Alper GÖRMÜŞ
CHP Genel Başkanı Baykal, 19 Ekim 2009’da Habur’dan Türkiye’ye giren PKK’lı grupla ilgili olarak da çok sert bir tepki verdi ve açılım sürecinin bitirilmesini istedi:
“Ortaya çıkan tablo karşısında hükümet yol ayrımında; tamam mı devam mı? Anadolu'da yaşanan gösteriler, örgütlü değil ama millet ayağa kalkmıştır. Bu manzara karşısında 'ben devam edeceğim' demek, millete yapılacak en büyük saygısızlıktır, millet ile inatlaşmak demektir. Kimseye tavsiye etmem; millet ile inatlaşmanın sonu kötüdür.'' http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/diger/95526/_TRT__AKP_nin_ciftligi_.html
Demokratik Açılım sürecini baştan itibaren “ihanet” ve “PKK açılımı” gibi sıfatlarla anan Bahçeli, Habur’da yaşananlardan sonra tutumunu daha da sertleştirdi.
Hükümetin Demokratik Açılım’la ilgili olarak Meclis’te açtığı genel görüşme sırasında söz alan Bahçeli, görüşmenin yapıldığı 13 Kasım 2009’u “Cumhuriyet’in en talihsiz günlerinden biri” ilan etti.
Görüşmede Deniz Baykal da sürece itiraz eden bir konuşma yaptı ve “Milli ayrıştırmayı dayatmaya kalkmak kabul edilemez. Elbette herkesin etnik kimliği olacak ama, o kadar. Milletimizin adı Türk milleti” dedi. https://t24.com.tr/haber/tbmmde-demokratik-acilim-konusuldu,61551
CHP yönetimi, Demokratik Açılım ile ilgili olarak içeriden gelecek çatlak seslere karşı da sert bir tutum benimsemişti. Bu doğrultuda, 3 Kasım 2009’da Tunceli İl Başkanı Cemal Özarslan ve 11 kişilik yönetim kurulu görevden alındı.
Özarslan, görevden alındıktan sonra "Kürt sorunu çözülmeden Türkiye'ye demokrasi getirilemez. Hele ki sosyal demokrat olma iddiasındaki CHP’nin çözmesi gereken bu sorunu başkaları yapıyorsa ortada bir sorun var demektir. Bu tavır sosyal demokrat bir partiye yakışmaz" açıklamasını yaptı. http://bianet.org/bianet/siyaset/118027-chp-baris-isteyen-il-yoneticilerini-gorevden-aldi
O dönemde CHP yönetiminde Kürt Sorunu’nun ancak “son teröristin imhasıyla” çözülebileceğini öne sürenler de vardı ve bunlar arasında özellikle emekli büyükelçi, Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in adı öne çıkıyordu. Öymen, Eylül 2009’da, Kürt Sorunu’nun çözümü için, hükümet askerlerinin püskürte püskürte bir kilometrekarelik bir alana sıkıştırdıkları Tamil gerillalarının tamamını öldürdüğü Sri Lanka örneğini veriyordu. Telefonla katıldığı bir haber programında Öymen’le haber spikeri arasında şu diyalog geçmişti:
Öymen: Terör bitmeden hiçbir açılıma razı değiliz. Önce terör bitmeli.
Sunucu: Siz terörün şimdiye kadar denediğimiz yollardan bitirilebileceğine inanıyor musunuz?
Öymen: Elbette inanıyorum. Sri Lanka’da bitirilmedi mi? http://www.haber7.com/yazarlar/alper-gormus/766274-diyelim-ki-pkk8217yi-bire-kadar-kirdiniz
Onur Öymen, bundan iki ay kadar sonra TBMM’de yapılan Demokratik Açılım toplantısı ön görüşmesinde benzer bir sorun çözme örneği olarak Dersim 1938’i verip “Atatürk isyancılarla müzakere etmeden sorunu çözmüştü, orada analar ağlamadı mı” deyince, bu defa partisinden de itirazlar yükseldi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu tepkilerin haklı olduğunu söyledi ve Öymen’den “gereğini yapmasını” istedi. Bu açık bir istifa çağrısıydı, fakat Öymen bu çağrıya icabet etmedi. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/kilicdaroglu-oymen-geregini-yapsin-12957003
CHP, 2010 baharına çalkantılarla girdi. Genel Başkan Deniz Baykal özel hayatıyla ilgili bazı görüntülerin basına sızdırılması sonrasında istifa etti, Kemal Kılıçdaroğlu 22 Mayıs 2010’daki olağan kurultayda CHP’nin yeni genel başkanı oldu.
