Amberin ZAMAN
Yirmi beş yıllık meslek hayatımda ilk kez bu kadar sayıda gazeteci arkadaşımın özgürlüklerinden, sevdiklerinden mahrum edildiklerine tanık oluyorum. Sadece ve sadece iktidarı eleştirdikleri için…
Kadri Gürsel, Ahmet Şık, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Şahin Alpay… İsmen tanıdıklarımın, tanımadıklarımın, ‘içerideki’gazetecilerin her birinin kendine özgü bir dramı, bir hikayesi var.
Ancak aralarından Murat Aksoy, beni en fazla acıtanlardan biri.
Geçtiğimiz günlerde ‘FETÖ’nün medya yapılanmasına ilişkin darbe soruşturması tamamlandı. Murat dahil 13 sanık hakkında iddianame yayınlandı. Haklarında ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen şüphelilerin ‘FETÖ’ye ait medya kuruluşlarında ‘görev yaptıkları’ ve ‘anayasal düzeni ortadan kalmaya teşebbüs’ ve ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs’ ettikleri iddia edildi.
Benim uzun yıllardır tanıdığım Murat bir sineğe dahi dokunmayacak kadar iyi kalpli, vicdanlı ve efendi bir insan. Sol görüşlü, aydın ve onurlu bir demokrat. Murat Alevi.
‘Karşı mahalleyi’ anlamak, tanımak, önyargıları kırmak adına yıllarca Yeni Şafak gazetesinde emek verdi. ‘Başörtüsü – Türban, Batılılaşma – Modernleşme, Laiklik ve Örtünme’isminde bir kitaba imza attı.
Gezi sürecinde iktidarın acımasız tavrını eleştirince Yeni Şafak tarafından işinden uzaklaştırıldı. Ekonomik sıkıntıya boğuldu ve üstüne eşinin sağlık sorunları binince Gülen Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen, hakkında yakalama kararı bulunan iş adamı Akın İpek’in 2014 yılında kurduğu Millet gazetesinde köşe yazarlığı teklifini kabul etti.
Ağustos 2016 dan bu yana tutuklu bulunan Murat, 31 Mart’ta tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilecekken ikinci bir şok yaşadı. Kendisini dört gözle bekleyen eşi Şehriban, 10 yaşındaki kızı Zehra Duru ve iki buçuk yaşındaki oğlu Ali Emre’ye kavuşamadan apar topar yeniden cezaevine yollandı.
Murat bana Şehriban’dan bahsettiğinde, gözlerinin için gülerdi. Pazar günü Skype üzerinden görüştüğüm Şehriban tam da tarif ettiği gibi biri. Hayatın kirletemediği insanlardan. Sevgi ve cesaret dolu. Işık saçıyor. “Murat hayatında Fethullah Gülen ile görüşmedi. Ne alakamız olabilir. Her şeyimiz farklı. Artık kendimizi hangi cümlelerle anlatalım” diye söze başladı.
‘İddianameyi okuduktan sonra ikimiz de ferahladık’
Okmeydanı’nda, Berkin Elvan’ın vurulduğu sokakta yaşayan annesinin evinde ulaştığım Şehriban Aksoy anlattıklarıyla aynı zamanda Türkiye’de on binlerce ailenin yaşadığı bireysel dramlara tercüman oldu…
Böylesi bir felaketin başınıza gelmesini bekliyor muydunuz?
Darbeden sonra gözaltına alınacak gazetecilerin epey kalabalık bir listesi vardı. Sosyal medyada dolaşıyordu. Ama Murat’ın adı bayağı sonlara doğru yazılmıştı. Biz o kadar kendimizden eminiz ki. Hani ifadesi alınacak, sorgulanacak ama sonrasında bırakılacak diye düşündük tabii ki. O sırada pasaportlarımıza el konulmamıştı. Çıkış yasağı yoktu. Ama Türkiye’yi terk etmek hiçbir zaman aklımızdan geçmedi. Ama koca 10 ay oldu, çok uzadı. Ağustos sonuydu alındığında. Polisler geldi, “Murat bey misafirimiz olacak birkaç gün” dediler. Birkaç gün neredeyse bir yıl olacak. 290 gün oldu. Çocukların doğum günlerini, bütün özel günleri babamızdan ayrı geçirdik.
Geçtiğimiz hafta yayınlanan ikinci iddianameyi nasıl yorumluyorsunuz?
Bizler daha görmeden Sabah gazetesinde yer almasını son derece tuhaf buldum. İddianame sonunda elime geçti ve her okuduğumda bir ağlıyorum, bir gülüyorum. ‘Bunlar için mi, bu saçmalıklar için mi sizi on ay özgürlüğünüzden mahrum ettiler’ diyorum. ‘FETÖ’ye üye olmamakla beraber’ diye başladınız, tutuksuz yargılamaya karar verdiniz ve sonra bizi nerelere getirdiniz.
