzun kuyruklarda bekleyerek de olsa insanlar sıcak bir yemek bulabiliyorlar, hepsi değilse de büyük bir kısmı çadırlarda yatabiliyorlar, bunları yapanlardan Allah razı olsun ama bunlar yeterli değil.
Çocuklar yanarak ölüyor orada, ishalden ölüyor, yakında soğuktan ve pislikten ölecekler.
Neden devlet bir türlü organize olamıyor?
Hadi büyük bir aymazlıkla depremden önce Van’da tedbirler almadınız, depremin üstünden bunca zaman geçti neden hâlâ doğru dürüst bir kampanyayla o insanların ihtiyaçlarını karşılamıyorsunuz?
Bakın, Başbakan Erdoğan Time dergisine kapak oldu, dünyaca ünlü dergi elli yıldan bu yana ilk kez bir Türk siyasetçisini kapak yaparken hem Erdoğan’ın başarısını, hem Türkiye’nin gücünü övdü.
“Taşan” bir ülkenin dünyaya yansıması bu.
Ama ya o yalınayak çocuğun resmi?
O da “dökülen” Türkiye’nin resmi.
Dünyaya bakan yüzümüzde bir “taşma”, içeriye bakan yüzümüzde bir “dökülme” görüyoruz.
Erdoğan, Time’da kapak olan resminin tadını çıkarmak istiyorsa, o yalınayak çocuğun resmini bu ülkeden silmesi gerek.
Bu iki resim birarada olmuyor çünkü.
Gücümüzle, zenginliğimizle “övünmek”, güçsüzlüğümüz, aldırmazlığımız, yetersizliğimiz yüzünden ölen çocukları kurtarmaya yetmiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları














































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018