15 Temmuz 2010’da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Başbakan Erdoğan’la görüştü ve Kürt Sorunu’yla ilgili olarak kendisine beş öneri sunduğunu açıkladı. Toplantıdan sonra “Başbakan bizi rahatsız edecek bir şey söylemedi” diyen Kılıçdaroğlu’nun beş önerisi basında “içinde Kürt geçmeyen öneriler” diye ele alındı. Gerçekten de seçim barajı, özel mahkemeler, Doğu’ya fabrika, tarıma ve hayvancılığa destek, mayından temizlenen araziler köylülere verilsin şeklinde özetlenen önerilerin hiçbirinin içinde “Kürt” kelimesi geçmiyordu. https://m.bianet.org/bianet/siyaset/123437-kilicdaroglu-ndan-erdogan-a-icinden-kurt-gecmeyen-bes-oneri
2010 yılının yazına girilirken MHP “Öcalan’a idam” tartışmasını yeniden alevlendirdi. Bahçeli 29 Haziran 2010’daki grup toplantısında, iktidar hazırsa, Öcalan’ın idamı konusunda kendisine açık destek vereceğini söyledi.
Kürt Sorunu’nda CHP’de “merkez”le “çevre” arasındaki anlayış farkını çok açık bir şekilde gösteren bir haber 20 Temmuz 2010’da Diyarbakır’dan geldi. CHP Diyarbakır il örgütü Genel Merkez’e gönderilmek üzere bir “Kürt raporu” hazırlamıştı. “Ülkenin bölünmez bütünlüğü tartışma konusu yapılamaz. Akmakta olan insanlarımızın kanıdır, kardeş kanıdır, bu kanama dinmelidir” denilen raporda, silah bırakacak PKK’lıların affı için “pişmanlık” gibi “onur kırıcı” koşullardan vazgeçilmesi gerektiği vb. radikal önerilerin yanı sıra anayasal düzenlemeler, eğitim, göç gibi daha genel sorunlara da yer veriliyordu. https://www.cnnturk.com/2010/turkiye/07/20/iste.diyarbakir.chpnin.kurt.raporu/584188.0/index.html
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, bunun kişisel bir rapor olduğunu ve partilerini bağlamayacağını söyledi.
CHP 20 Şubat 2011’de Van’da Kürt Sorunu’nun ele alındığı üç günlük bir çalıştay düzenledi. Çalıştay sonunda kaleme alınan “Önerilen Başarı Formülü” başlıklı belge son derece radikal maddeler içeriyordu:
“Yeni bir anayasal vatandaşlık tanımı yapılması, orta öğretimde seçmeli Kürt edebiyatı ve Kürt derslerinin konulabilmesi, anadil eğitiminin önündeki engellerin kaldırılması, silahların susması ve genel af çıkarılması, koruculuğun kaldırılması, Kürt kelimesinin kullanılması...” http://www.milliyet.com.tr/siyaset/kurtlerle-barisip-ozur-dilemeliyiz-1356368
Genel Merkez böyle bir çalıştayı düzenlerken, oradan onaylayamayacağı öneriler çıkacağını kuşkusuz biliyordu. Yine de CHP için “cesur” sayılabilecek böylesine adımların Deniz Baykal döneminde atılamayacağını not etmek gerekir. Kılıçdaroğlu’nun burada yaptığı konuşmada “Kürtlerle barışıp özür dilemeliyiz” demesi de ayrıca önemliydi.
Kılıçdaroğlu, bir yandan Kürt Sorunu’na dair CHP’nin geleneksel pozisyonunu savunuyor, bir yandan da onu esnetecek adımlar atıyordu. 8 Haziran 2011’de katıldığı bir televizyon programında partilerden seçilecek bir âkil insanlar grubunun Öcalan’la görüşebileceği yönündeki açıklaması, yine Baykal dönemi CHP’si için düşünülemeyecek bir adımdı.
Bu arada Habur’la (19 Ekim 2009) birlikte gerileme sürecine giren Demokratik Açılım, çatışmasızılk sürecini sona erdiren Silvan saldırısıyla (14 Temmuz 2011) birlikte sona ermişti.
Silvan saldırısı sadece kamuoyu önünde gelişen Demokratik Açılım’ın değil, bir süredir ona paralel olarak MİT’le KCK arasında gizli olarak devam ettirilen görüşmelerin de sonunu ilan etmişti. Bu gerçek ancak Oslo görüşmelerinin Eylül 2011’de basına sızdırılmasından sonra anlaşılacaktı.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025