Yetmedi, iki de müebbet verdiniz… Murat o felaket gece çıkmış sanki, tankı kullanan o, elinde silahla insanları öldüren o. Murat sadece Halk TV’de darbeden aylar öncesi kulis haberi paylaştı canlı yayında. Darbe olabileceğine dair… Bu sosyal medyada çok konuşuldu. Murat’a gelmeden birçok kişi benzer şeyler yazmıştı. İddianameyi okuduktan sonra ikimiz de ferahladık. Çünkü elle tutulur bir kanıt yok.
‘Gezi’ye destek verdi, atıldı’
Murat uzun yıllar Yeni Şafak’ta çalıştı. İktidardakiler, iktidara yakın medya yöneticileri kendisini gayet iyi tanıyorlardır. Darbeyle ilgisi olamayacağını biliyorlardır herhalde?
Birincisi çok iyi bir şey yaptı Murat. O kadar uzun yıllar boyunca muhafazakar çevrelerde çalıştı ama hiçbir zaman dini kimliğini, Alevi kimliğini saklamadı. Cumaya gittiler, Murat gitmedi. Oruç tuttular, Murat tutmadı. Kendi orucunu da pek tutmadı. Tutmayız yani. Ben de Aleviyim. Sivaslıyım. Bazen şöyle yapıyoruz; perşembe günleri bizim için, Aleviler için kutsal gün. Kendimizi iyi hissederiz. Perşembe günleri oruç tutarız öylesine, içimizden gelir.
Yeni Şafak’tan neden ayrıldı?
Yeni Şafak’la ilişkisinin kesilme sebebi Gezi eylemleriydi. Murat destek verdi, atıldı.
Millet gazetesinde ne zaman ve neden başladı?
Tamamen ekonomik sebeplerden dolayı. 29 Eylül 2014’de Emre doğdu. Benim de çok ciddi sağlık sorunlarım çıkmıştı.
Neydi sağlık sorununuz?
Hamilelikte çok daha da artan görme bozukluğum vardı. Hamileliğimin son üç ayı daha yoğun hissetmeye başlamıştım.
Tabii ki o zamanda müdahale etmek mümkün değildi. Tomografiler, MR’lar gerekiyor… Ben doğurmak istedim ve ‘Doğumdan sonra ne olacaksa olsun’ dedim. Onun öncesinde ‘Hiçbir şey bilmek istemiyorum’ demiştim. Neyse ki Emremiz doğdu ve birkaç haftalık iken annemize bıraktık. Ve neredeyse İstanbul’da gitmediğimiz hastane kalmadı. Nihayetinde anlaşıldı ki; şahdamarımda güzel bir kitlem, bir tümörüm varmış. Damarda büyüyen, ağaç kökü gibi bir şey.
Murat’ın o sıralar geliri yok. Özel hastaneler vesaire, nasıl baş ettiniz?
Murat o kadar iyi bir insanmış ki, o kadar çevresi var ki, herkes yardım etmek istedi. ‘Getirin bakarız, elimizden geleni yaparız’diyen doktor dostlarımız çıktı. Allah razı olsun hepsinden. Çok zor günler geçirdik. Maddi olarak da yıkılıyorsunuz ama o tarafını bir kenara bırakıyorsunuz. ‘Hiç de önemli değil’diyorsunuz çünkü daha iki haftalık bebeğiniz var. Sezaryen ameliyat olmuşum, iki büklüm olmuşum. Sabahtan çıkıyoruz, doktor doktor geziyoruz. Ajitasyon yaratmak istemiyorum ama sorulunca söylüyorsunuz işte.
‘Murat çıkana kadar gitmeyeceğim’
Ne ajitasyonu anlatın lütfen…
Murat tümüyle maddi ihtiyaçtan ötürü Millet gazetesine başladı. İdeolojik herhangi bir bağ veya yakınlık yüzünden değil.
Murat bunu sorguda çok kez izah etti. ‘Ya ben burada yazdım ama şartlar beni buralara itti’ dedi. Çünkü işten atılmışsınız, başka bir geliriniz yok, bir bebeğiniz olmuş, iki çocuğunuz var. Bir anne var, hasta. Bir baba olarak çalsın mı, çırpsın mı, soygun mu yapsın? Ne yapabilir ki bu adam? Tek kalemi var… Ergun Babahan gibi farklı profildeki gazeteciler de yazdı orada. Madem sıkıntı, bu gazeteyi niye açtırdınız? Neden izin verdiniz? Sonrasında da insanları ‘şucu bucu’ diye tıktınız içeriye. Murat’ın maaşı da Akbank’a yatıyordu. Bank Asya’ya değil…
Şu an nasılsınız?
