Ahmet ALTAN
Siyasetçinin oyu arttıkça gerçek değeri ortaya çıkıyor.
Başbakan Erdoğan’ın arkasında yüzde ellilik bir destek var, iki kişiden biri ona oy vermiş.
Sorunları çözmek için önünde hiçbir engel yok.
Ama tek bir sorunu bile çözemiyor.
Çapı yetmiyor çünkü.
12Eylül Anayasası’nı hâlâ değiştiremedi, bu gidişle de değiştiremeyecek.
Kürt meselesini çözemedi, gitti “silahın” gölgesine yattı, Kıbrıs meselesini çözemedi, gitti askerlerin politikasını benimsedi, Alevi sorununu çözemedi, Ermeni sorununu çözemedi, Avrupa Birliği sorununu çözemedi.
Üstelik bu sorunların hepsinin çözülmesi gerektiğini ve nasıl çözüleceğini biliyor.
Daha önce kendisi anlatıyordu nasıl çözüleceğini.
O zamanlar önünde asker vardı, onların arkasına saklanıyordu, “asker yüzünden çözemiyorum”demeye getiriyordu, askerî vesayet bitti ve kendi cesaretsizliğinden, küçük hesaplarından dolayı çözemediği ortaya çıktı.
Son zamanlarda dört elle sarıldığı ucuz popülizmden de bundan sonra çözmeye hiç niyeti olmadığı, meseleleri “sahte kavgalarla” kamufle etmeye uğraşacağı anlaşılıyor.
Sadece şu son zamanlarda yaşadıklarımıza bakın.
Uludere katliamının sorumluları hâlâ bulunamadı.
İlk işi, katliamı gerçekleştiren ordunun Genelkurmay Başkanı’na teşekkür etmek olan bir Başbakan’ın o sorumluları ortaya çıkarmaya hiç de istekli olmadığı görülüyor zaten.
Şike meselesinin göbeğine daldı, eline yüzüne bulaştırdı.
Şike sahtekârlık demek, “ahlak” adına sanata müdahale etmeye kalkan adamın ahlak anlayışı “bu sahtekârlıktan” hiç gocunmuyor, nasıl bir ahlaksa artık.
Dış politika komedi dizisine döndü, komşularla sıfır sorun, Ortadoğu’da anlaşmazlıklarda biz arabuluculuk yapacağız derken, sorunumuz olmayan ülke kalmadı neredeyse, barışmak için bizim arabuluculara ihtiyacımız var.
Peki, ne yapıyor önünde bunca büyük sorun duran ve birkaç yıla kadar başbakanlığı bırakacak adam?
“Aydınları” düşman ilan ediyor.
Belediye tiyatrolarında “bürokratların” sanat meselelerine karışmasına karşı çıkıp bu uygulamayı eleştirenlere verdiği cevaba bakın, “Şehir Tiyatroları’nda yapılan bir yönetmelik değişikliği üzerinden hem bizi hem tüm muhafazakârları aşağılamaya, küçümsemeye başladılar. Soruyorum, yahu siz kimsiniz? Bu ülkede tiyatro sizin tekelinizde mi? Bu ülkede sanat sizin tekelinizde mi? Sanat konusunda söz söyleme ehliyetine sahip olan sadece sizler misiniz? Geçti o günler. Artık despot aydın tavrıyla parmağınızı sallayarak bu milleti küçümseme, bu milleti azarlama dönemi geride kalmıştır.”
Erdoğan olayları inanılmaz biçimde çarpıtıyor.
“Tiyatroya bürokratlar karışmasın” tezine cevap olarak “muhafazakârları aşağılıyorlar”diyor.
Kasaba ahlakını bürokratlar eliyle tiyatroya taşımaya kalkan bir zihniyeti, “muhafazakâr” değerlerin tek sahibi gibi göstermeye uğraşıyor.
Tam bir Kemalist despot gibi “her şeyi ben bilirim, sanatı da ben bilirim, beni eleştiremezsiniz” diyor.
İstiyor ki hiç anlamadığı sanat konusundaki keyfiliklerine sanatçılar sessiz kalsın, eleştirmesin.
Sonra da kendi “despotluğunu” aydınlara yansıtıyor, “despot aydınlar” diyor.
Topu yok, tüfeği yok, partisi yok, seçmeni yok, bir aydın nasıl despot olacak?
Eleştirmek, sanata bürokratların karışmamasını istemek ne zamandan beri “despotluk” sayılıyor?
Başbakanı ya da belediye başkanını eleştirmek ne zamandan beri “milleti azarlamak” oluyor?
Ne zamandan beri Erdoğan kendini “millet” olarak görmeye başladı?
Kendini “millet” sanan son şaşkın Evren’di, yaptıklarını eleştirenlerin “Türkiye’yi eleştirdiklerini” söylerdi.
Şimdi de Tayyip Paşa çıktı.
“Beni eleştirmek, milleti eleştirmektir.”
Zaten bu çarpılma neredeyse her sözünde ortaya çıkıyor, “tiyatroları özelleştireceğim” diyor, özelleştirsin bunda itiraz edilecek bir şey yok ama arkasından “biz hükümet olarak istediğimiz oyuna desteğimizi veririz” diyor.
Devletin hazinesi Erdoğan’ın “kesesi” değil, öyle her istediğine parayı dağıtamaz ama ruhundaki Kemalist yansımayla kendini hazinenin sahibi sanıyor, “istediğine” para verecekmiş, destekleyeceği piyesin sanatsal değerini de kimse sorgulamayacakmış.
Siyasetteki yetersizliğini, sorunları çözmedeki beceriksizliğini şimdi “aydınlarla girişeceği” bir savaşla saklamaya çalışacak.
Siyasette kurnazlık bugüne dek kimseye hayır getirmedi.
Bütün ordu dövüştü aydınlarla.
Ne oldu?
İşini dürüstçe yapan hiç kimse aydınlarla dövüşmez, aydınlarla dövüşmeye başladın mı dürüstlükten saptığın yerleri eleştiriden uzaklaştırmak istiyorsun demektir.
Uludere’de köylüleri kim öldürdü?
Despot aydınlar mı?
Söylesene kim emir verdi öldürülmeleri için?
Buna cevap vermek yerine aydınlarla kavga etmek kolay değil mi?
Hiç mi bitmeyecek hey tanrım bu ülkede sahtekârlık?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları












































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018