Ahmet ALTAN
Fransız Parlamentosu elli milletvekiliyle toplanıp “Ermeni soykırımını inkâr etmeyi” yasaklamış.
Türkiye hop oturup hop kalkıyor.
Nasrettin Hoca’nın ahırda kaybettiğini sokakta araması gibi Ermeni meselesinde de biz Fransa’ya kızmayı tercih ediyoruz, daha kolay çünkü.
Oturup da 1915’te neler oldu diye araştırmıyoruz.
İttihatçıların önderleri, özellikle de Enver Paşa, Almanlarla “vatana ihanet” olarak nitelenebilecek türden alengirli ilişkiler kurmuş, kolay cinayet işleyen adamlardı.
Şakır şakır Ermeni öldürdüler, kadınları, bebekleri, yaşlıları öldürdüler.
“Öldürmediler” diyen kimse yok bildiğim kadarıyla, onun yerine “sürgüne giderken kendi kendilerine öldüler” ya da “onlar da Müslümanları öldürdüler” gibi bir şeyler söylüyorlar.
Rus sınırında Müslümanları öldüren Ermeni çetecilerle, Bursa’daki kadının, Malatya’daki ihtiyarın, Adana’daki çocuğun, Ermeni olmak dışında nasıl bir ilişkisi vardı ki öldürüldüler?
Ya da bu nasıl bir “sürgün yolculuğuydu” ki yüzbinlerce insan “sürgün yolunda” hayatını kaybetti?
İttihatçıların günahlarını reddetmek, o günahları sahiplenmektir, o cinayetlere ortak çıkmaktır.
Boşverin Fransızları, ne derlerse desinler, asıl önemlisi siz neden İttihatçı katillerin cinayetlerine suç ortaklığı yapıyorsunuz?
İttihatçıların “cinayeti vatanseverlik olan gören” anlayışını benimsiyorsanız, aynı zihniyetin işlediği bütün cinayetlere de sahip çıkacak mısınız?
Ali Şükrü Bey’i aynı zihniyet öldürttü, İskilipli Atıf Hoca’yı aynı zihniyet astı, Dersim’de binlercesini gazlarla aynı zihniyet boğdu, Şeyh Said’i öldüren, Said Nursi’nin mezarını yok eden aynı zihniyetti, askerî darbeleri aynı zihniyet yaptı, Deniz’leri aynı zihniyet darağacına gönderdi.
Bütün bunlarda da suç ortağı mısınız?
Hemen önümüzde duran Susurluk cinayetleri var.
Ergenekon var.
JİTEM var.
Yakılmış üç bin Kürt köyü, sokaklarda öldürülmüş binlerce Kürt var.
Bunlar hangi zihniyetin ürünü sanıyorsunuz?
1915’te akıtılan Ermeni kanlarının aktığı oluktan aktı bu insanların kanları.
Eğer 1915’in hesabı sorulabilmiş olsaydı, suçluları İstanbul’daki Osmanlı Mahkemesi’nde değil de, Ankara’daki Cumhuriyet Mahkemesi’nde yargılansaydı, daha sonra katliamlar ve cinayetler işlenmezdi.
Ama öyle bir cumhuriyet kuramadık.
Geçmiş günahları sırtlandık ve yeni günahlar işledik.
Hesabı sorulmayan her günah, yeni bir günahın, hesabı sorulmayan her suç, yeni bir suçun yolunu açar.
Açtı da.
Yeni bir Türkiye kuracaksak, geçmişin gerçeklerini görmek zorundayız.
Gözünü kapayarak, inkâr ederek, yok sayarak, sağlam bir gelecek kurmak mümkün değil.
Dersim için özür dileme erdemini gösteren Türkiye, Ermenilerden de, Kürtlerden de, Alevilerden de özür dileyecektir.
Bu saçma sapan karanlığın içinde bize ümit veren ışıklı işaretler de var elbet.
Bülent Arınç’ın “hükümet adına” Meclis’te yaptığı tarihî konuşma “yeni bir başlangıcın” işaret fişeğidir diye umuyoruz.
“Kürdüm diyen bir insana bu ülkede hepimiz kadar, en az hepimiz kadar hayat hakkı, bilgi, eğitim, dil, kültür, kimlik hakkı ne varsa vereceğiz. Bir insanın kimliğini inkâr etmek o insanı inkâr etmek demektir. Kendisini Kürt kimliği ile, Arap kimliği ile, Boşnak kimliği ile, artık ne gelirse aklınıza... Hepsi, kim, ne varsa bu topraklar üzerinde kendi kimliğini rahatlıkla söyleyecektir. O kimliğe saygı duyacağız. O kimliğin bütün kültürel haklarını, Anayasal haklarını vereceğiz, tanıyacağız,” dedi Arınç
Türkiye’nin yapması gereken budur, uygar olmak isteyen bir ülkenin yapması gereken budur.
Arınç’ın bu ülkeye vaat ettiği bu “Anayasal dönüşüm” gerçekleşirse, Kürtlerin hakları verilirse, bu ülke aydınlık, güvenli bir ülke olur.
Kürtlerle Türkleri eşit şartlarda yaşatacak bir ülke kurabilirsek, öylesine güçlenir, öylesine kendine güvenli bir hale geliriz ki “Ermeni soykırımını” konuşmak Fransız Parlamentosu’na kalmaz, Arınç’ın kendisi ya da Arınç kadar cesur başka biri kalkar Ermeni meselesindeki gerçekleri de açıkça söyler.
Arınç bu konuşmayı, Başbakan Erdoğan’ın önünde, hükümet adına yaptı, Erdoğan’ın ve partisinin de bu görüşleri benimsediği anlamına geliyor bu, onları da kutlamalıyız.
Ama şunu da söylemeliyiz, “artık yapın, on yıldır iktidardasınız, bu vaatleri gerçekleştirin, oyalanmayın”.
Geçmişle ve gelecekle barışmamıza yardım edin.
O zaman Sarkozy ile kavga etmekten çok daha büyük faydanız olur bu ülkeye.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018