Lazerli ışın tedavisi gördüm. Gerçi buna karşı çıkan profesörler de oldu çünkü ışın tedavisinde beyindeki iyi hücreler de ölüyormuş. Tümörü ameliyatla tıraşlamak istediler ama nasıl yapacaksınız? Kocaman bir kitle, gözümün arkasındaki yerde. Sekiz saat sürecek ameliyat. Ağaç kökü gibi düşünün, her nefes aldığınızda o kök kurumadığı için tekrar büyüyebilir dendi. Işın tedavisini seçtim. Biraz zaman aldı düzelmem. İyiyim çok iyiyim. Kesinlikle ‘İyi değilim’ demeyeceğim.
Kontrollere gidiyor musunuz?
Şimdi iptal ettim. Hiçbirine gitmiyorum.
Neden?
Murat tutuklandıktan sonra gitmedim.
Neden?
Çünkü hiçbir şey duymak istemiyorum. Kötü bir şey duymak istemiyorum. Gerek yok. Hayattayım, iyiyim, hiçbir şeyim yok. Murat çıkana kadar gitmeyeceğim. Sonra akciğerimde bir kitle çıktı. O da sürpriz oldu bizim için. Onun da tabii rutin kontrolleri var. Aynen beyinde olduğu gibi. Üçüncü kontrolü geldi. Gitmedim.
‘Güzel bir kahveydi, seviyorum onu’
Çalışıyor musunuz?
Ben evlenmeden önce Marks and Spencer’ın Nişantaşı mağazasında çalışıyordum. Çok emek verdim. Deputy görevindeydim. İşimi çok seviyordum. Evlenince Murat‘Çalışma, biz geçiniriz, niye çalışacaksın’ dedi. Bıraktım.
Muratla nasıl tanıştınız?
Biz Okmeydanı’nın çocuğuyuz. Burada doğduk, burada büyüdük biz. Aynı sokakta oturuyoruz. Tanışıyoruz zaten. Saçlarımı kazıtmıştım. Beni görmüş, o zaman bir arkadaşın evindeyiz. Balkonda kahve içiyoruz. ‘Ya bu nasıl bir imaj?’ filan demeye başladı (gülüyor). ‘Çok yakışmış, kahve içelim’ dedi. İçtik. Güzel bir kahveydi. Seviyorum onu.
‘Kılıçdaroğlu’nun maddi manevi destekleri var’
Çevrenizden size destek geliyor mu?
Murat’ın çok seveni var. Güveniyorlar ona. ‘Murat’ın ne olduğunu zaten biliyoruz’ diyorlar. Murat hiçbir zaman ‘onun bunun talimatıyla’ bir yazı yazmadı. Ve ‘Keşke yazmasaydı’dediğimiz hiçbir şey yok. Mesela Suriye politikası. Ve Gezi. Zaten Gezi’den sonra Murat dışlandı. Yanlış yapan bizler değil onlardı. Bir sürü insan öldürdünüz. Sakat bıraktınız. Yine olsa yine yazardı Murat bunları.
Demokrasi ve adalet çok önemliymiş. Bunu çok iyi anladık. Hukuk tanımamazlık çok zor bir şeymiş. Bunu da bilmiyorduk. ‘Hepimize lazım olur’ diyorduk ya. Başınıza böyle bir felaket gelmeden anlayamazsınız. Adalet varmış gibi, hukuk varmış gibi, vicdan varmış gibi savunmamızı yapacağız. Tek suçumuz muhalif olmamız. Bunun dışında bir şey yok.
Murat tutuklanmadan önce Halk TV’de program yapıyordu. Aynı zamanda CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanıydı. Kemal Bey sizi aradı mı?
Aradı, sağ olsun çok büyük destekleri var. Üzerimizde maddi manevi destekleri var. Çok sağ olsunlar. Murat hiç yalnız bırakılmadı. Ali Bayramoğlu mesela, hiçbir zaman desteğini esirgememiştir bizden. Keza Ruşen Çakır… Ve tabi avukatlarımız Yaman Akdeniz, Kerem Altıparmak, Sevgi Kalan ve Ali Deniz Ceylan… Ama Selçuk Şirin’e çok kırgınım. Murat çok severdi onu. Araları çok iyiydi. Murat ilk zamanlar çok sordu ‘Selçuk ağabey aradı mı?’ diye. Çok üzüldü. Kardeşi Çağdaş Şirin bir iki mesaj atıp selam gönderdi. Selçuk Şirin hiç aramadı, sormadı.
Kemal Bey, Murat’ı ziyaret etti mi?
Kemal Bey hiçbir zaman Silivri’ye gitmedi diye biliyorum. Nedenini bilmiyorum. Evimize de gelmedi ama Kemal Bey’le çok kez görüştüm. Murat’ı biliyor. Birçok grup toplantısında Murat’ın ismini tekrar, tekrar söyledi. Murat’a güvendiğini, ve sadece muhalif olduğu için susturulmak istendiğini kürsüde söyledi.
Ama evet gitmesini isterdik Silivri’ye. Sadece Murat, Atilla Taş ve Cumhuriyet gazetesinden arkadaşlar için değil. O kadar çok mağdur var ki. Ali Bulaç’lar var, Şahin Alpay’lar var. Bir sürü insan var….
On aydır Silivri’ye gidip geliyoruz artık ailelerden çok dostumuz oldu. Tutuklu asker eşleriyle de tanıştık.
‘Pide yiyoruz diye çok seviniyorlar’
Hapishanedeki koşullar nasıl?
20 metre karelik bir koğuşta kalıyorlar. Üç kişiler. Murat, Atilla Taş ve Türk Solu dergisinden Gökçe Fırat Çulhaoğlu. Üst katta yataklar var. Alta katta bir plastik masa, tüplü küçük bir televizyon, ve bir küçük buzdolabı. Ve bir de küçük bir havalandırma var. Üstü açıktı, şimdi tel örgülerle sıkı sıkıya örttüler. Kettle yok. Bunlar da severler çay kahve içmeyi. Çok dandik bir marka veriyorlarmış, hemen bozuluyormuş. Ramazandan dolayı sıcak pide geliyormuş.
Pide yiyoruz diye çok seviniyorlar. Şükürler olsun biraz güneş görebiliyorlar. Güneş zaten girmiyor. Sekiz metre yükseklikteki duvardan nereden girecek güneş. Küçücük yer. Üstünü de kapattılar. Ama havalandırmanın üstündeki tellerin arasından güneş alıyorlarmış, saat 12 ile 14 arası. Biraz tenleri yanmış. Güneş görmek, sadece görmek, bunu anlatırken Murat’ı görmelisiniz.
Kâğıt kalem var mı?
Tutuklandıkları ilk ay yoktu. Hiçbir şey yoktu. Kütüphanelerinde binlerce kitap var. Bir tek kitap dahi vermediler. Ne yapsın bu adam, tespih çeken adam değil. Çok zor günler geçirdiler. Ama şimdiki halimize çok şükrediyorum. ‘Çok zenginiz biz artık’diyorum. İkinci tutuklamada dışarıdan kitap verebiliyoruz. 15 günde on kitap verebiliyoruz. Bu hafta dergi de verebildim. Bazılarını verirler mi, bilmiyorum. Bazılarının sayfalarını yırtıp atıyorlar, öyle veriyorlar.
‘Eliyle yazmaktan parmağının kemiği büyüdü’
Şu sıralar ne okuyor Murat?
Alevilik kitaplarını istedi. Alevilik üzerine kitap yazmak istiyordu. Bir taslak hazırlamıştı. Onu şimdi toparlıyor. Binlerce sayfa yazdı kalemle. Eliyle yazmaktan parmağının kemiği büyüdü.
Ne kadar sıklıkla görüşüyorsunuz?
Haftada bir gün. Cuma günleri görüşüyoruz. Sabah çıkıyoruz. Akşam dönüyoruz. Bir saat için bir günümüz gidiyor. Canı sağolsun Murat’ın. Hiç önemli değil tabii ki bu. Aramızda ses geçirmez cam var. Telefonla konuşuyoruz. Onun haricinde 15 günde bir, 10 dakikalığına beni telefonla arayabiliyor. Çocukları sadece açık görüş olduğunda götürüyorum. İki ayda bir. Hiç değilse babalarına sarılabiliyorlar. Murat o günler benimle neredeyse hiç konuşmuyor. Çocuklarıyla zaman geçiriyor. Onları kokluyor. Onlarla oynuyor. Bir saat on dakika gibi. Bu bayramda ne yaparlar bilemiyorum. Belki bir jest yaparlar…
Çocuklar nasıl baş ediyor?
Emre baya babasız büyüdü. Birbirlerine doyamadılar baba oğul. Ama yine de Murat’ın resmini görünce bir şeyler duyuyor. ‘Baba baba tuh’ yapıyor tükürüyor. Sonra ‘Baba cici’ yapıyor, resmini göğsüne tutup öpüyor. Emre çok hassaslaştı.
O bizi üzüyor Amberin hanım…
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018